AVRİN NAVDAR

Hesekê - Kuzey ve Doğu Suriye’nin Fırat Bölgesi’ne bağlı Kobanê Kantonu’nda 19 Temmuz 2012'de başlayan Rojava Devrimi’yle birlikte kadınlar, siyasi ve askeri olmak üzere birçok alanda örgütlendi. Efrîn Kantonu’nda ise 23 Şubat 2013 yılında Şehit Ruken Taburu kurulurken, bu tabur kadınların Rojava’daki ilk taburu olma özelliğini taşıyor. Kuzey ve Doğu Suriye'de Kadın Koruma Birlikleri (YPJ) ise 4 Nisan 2013 tarihinde kuruldu. YPJ’nin kuruluşunun 12’nci yıldönümü nedeniyle YPJ’li kadın savaşçılar ajansımıza konuştu.

‘YPJ’nin misyonu kadınları ve tüm toplumu erk zihniyetten kurtarmaktır’

Toplumsal zihniyetin değişmesi ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin tam olarak sağlanması gerektiğine inanarak YPJ saflarına katılan Arap halkından Leyla Dirbesiye, “YPJ’nin amacı kadınları 5 bin yıldır köleleştiren erkek zihniyetinden kurtarmaktır. Toplumlarımızı etkileyen erkek egemen zihniyete karşı Kuzey ve Doğu Suriye’de YPJ güçlerine katıldım. Zihinsel bir değişim dönüşümle kadınları tarihleriyle tanıştırmayı ve özgürleştirmeyi amaçlıyoruz. Önder Abdullah Öcalan, ‘Kadınlar özgürleşmezse toplum özgürleşmez’ diyor. Bizler de bu temelde mücadelemizi sürdürüyoruz. Erkek egemen zihniyet yıllarca kadınların tarihini gizlemiş, gerçek doğalarından uzaklaştırmış ve kadın iradesini yok etmek için her türlü yolu denemiştir. Önder Öcalan’ın yaşam felsefesi tüm kadınların önünü açan bir ışıktır. YPJ’nin temel misyonu kadınları ve tüm toplumu erk zihniyetten kurtarmaktır” ifadelerinde bulundu.

‘YPJ bir kadın gücüdür’

Leyla Dirbesiye, YPJ'li savaşçıların IŞİD'e karşı mücadelede gücünü ve iradesini tüm dünyaya kanıtladığını aktardı. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın doğum günü ile YPJ’nin kuruluş tarihinin aynı olduğunu belirten ve bunun bir tesadüf olmadığını söyleyen Leyla Dirbesiye, “Önder Öcalan’ın doğum günü kadın özgürlüğünün doğum günüdür, bu nedenle birliklerimizin kuruluş ilanının da onun doğum gününe denk getirilmesi tercih edilmiştir. YPJ sadece bir Kürt gücü değildir, aynı zamanda saflarında tüm kadınları barındıran bir kadın gücüdür. Arap toplumu da kadınları köleleştiren erk zihniyetten büyük ölçüde etkilendi. Arap kadınları diğer toplumlardaki kadınlardan daha fazla etkilendi. Yaptığımız şey sadece Kürt toplumu için değil, tüm kadınlar ve toplumlar içindir” sözlerine yer verdi. 

‘Suriye’de çözüm Demokratik Ulus projesini uygulamaktır’

Kadınların topraklarını koruyabileceğini ve toplumlarını değiştirebileceğini söyleyen Leyla Dirbesiye, “Önder Abdullah Öcalan'ın düşüncesini toplumumuza aktarmak için çalışıyoruz ve bu sorumluluğu yerine getirmek için çabalıyoruz. Biz YPJ'de özgürlük, hakikat, adalet ve eşitlik arayanlarız ve sınırlarımız sadece Suriye değil, tüm Ortadoğu'dur. Şam’daki geçici hükümet farklılıkları dışlıyor. Bu zihniyetler toplumun özünü zedeliyor ve Suriye kıyısında yaşananlar bizim için kabul edilemez. Çözüm Demokratik Ulus Projesini uygulamaktır. Suriye halkına karşı özel bir savaş yürütüldüğüne inanıyorum. Özellikle Arap toplumunda din adı altında kadınlar baskı altına alınmak isteniyor. Suriye'de farklı halklar hakları ile yaşamalıdır ve tekçilik yaklaşımından vazgeçilmelidir. Amacımız Demokratik Ulus Projesini uygulamak ve YPJ olarak Suriye'nin geleceğinde rol oynamaktır. Çünkü YPJ savaşçıları IŞİD'i ortadan kaldırmada ve Türk işgaline karşı önemli bir rol oynadı. Bu nedenle kadın meselesine bilinçli bir şekilde yaklaşılmalıdır ve kadınlar dışlanmamalıdır. Kadınlar olarak Suriye tarihinin bu önemli aşamasında gücümüzü göstermeliyiz” şeklinde konuştu.

