Kadınlar barışta ısrarcı: Savaş politikaları fayda sağlamaz

1 Eylül Dünya Barış Günü’ne dair konuşan kadınlar barış taleplerini yinelerken, iktidarın yürüttüğü savaş politikasının kimseye faydası olmayacağına dikkat çekti. Kadınlar, “Herkes sorumluluk almalı” sözleri ile barışın inşasının önemine değindi.

MEDİNE MAMEDOĞLU

Amed- Amed’de 1 Eylül Dünya Barış Günü binlerin katıldığı büyük bir yürüyüşle kutlandı. Ellerinde beyaz tülbent ile yürüyüşe katılan 7’den 70’e herkes ‘onurlu bir barış’ talebinde bulunurken, iktidarın yürüttüğü savaş politikalarına ise tepki gösterdi. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılarak, çözüm ve diyalog yolunun açılmasını ve var olan kaosun sona ermesini talep eden kadınlar, “Barış şimdi olmasa da ileride bu topraklara hakîm olacak” dedi. 

‘Hak, hukuk ve barış diyoruz’ 

  

Barış taleplerine dair konuşan tutuklu yakını Fikriye Yakar, cezaevlerinde olmak üzere bütün toplumda hak ve hukukun ön plana çıkarılması yine işkencenin son bulmasını talep etti. Savaş politikaları nedeniyle Kürt halkının her alanda ihlale ve hukuksuzluğa maruz bırakıldığına dikkat çeken Fikriye Yakar, 32 yıldır tutuklu olan yakınının bu ihlaller nedeniyle tahliye edilmediğine dikkat çekti.

Kürdistan’da olduğu gibi Türkiye’de de halkın barış taleplerinde ısrarcı olması gerektiğini söyleyen Fikriye Yakar, “Ben sadece barış istiyorum. Bugün cezaevlerinin kapıları açılsın. Bu zulüm sona ersin. Bizler hak ve hukuk dışında bir şey istemiyoruz. Yine İmralı’da var olan tecrit sona ersin. Bu süreçte bu halk çok büyük bedeller verdi ve hala da vermeye devam ediyor. Biz buna rağmen barış diyoruz buna rağmen çözüm ve diyalog diyoruz. Ama savaşta ısrar edenler bugün bu sesimizi duymamak için elinden geleni yapıyor. Biz bunca zulme rağmen hala ana dil ve kimlik mücadelesi veriyoruz. Bu noktada mücadele etmeye de devam edeceğiz. Bedellere rağmen, bütün milliyetçi adımlara ve saldırılara rağmen barış demeye devam edeceğiz” dedi.

‘Biz barış derken ihanet edenleri unutmayacağız’  

Barış Annesi Kudret Eryılmaz ise barış çağrısını yineleyerek, Barzani’nin yürüttüğü politikayı da lanetledi. İktidarla beraber savaş çığırtkanlığı yapanların ihanetlerinin unutulmayacağını söyleyen Kudret Eryılmaz, “Bu kan dursun bu savaş sona ersin ve annelerin ciğeri yanmasın. Biz kendi suyumuz ve toprağımız üzerine özgür yaşayamıyoruz. Anneler her daim barış istiyoruz. Bizim ki yandı kimsenin canı yanmasın diye buradayız. İnsan gibi kendi topraklarımızda korkmadan savaş uçağı sesi olmadan yaşamak istiyoruz. Çocuklarımız uçak sesinden uyuyamıyor. Bu savaşın bir an önce durması gerekiyor. Dökülen o kadar kan üzerine bir gün bu topraklara barışın geleceğine inanıyorum. Biz olmasak da çocuklarımız bu süreci görecek yaşayacak. Bu çalışma ve bu kadar emek zafersiz kalmayacak. Mücadelemiz boşa gitmeyecek. Bunun dışında Barzani’yi de buradan lanetliyorum, kendi Kürtlüğünden utansın. Bu iş birliği ve ihaneti bir an önce durdursunlar. Yaşanan bu süreçte Kürt halkının geleceği canı ile oynuyor. Bu ihaneti o unutabilir ama biz unutmayacağız. Bu savaşı körükleyenler bugünün yarını olduğunu da unutmasınlar. Bu savaş sonsuza kadar sürmeyecek. Buna karşı bizim barış talebimiz her daim var olacak. Bu topraklar çocuklarımızın kanları ile yeşillendi artık yeter demek herkesin en büyük görevi” açıklamasında bulundu.

‘Barış için sorumluluk almalı, çalışmalıyız’ 

  

Son olarak konuşan Amed Yapıyol-Sen Kadın Sekreteri Hatun Leyla, “Son yıllarda devam eden savaşlar, artık en çok kadın ve çocukları etkiliyor. Biz de bu savaşların sona ermesini ve ülkede içinde bulunduğumuz çatışmalı sürecin bitmesini istiyoruz. Herkes demokratik ve huzurlu bir yaşam sürdürsün. Son yıllarda Kürt sorununda demokratik ve barışçıl adımlar çok tıkandı. STK’lar buna dair geçtiğimiz aylarda bir araya gelerek bir deklarasyon yayınladı.  Tıkanan çözüm yollarının açılması için bütün kurumların ve insan hakkı aktivitelerinin sorumluluk alması, çalışması gerektiğini her alanda dile getiriyoruz. Çatışmalı sürecin son bulup devletin güvenlikçi politikalarından vazgeçip bu konuda barışçıl yollar bulması gerektiğini tekrar yineliyoruz. Savaşlarda en çok zararı bizler görüyoruz. Annelerimiz daha fazla üzülmesin, kadınlar mağdur edilmesin diye savaş ortamının son bulmasını istiyoruz. Demokratik ve özgür bir yaşam için de bu adımların bir an önce atılması gerekiyor. Bugün bunun için buradayız. Bu taleplerimizi de olduğumuz her alanda haykırmaya devam edeceğiz. Savaş kimseye fayda sağlamaz bunun için barışı düşünüp, barışa odaklanalım” sözleri ile toplumun bütün kesimlerinin barış çağrısına ses olması gerektiğini dile getirdi.