NAGHAM KARAJEH

Gazze – İsrail’in Gazze Şeridi’ne dönük saldırıları yaklaşık bir buçuk yıl kesintisiz bir biçimde devam etti. Bu süre zarfında binlerce Filistinli yerlerinden edildi, katledildi ve yaralandı. Gazze’nin her sokağı acı ve hüzünlü birçok hikâyeye şahit oldu. Bu hikayelerden biri de Leylaa Al-Khudari adlı çocuğun ve teyzesi İbtisam Zeydiya’nın hikayesi.

İbtisam Zeydiya’nın 9 aylık hamile olan kız kardeşinin doğumunu beklerken, Gazze’de Sahabe Mahallesi’nde onlarca kişinin aynı anda yaşamını yitirdiği bir katliam yaşandı. İbtisam Zeydiya, katliamın yaşandığı yere koştu. Katliamda hamile olan kız kardeşini ve onun ailesinin yaşamını yitirdiğini görmüştü. Ancak bu büyük yıkımın ortasında bir ses duydu, umudun kapısını aralayan bir ses: “Bir çocuk var, hala hayatta.”

‘Leyla bir yaşam şansı daha vermek için…’

Baptist Hastanesi’ne giden ve yaralıların olduğu bölümde kimliği belirsiz bir çocukla karşılaşan İbtisam Zeydiya, bu küçük çocuğu yara izlerinden dolayı ilk bakışta tanıyamadı. Daha sonra çocuğun ölen kız kardeşinin çocuğu olduğunu fark eden İbtisam Zeydiya, bu anlarla ilgili şöyle konuştu: “Onu hemen tanıyamadım. Yüzü yanıklarla doluydu, sesi gözyaşlarıyla yükseliyordu ama ruhunun benden yardım istediğini hissettim. Hastanede tıbbi malzemeler yoktu ve hemşireler benden yanık merhemleri ve antibiyotik istiyordu ama bunları alacak param yoktu. Eşim Gazze Şeridi'nin güneyinde sıkışıp kalmıştı. Sanki kız kardeşimi ve aile bireylerimi kaybederek, yeterli bedeli ödememişim gibi birde onun tedavisinin masraflarını ödememi istediler! Laila’ya bir yaşam şansı daha vermek için sahip olduklarımı satmaya hazırdım.”

‘Bomba sesleri duyunca bana sarılıyor’

Bir aylık tedavinin ardından Leyla’nın taburcu edildiğini kaydeden İbtisam Zeydiya, “Ancak psikolojik yaraları henüz iyileşmemişti. Şu anda psikolojik rahatsızlıklar yaşıyor. Bomba seslerinden korkuyor. Patlama sesini duyduğunda bana sarılıyor. Geceleri ağlıyor ve titreyen bir sesle kendisini bırakmamamızı istiyor. Bazen bana anne ve babasını soruyor, onların cennette olduklarını söylüyorum” ifadelerinde bulundu.

‘Umudu diri tutuyoruz’

Yaşadıkları ağır sürece rağmen umutlarını diri tuttuklarını dile getiren İbtisam Zeydiya, “Biz Filistinli kadınlar her koşulda direndik. Her gün bu cehennemin ortasında bir lokma ekmek ve güvenli bir yaşam için mücadele ediyoruz. Kız kardeşimi ve ailesini kaybettim. Savaş yüzünden paramparça olmuş bir çocuğun annesi olarak buldum kendimi. Leyla bana bakıp anne ve babasını sorduğunda tarif edilemeyecek kadar çaresiz hissediyorum. Ona bu zalim dünyayı nasıl açıklayabilirim? Ben güvencenin ne olduğunu bilmezken ona nasıl güvence verebilirim?” sözleriyle duygularını anlattı.