'Kapitalist sistemden kurtuluşun ve özgürleşmenin yolu Öcalan'ın ideolojisidir'
Sosyal Bilimler Fakültesi Jineoloji Bölüm Başkanı Firyaz Berkel, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın ideolojisinin toplumsal sorunları, çatışmaları ve krizleri analiz ederek ve onlara çözüm bulmayı ortaya koyduğunu söyledi.

BERÇEM CÛDÎ
Kobanê - Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan 27 yıldır İmralı Adası’nda tutuluyor. Abdullah Öcalan, 27 yıl boyunca Türk devleti tarafından tutuklu kalmasına rağmen, Kürt halkına, özgürlükçü toplumlara ve insanlığa onlarca felsefi ve sosyolojik eser sunmayı başardı.
Abdullah Öcalan, "Biz tarihin içinde gizliyiz, tarih de bugünümüzde gizlidir" diyerek yeni bir ideoloji, proje ve yaşam modeli geliştirme yolculuğuna başlamış, kapitalist moderniteye ve ulus-devlet sistemlerine karşı tüm incelikleriyle yeni bir sistem yaratıp sunabildi.
Kobanê Üniversitesi Sosyal Bilimler Fakültesi Jineoloji Bölüm Başkanı Firyaz Berkel, Abdullah Öcalan'ın felsefesinin toplumlar üzerindeki etkisini değerlendirdi. Konuşmasına 9 Ekim uluslararası komplosunu kınayarak başlayan Firyaz Berkel, insan haklarını koruduğunu iddia eden kurum ve kuruluşların sorumluluğuna dikkat çekti.
'Önder Apo toplumsal sorunlara çözüm sunuyor'
Firyaz Berkel, Abdullah Öcalan'ın fikirlerinin bir “alternatif” olduğunu, Öcalan'ın tüm sorunları ideolojisi süzgecinden geçirdiğini belirtti. Firyaz Berkel, Abdullah Öcalan’ın kaybedilen aile ilişkileri ve toplumsal değerler, özgürlüğün önünde engeller oluşturan otoriter sistemler, kadınlar üzerindeki ataerkil baskı ve tahakküm, dinsel ve ekonomik tahakküm, çevrenin yağmalanması, özgürlüğü ve kimliği yok eden eğitim sistemleri ve yöntemleri gibi sorunları toplumsal sorun olarak değerlendirdiğini ifade ederek, "Önder Apo bir sorunu ele alıp açıkladığında, aynı zamanda ona bir çözüm de sunar. Zaten Önder Apo'ya yönelik komplonun amacı da buydu. Egemen güçler yarattıkları sorunların çözülmesini istememesiydi."
Kadın özgürlük mücadelesi ve Jineoloji
Firyaz Berkel, Abdullah Öcalan'ın kadın özgürlüğü mücadelesine de dikkat çekerek sözlerini şöyle sürdürdü: "Önder Apo, kadınları çözümün merkezine koymuştur. Yani kadın özgürlüğünü sağlamadan özgürlükten bahsedilemeyeceğini söylüyor. Kapitalist sistemin ve ulus-devletin bakış açısı ise tam tersidir; bu sistem kadınları toplumun geri kalmışlığına mahkûm eder ve kadınlar üzerindeki kölelik düzeyi ile kendi sistemlerini güçlendirirler. Ancak Önder Apo, kadınları çözümün merkezine koymuş ve bunu Jineoloji bilimi aracılığıyla yapmıştır."
‘Ulus-devletin pençesinden kurtulmak’
Firyaz Berkel, Öcalan'ın özgür yurttaşlara ilişkin değerlendirmelerini de hatırlayarak, "Önder Apo, ulus-devlet bilincinin pençesinden kurtarmaktan bahsediyor. Eğitim ve basının kullanımı, kapitalist ideolojinin uygulanmasında en etkili alanlardır. Buna karşılık, demokratik komün aracılığıyla da güvence altına alınan karar alma süreçlerinde özgür yurttaşlık hakkından bahsediyor. Bize kapitalist devlete karşı komünal bir sistemin inşasını ve gelişimini öneriyor. Ulus-devlet sistemleri, başarısızlıklarının komünal sistemlerin inşasında yattığını zaten biliyorlar ve bu nedenle bunu şiddetle reddediyor" dedi.
‘Komplocu güçler onun fikirlerinden korktu’
Firyaz Berkel, Abdullah Öcalan'ın ideolojisi ve fikirlerinin kapitalist sistemlerin çöküşünü sağlayacak kadar güçlü olduğunu belirterek, "Komplocu güçler, Önder Apo'nun ideolojisini sınırlandırmaya ve onu tecrit etmeye çalıştılar. Bu nedenle tutuklandı ve üzerinde hala büyük bir tecrit uygulanıyor" diye konuştu.
‘Önder Apo’nun ideolojisi sınırları aştı’
Abdullah Öcalan’ın kadın özgürlük paradigmasının sınırları aştığını söyleyen Firyaz Berkel, yüzyıllarca saldırı altında olan kadın kimliğinin artık kapitalist sistemin yüreğine korku salan özgürlük projesinin öncüsü olduğunu ifade etti.
Firyaz Berkel, "Önder Apo'nun ideolojisi sınırları aştı. Komplocu güçler, bu ideolojinin Kürt halkı tarafından benimsenmesinden korkuyordu. Ancak bu ideoloji sadece Kürtler arasında değil dünya çapında yayıldı. Bu ideoloji dünya üniversitelerinde eğitim materyaline dönüştü. Bugün korktukları cins, Önder Apo'nun projesinin ve ideolojisinin öncüsüdür. Onların da devrimleri, başarıları ve özgür bir ideolojileri var. İradesiz bırakılmak istenilen kadınlar, bugün bir güç olarak gerçek kimliklerini ortaya çıkarıyor” ifadelerini kullandı.
‘Toplum ve kadınlar arasında entelektüel bağlar kuruluyor’
Firyaz Berkel, şöyle devam etti: "Jineoloji alanında Filipinler, İsveç ve Amerika gibi bazı yabancı üniversitelerle bir çalışma grubumuz vardı. Önder Apo sayesinde bugün insanlar, toplum ve kadınlar arasında entelektüel bağlar kuruldu ve bu bağlar artık sınır tanımıyor."
‘Özgür ve onurlu bir yaşam Önder Apo'nun ideolojisindedir’
Firyaz Berkel değerlendirmesini şu sözlerle tamamladı: "Önder Apo'nun ideolojisi, kurtuluş için bir fırsattır. Önder Apo, yakın zamanda ‘Barış ve Demokratik Toplum Manifestosu'nu sundu. Bu ilkeleri hayata geçirmek için insan hakları ve hukuk kurum ve kuruluşlarının birlikte çalışması ve kendilerini sorumlu görmeleri gerekiyor. Ayrıca, yürekleri özgürlük için atan ve artık onurlu ve özgür bir yaşam sürmek isteyen tüm halklar için bu manifesto bir fırsat. Bu nedenle Önder Apo'ya ve projelerine sahip çıkmalı ve onun fiziksel özgürlüğünün sorumluluğunu üstlenmeliyiz."