Kayıp Narin dosyasında ilerleme yok: Çocukların güvenliği yok

Amed’de kaybolan Narin Güran’ın ailesini ziyaret eden Önce Kadın ve Çocuk Derneği Başkanı Avukat Müjde Tozbey, “Narin olayı ile çocuklarımızın sağlıklı ve güvenli bir süreç yaşamadığını yeniden gördük” dedi.

MEDİNE MAMEDOĞLU

Amed-Amed’in Rezan (Bağlar) ilçesine bağlı Çulî (Tavşantepe) kırsal mahallesinde, 21 Ağustos’tan bu yana haber alınamayan 8 yaşındaki Narin Güran dosyasında henüz bir gelişme yok. Yüzlerce evin arandığı bir o kadar da kişinin ifadesinin alındığı dosyada, gizlilik kararı devam ederken, olaya dair “yayın yasağı” kararı getirildi. 20 haneli bir köyde yaşanan olayda, kaçırılma veya kaybettirilme üzerine yoğunlaşılıyor. Ayrıca baba ve erkek kardeşin de ifadesi alındı.

Kadın gibi çocukların da günden güne katledildiği, şiddet gördüğü ve kaybettirildiği ülkede, son dört gün içerisinde 6 çocuk katledildi. Narin gibi sayısız kayıp çocuğun olduğu Türkiye’de, şiddet gören çocuklar ise korunmuyor.

Narin’in köyüne gelerek incelemelerde bulunan Önce Kadın ve Çocuklar Derneği Başkanı Avukat Müjde Tozbey, son 8 yılda kayıp çocuklara dair bir istatiksel veri tutulmadığının altını çizerek, iktidarın kadın ve çocukları korumaya yönelik hiçbir politika üretmediğini belirtti.

Aile ile dayanışmak ve savcılıkla görüşmek için Amed’e geldiklerini dile getiren Müjde Tozbey, köye sadece Narin için değil, son yıllarda kaybolan yüzlerce çocuğa dikkat çekmek için de geldiklerini söyledi. “Narin bireysel olmaktan çıktı” sözleri ile kamuoyunun önemli bir tepki ortaya koyduğunu aktaran Müjde Tozbey, Narin’in kaybolması ve bulunmaması ile ülkedeki çocukların ne kadar güvensiz ve sağlıksız bir ortamda olduğu gerçeği ile yeniden yüzleştiklerini söyledi.

‘Çocuklarımız güvenli ve sağlıklı bir ortamda değiller’

İktidarın çocuklara dönük herhangi bir politikası olmadığını vurgulayan Müjde Tozbey, “Evet, Narin gibi çocuklar hepimizin çocukları ülkenin herhangi bir ilçesi ya da köyünde sağlıklı ve güvenli ortamlarda değiller. Narin’in olayından önce de yüzlerce çocuk kayboldu. Son 8 yılda özellikle iktidar tarafından kayıp çocuklarla ilgili hiçbir istatiksel veri açıklanmadı. Hepimiz bunun neden açıklanmadığını da iyi biliyoruz. İktidar bilerek ve isteyerek bu verileri açıklamıyor. Çünkü kadın ve çocuklara yönelik koruma, kaybolmaları ya da şiddet mağduru olmalarını engelleme amaçlı iktidarın yürüttüğü hiçbir politikası yok. İktidar tamamen çocukları ve kadınları eve hapseden politikalarla besleniyor. Bunu Türkiye’de yaratmaya çalışıyor. Bu nedenle çocuklarımız son 8 yılda daha fazla kayboldu. Geçtiğimiz günlerde farklı şehirlerde 6 çocuk katledildi. Böyle çok fazla çocuğumuz var ya da depremden sonra yüzlerce çocuk kaçırıldı ve tarikatlara teslim edildi. İşte iktidar hala bu çocukları dahi bulamazken, bugün Narin’le ve Narin gibi çocukların kaybolmasıyla karşı karşıya kalıyoruz” sözleri ile yaşanan sürece tepki gösterdi.

‘Aile olgusu ile şiddet ve katliamın üstü örtülmek isteniyor’

Narin’in kaybolması yine çocukların katledilip, şiddet görmesinin uygulanan politikalardan bağımsız olmadığını belirten Müjde Tozbey, aileyi kutsallaştırma adımlarının kadın ve çocukların özgürlük alanlarını kısıtlama ile başladığını söyledi. Müjde Tozbey, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Bu sistem iktidara geldiği tarihten bu yana kadınlar ve çocuklar üzerinden toplumu şekillendirmeye çalıştı. Toplumun saç ayakları olan yargı, sağlık ve eğitim sistemlerinde tarikatlara yer açarak kadın ve çocuklar üzerinde baskı yaratmaya çalıştı. Oysaki ülkemizdeki yoksulluk ve cezasızlık gibi binlerce sorun varken, iktidar özellikle kadın ve çocukların yaşam alanlarına müdahale etmeye çalıştı. Özgürlük alanlarını kısıtlayıp aileyi kutsallaştırarak bunu yapmaya çalıştı. Erkekler yüceltilerek, şiddet ve istismarın üstü örtülmek istendi. Bu şekilde toplumu yönetmeye çalıştılar. İktidar farklı gündemlerle bu şiddet ve istismarı görünmez kılmaya çalışıyor. Yine diğer taraftan da bu suçları destekleyen müdahalelerde bulunuyor. Bunlar doğal olarak şiddeti artırıyor. Bugün Narin’in kaybolmasında parmağı olan insanlarda iktidarın bu politikalarından etkilenip bunu yapıyorlar.”

‘Takipçisi olacağız’

Narin’in soruşturmasının takipçisi olacaklarını ve Narin bulunana kadar da çalışma yürüteceklerine yer veren Müjde Tozbey, “Önce Kadın ve Çocuklar Derneği olarak, Diyarbakır Barosuna güveniyoruz. Soruşturma sürecini takip edeceğiz, yine soruşturmanın doğru şekilde yürütüldüğünü de gördük. Biz bu çalışmaların sonucunda kent halkının yarattığı kamuoyu baskısıyla Narin’e ulaşacağımıza eminiz. Narin bulunana kadar da bu süreçte çalışmaya ve davanın takipçisi olmaya devam edeceğiz” dedi.