Kadınlar ‘nefret dilini’ tartıştı: Özerk Yönetim’le birlikte 14 yıldır mücadele veriyoruz
Kuzey ve Doğu Suriye’de kadınların nefret söylemine karşı bilinçlendirmedeki önemi üzerine gerçekleşen forumda bir araya gelen kadınlar, Özerk Yönetim’le 14 yıldır ayrımcılığa karşı mücadele yürüttüklerini söyleyerek, topluma duyarlılık çağrısı yaptı.

Hesekê – Kuzey ve Doğu Suriye’de, Ezidî Kadınlar Birliği ile Suriye Gelecek Partisi Kadın Meclisi’nin 23 Haziran’da düzenlediği diyalog forumunda, kadınların nefret söylemine karşı bilinçlendirmedeki önemi vurgulandı.
Forum, Şam’daki Mar İlyas Kilisesi’nde 22 Haziran’da gerçekleşen ve 22 Hristiyan yurttaşın hayatını kaybettiği IŞİD saldırısının hemen ardından yapıldı. Katılımcılar, Suriye’deki ihlaller ve nefret söyleminin zararları üzerine görüşlerini paylaştı.
‘Özerklik deneyimini tüm Suriye’ye yaymak istiyoruz’
Ezidî Kadınlar Birliği’nden Suad Hasu, nefret söyleminin toplumu böldüğünü ve tüm etnik ve dini gruplardan kadınların birlikte hareket etmesi gerektiğini söyledi. Suad Hasu, “Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi, tüm bileşenleri özgürlük ve demokrasi çatısı altında topladı. Bu deneyimi tüm Suriye’ye yaymak istiyoruz” dedi.
Suad Hasu, ayrıca Baas rejiminin nefret ve ayrımcılık yarattığını, Özerk Yönetim’in ise bu sorunla 14 yıldır mücadele ettiğini belirtti. Mar İlyas Kilisesi saldırısının nefretin bir sonucu olduğunu ekleyerek, “Suriye bizim ortak vatanımızdır. Kürt, Süryani, Ezidi fark etmeksizin herkes barış içinde yaşamalı. Nefret söyleminden uzak durmalı, sesimizi birleştirmeliyiz” diye kaydetti.
Ayrıca Suad Hasu, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta yapmış olduğu ‘Barış ve Demokratik Toplum’ çağrısını önemli bulduklarını ve kadınların barışta büyük rolü olduğunu vurguladı.
‘Dijital medyada yayılan bilgilere karşı dikkatli olunmalı’
Ermeni Toplum Meclisi’nden Sevan İbo ise kadınların toplumun yarısı olduğunu ve nefret söyleminin öncelikle kadınları hedef aldığını belirtti. Kadınların bilinçli olması halinde nefret söyleminin etkisiz kalacağını söyleyen Sevan İbo, Suriye’de dijital medya ve bazı medya organlarının ırkçı söylemler yaydığını, bunun toplumda fitne yarattığını ifade etti. Özerk Yönetim’in başarısının tüm bileşenlerin dayanışması ve kadınların rolü sayesinde olduğunu aktaran Sevan İbo, Şam’daki kilise saldırısının toplumda nefret söylemini güçlendirdiğini ve amacın farklı grupları bölmek olduğunun altını çizdi ve halkı, medyada ve dijital medyada yayılan bilgilere karşı dikkatli olmaya çağırdı.
‘Kadınlar tarih boyunca liderlik rolü üstlendi’
Süryani Kadınlar Birliği’nden Sosen Abdülahad de Suriye kadınlarının tarih boyunca liderlik rolü üstlendiğini, baskılara rağmen güçlü kaldıklarını ve kadınların evde ve kurumlarda sevgiyle rol aldığını, bilinçlenme çalışmaları yaptıklarını belirtti.
14 yıldır nefret söylemiyle mücadele ediliyor
Ermeni Kadınlar Birliği Başkanı Selda Simon, Şam’daki saldırının Hristiyanları göçe zorlamak için yapıldığını, kadınların evden başlayarak nefret söylemine karşı bilinçlendirmede önemli olduğunu vurguladı. Selda Simon, 14 yıldır nefret söylemiyle mücadele ettiklerini ve farklı bileşenlerin bir arada olmasının sevgi işareti olduğunu, suçluların cezalandırılmamasının bu tür saldırıları artırdığını ifade etti.
‘Nefret söylemi arttı’
Suriye Gelecek Partisi Kadın Meclisi Başkan Yardımcısı Suzan Şemo, Suriye’nin yeni bir döneme girdiğini ancak nefret söyleminin arttığını, Şam’daki saldırının geçici yönetimin farklı gruplara karşı nefret politikasını gösterdiğini belirtti. Nefret söylemine karşı tek ses olmaları gerektiğini, barışın anneden başlayarak eğitim ve dini alanlarda mümkün olduğunu kaydetti.