‘YPJ kadınların kimliğini korumak için bir model haline geldi’

Kadınlarda öz savunma ruhunun geliştirilmesi amacıyla YPJ’nin büyük fedakarlıklar yaptığını belirten YPJ savaşçılarından Amara İlan ise, “YPJ’nin kuruluşunun 12’nci yıldönümünde IŞİD, El Kaide ve El Nusra gibi paralı askerlerin bölgelerimize yönelik başlattığı saldırılardan toplumu ve kadınları korumak için canlarını feda eden yüzlerce kadın savaşçıyı anıyoruz. YPJ, Tişrîn Barajı ve Qereqozak Köprüsü’nde sürdürülen direnişte kahramanlık destanlarıyla dolu bir tarihi bir kez daha canlandırmayı başardı. YPJ, bu direnişle kadınların gerçek kimliğini korumak için bir model haline geldi. YPJ, kahramanlık ve fedakarlığın sembolü haline gelen Arîn Mirkan’dan, Avesta Xabûr’dan, Slava ve Berivan'dan güç aldı” dedi.

‘YPJ Önder Öcalan’ın ideolojisi ve felsefesi sayesinde kuruldu’

YPJ’nin tüm kadınlara kucak açtığını kaydeden Amara İlan, Kuzey ve Doğu Suriye'de kadınlar öncülüğünde gelişen Rojava Devrimi’nde kadınların askeri, ekonomik, siyasi ve diplomatik alanlarda oynadıkları öncü rolün tüm dünya kadınlarına da ilham kaynağı olduğunu söyledi.

YPJ’nin 12 yıl önce kuruluşunu Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın doğum günü olan 4 Nisan’da ilan ettiğini dile getiren Amara İlan, “Önder Öcalan’ın felsefesiyle kadınlar örgütlendi, öz savunma güçlerini oluşturdu. YPJ Önder Öcalan’ın ideolojisi ve felsefesi sayesinde kuruldu. Bu nedenle YPJ'nin kuruluşu 4 Nisan'da ilan edilmiştir. Bu, kadınların Önderimizin ideolojisine olan güçlü bağlarının bir teyididir ve onun doğumunu toplum ve özellikle kadınlar için bir Rönesans olarak görüyoruz. Kadın Koruma Birlikleri, çeşitli bileşenlerden kadın savaşçıları kucaklıyor ve bu aramızdaki ulusal ruhu güçlendiriyor. Farklı halklardan kadınların YPJ’ye katılımı demokrasi, adalet ve eşitliğe yönelik gücümüzü ve kararlılığımızı artırıyor. YPJ, tüm Suriyeli kadınları saldırılardan, ihlallerden koruyabilecek bir güce sahiptir” sözleriyle konuşmasını noktaladı.

‘Güçlü kadının karakterini canlandırmak için kendinizi örgütleyin’

YPJ’li Cafer Efrîn de Kadın Koruma Birlikleri'nin devrimdeki mücadelesi ve direnişine dikkat çekti. YPJ olarak Demokratik Ulus Projesini korumak istediklerini kaydeden Cafer Efrîn, “Bunun için de baskıcı rejimlere karşı mücadele ediyoruz. Kadınların özgürlüğü yoluyla toplumu özgürleştirmeyi amaçlayan Önder Abdullah Öcalan'ın ilkeleri ve ideolojisine göre kendimizi örgütlüyoruz. YPJ kuruluşunu Önder Öcalan’ın doğum günü olan 4 Nisan’da ilan etti ve bu nedenle YPJ daha güçlü bir anlam kazandı. Biz kadınlar Önder Öcalan’ı hayatlarımız için bir umut ışığı olarak görüyoruz. Tüm kadınlar kendi tarihlerini tanımalı, kölelik zincirlerini kırmalıdır. Güçlü kadının karakterini canlandırmak için kendinizi örgütleyin” çağrısında bulundu.