Kadınlar Şirin Oso için bir araya geldi
Kuzey ve Doğu Suriye’de Şirin Oso’nun katledilmesi, aile içi şiddetin ve erkek egemen zihniyetin yol açtığı yıkıcı sonuçları gözler önüne serdi. Kadınlar, katliamın aydınlatılmasını ve sorumluların cezalandırılmasını istedi.
Qamişlo- Türk devleti ve ona bağlı çetelerin işgali altında bulunan Kuzey ve Doğu Suriye’nin Efrin kantonunda Şirin Nuri Oso isimli genç kadın geçtiğimiz hafta katledildi. Şirin Nuri Oso’nun, işgal altındaki kentin kırsalında yer alan Cinderese nahiyesine bağlı Eşka köyündeki evinde katledildiği ve daha önce de fiziksel şiddete maruz kaldığı belirtildi.
Şirin Oso’nun katledilmesi tepkiye neden olurken aynı zamanda kadınların maruz kaldığı ihlallerin boyutunu da ortaya koydu. Efrinli kadınlar Qamişlo’da bir açıklama yaparak genç kadın Şirin Oso’nun katledilmesini kınadı.
Açıklamada katliamın insanlık onurunu ihlal ettiği vurgulanarak “namus” gerekçesiyle suçların meşrulaştırılmasının şiddet kültürünü pekiştirdiği ve faillere tehlikeli bir toplumsal ve hukuki koruma sağladığına dikkat çekildi. Suçluların hesap vermesi istenen açıklamada herhangi bir uzlaşma veya barış çabalarının reddedildiği belirtildi. Ayrıca, kadınların korunmasının sağlanması ve adalet ve eşitliğin hakim olduğu, insan onurunun ayrımcılık olmaksızın korunduğu bir toplum inşa edilmesi çağrısı yapıldı.
‘Şiddet meşrulaştırılıyor’
Açıklamada, “Genç kadın Şirin Oso’nun öldürülmesi asla bireysel veya izole bir olay olarak ele alınamaz; bu tam bir cinayet olup, failin eşi ve ailesi tarafından uygulanan sistematik aile içi şiddet, psikolojik ve fiziksel işkencenin doğrudan sonucudur. Bu cinayet, öldürücü erkek egemen zihniyet ve toplumsal ile hukuki sessizlik nedeniyle işlenebilmiştir” ifadelerine yer verildi. Katliamın kadınların yaşadığı trajik durumu yansıttığı, özellikle işgal altındaki bölgelerde cezasızlığın yaygın olduğu ve geleneklerin şiddeti ve cinayeti meşrulaştırmak için bir araç olarak kullanıldığı vurgulandı.
‘Kadınların korunması için baskı yapın’
Şirin Oso’nun cenazesinin bağımsız bir adli tıp komisyonu tarafından incelenmesi istenen açıklamada “Adalet, faillerle uzlaşarak değil, sıkı ve caydırıcı bir şekilde hesap sorularak sağlanır” denildi. Uluslararası insan hakları kuruluşlarına da seslenilen açıklamada davanın yakından takip edilmesi, soruşturmanın denetlenmesi ve kadınların korunması için gerçek bir baskı uygulanması talep edildi.
‘Tüm kadınların acısından, sesimizi yükseltiyoruz’
Açıklamada, kadınların korunmasının, aile içi şiddeti ve kadın katliamlarını hiçbir hafifletici mazeret olmaksızın cezalandıran net ve sert yasaların çıkarılmasını gerektirdiği, faillerin cezasız kalmamasının sağlanması ve tehdit altındaki kadınların korunması için bağımsız hukuki ve hak temelli kurumların müdahale etmesi gerektiği vurgulandı. Açıklama, “Şirin’in acısından ve hayatları sahte gerekçelerle elinden alınan tüm kadınların acısından, sesimizi yükseltiyoruz: Kadın yaşamdır, yaşamı öldürmeyin, kadınları öldürmeyin, cezasızlığa hayır, evet adalet, evet kadın koruması ve evet özgür ve demokratik Suriye, insan onurunun korunacağı bir ülke” sözleriyle son buldu.