‘Kadınlar her türlü saldırıya karşı ayağa kalkıp mücadele etmeli’
Mexmûr’da öğretmen Bêrîvan Demir, son dönemlerde artış gösteren kadına yönelik şiddet ve katliamlara tepki göstererek, kadınların her türlü saldırıya karşı ayağa kalkıp mücadele yürütmesi gerektiğini söyledi.
NÛPELDA DENÎZ
Mexmûr- Dünyanın her yerinde, özellikle Ortadoğu'da kadınlar her an katliam ve şiddetle yüz yüze. Kadınlar çoğunlukla en yakınındaki erkekler tarafından ‘namus’ bahanesiyle şiddete maruz kalıyor ve katlediliyor. Özellikle son dönemde Federal Kürdistan’da kadın katliamları en üst düzeye ulaştı. Şehid Rüstem Cûdî Mexmûr Mülteci Kampı’nda öğretmenlik yapan Bêrîvan Demir, son dönemlerde artan kadına yönelik şiddet ve katliamları ajansımıza değerlendirdi.
Bêrîvan Demir, konuşmasının başında kadınların dünyanın her yerinde her türlü saldırıya maruz kaldığını belirterek, "21’inci yüzyılda olmamıza rağmen kadın katliamlarındaki artış oldukça tehlikelidir. Bugün kadınlar vahşice işkence görüyor, yakılıyor, katlediliyor ve hakları ihlal ediliyor. Özellikle kadın katliamları en çok Ortadoğu ülkelerinde yaşanıyor. Kadın haklarına ilişkin kanunlar uygulanmıyor. Kadına yönelik şiddet ve katliamlar genellikle erkekler, devletler ve diktatörler eliyle yapılıyor" şeklinde konuştu.
‘Katliamların normalleştirilmesine izin vermeyin’
Federal Kürdistan'da yaşanan kadın katliamlarına dikkat çeken Bêrîvan Demir, sözlerine şöyle devam etti: "Kadınların buna karşı tavır alması gerekiyor. Hakikatinizin ve kutsallığınızın bilincinde olun ve kadın katliamlarının normalleştirilmesine izin vermeyin. Çünkü kadınların tarihine baktığımızda kadınların farklı mitolojileri, destanları ve hikayeleri olduğunu görüyoruz. Bu nedenle kadınların güçlendirilmesi ve kadınların yaşadığı yerlerde özgürlüklerin sağlanması gerekmektedir. Çünkü kadının hayattaki hedefi özgürlüktür. Kadınlar olarak kadınlara neden yaşam hakkı verilmediğini her zaman araştırma içerisinde olmalıyız. Bunu kendimiz için kabul etmemeliyiz."
‘Kadınların mücadele etmesi gerekiyor’
Kadınlara yönelik tüm saldırıların nedeninin ataerkil sistem olduğunu vurgulayan Bêrîvan Demir, "Kadınlara yönelik tüm saldırıların nedeni, günümüzde uygulanan ataerkil sistemdir. Günümüzde yaşanan savaşlar, işsizlik, ekonomik durumlar, göç ve yoksulluk giderek derinleşiyor. Kadınların bu konuda bilgisi yoksa, eğitimi yoksa, tarihini bilemezse kaybederler. Bunun için kadının bedenine, kazanımlarına, kültürüne, her türlü rengine saldıran bu vahşi sisteme karşı mücadele etmesi gerekiyor. Sadece Kuzey Kürdistan’da değil kadınlar Güney Kürdistan’da katlediliyor, taciz ediliyor, hakları ellerinden alınıyor. Kadınlar reklam aracı olarak kullanılıyor" şeklinde konuştu.
‘Mücadele etmeliyiz’
Bêrîvan Demir, kadınların iktidar sistemine karşı mücadele etmesi gerektiğini belirterek, şu ifadelerde bulundu: "Kültürüne sahip çıkmak, kendi ayakları üzerinde durmak, demokratik aile kurmak ya da haklarını almak isteyen bir kadın mücadele etmeyi bilmesi gerekiyor. Mücadele etmeliyiz. Bugüne kadar şeyh, bey, molla ve baba adına yürütülen bu ataerkillik, işgal ve feodalizme karşı ayağa kalkmalı ve mücadele etmeliyiz. Özellikle kadınların haklarını bilmesi ve buna karşı mücadele etmesi gerekiyor. Kadınların mücadele etmesi ve bu sistemi yıkması gerekiyor. Bugün Güney Kürdistan'da kadınlar yakılıyor ve herkes buna kayıtsız kalıyor. Doğu Kürdistan'da kadınlar katlediliyor, kadınlar çaresiz kalıyor. Kadınların her türlü saldırıya karşı dik durmaları ve mücadele etmeleri gerekiyor. Kendimizi, ailemizi ve çocuklarımızı eğitmeliyiz.”
Hakim patriyarka anlayışının değişmesi gerektiğinin altını çizen Bêrîvan Demir, “Kadının güzelliğini fiziksel açıdan yorumlayan algıyı değiştirmemiz gerekiyor. Güzellik beyinde olmalı. En güzel güzellik topluma, aileye ve çocuklara öncülük etmektir. Kadınların haklarını korumalıyız. Bir kadının toplumunun ve ailesinin lideri olabilmesi için güçlü olması gerekir. Kadınlar olarak güçlü olmalıyız. Biz kadınlar devletin ve otoritenin beyni ve aklı tarafından değil, kendi gücümüzle yönetilmeliyiz” dedi.
Kadınlara direniş çağrısı
Kadın katliamlarının meşru olarak görüldüğünü söyleyen Bêrîvan Demir, "Son zamanlarda kadın katliam oranları çok arttı. Özellikle Irak ve Güney Kürdistan'da her gün kadınlar katlediliyor. Günümüzde sistemi yöneten teknoloji aynı zamanda kadına yönelik şiddetin de nedenidir. Özellikle kadınlara yönelik eylemler meşru sayılıyor ve eylemler cezasız kalıyor. Irak'ta yasanın bireylerin haklarına ve kadınların çıkarlarına yönelik olan 57. maddesinin değiştirilmesi için çalışmalar yapılıyor. Çocukları annelerinden alıp babalarına teslim etmeye çalışıyorlar. Kadınları haklarından mahrum etmek istedikleri için kadınla ilgili tek maddeyi değiştirmeye çalışıyorlar” diye kaydetti. Tüm kadınları mevcut saldırılara karşı büyük bir direniş sergilemeye çağıran Bêrîvan Demir, sözlerini şöyle tamamladı: "Tüm saldırılara karşı kendimizi ve toplumumuzu daha fazla eğitebilmeliyiz. Kadınlara yönelik bu saldırılara karşı ancak büyük bir mücadeleyle durabiliriz. Kadınlar için eğitim çok önemlidir. Kadınlar olarak gerçeğimizi bilmeliyiz. Kadınlar olarak yaşadığımız sorunlara kalıcı çözümler bulmamız ve tüm dünya kadınları gibi birbirimizi anlamamız gerekiyor. Biz kadınlar olarak ataerkil sistemden kurtulup özgürlüğümüzü kazanabilmemiz için birbirimize destek olmalı, doğru tavır sergilemeli ve büyük bir direniş yürütmeliyiz."