RAJA HAMİD RAŞİD

Süleymaniye - Güney Kürdistan’ın Süleymaniye kentinde düzenlenen Ortadoğu ve Kuzey Afrika Bölgesel Demokratik Kadın Koalisyonu’nun (NADA) 1’inci Kongresi atölye ve tartışmalarla devam ediyor.

Kongrede konuşan Sudanlı kadın hakları savunucusu Alaa Abdullah, Sudan hükümetinin kadın politikalarına dikkat çekti. Kadın haklarının önündeki en büyük engelin hükümetin resmi politikaları ve yasaları olduğunu belirten Alaa Abdullah, “Sudan, büyük bir kültürel çeşitliliğe sahip bir ülke. Ancak bu zenginlik, kadınların siyasal temsiliyetine yansımıyor. Barış müzakerelerinde kadınların sesi ya hiç duyulmuyor ya da sembolik olarak sınırlı kalıyor” dedi.

‘Kadın temsili gerekenin dörtte birine bile ulaşmıyor’

Alaa Abdullah, iç savaş sonrası kadınların müzakerelerden büyük ölçüde dışlandığını belirterek, kadın temsilinin genellikle olması gerekenin dörtte birine bile ulaşmadığını vurguladı. Kadınların yaşadığı sorunların bölgelere göre değiştiğini dile getiren Alaa Abdullah, çözüm yollarının da bu farklılıklara göre şekillendirilmesi gerektiğini ifade ederek şöyle konuştu: “Adalet mekanizmalarının kadınların bölgesel yaşantılarına göre şekillenmesi gerekiyor. Ayrıca kadınlar barış süreçlerinde yer almalı. Gerçek bir kadın temsili için tüm bölgelerden kadınların sürece dahil edilmesi önemli.”

‘Kadın temsili için kapsayıcı politikalar şart’

Sudanlı aktivist, kadınların her alanda adil ve kapsayıcı şekilde temsil edilmesinin şart olduğunu vurgularken, bunun sadece sayısal değil niteliksel bir temsilde olması gerektiğini söyledi. Alaa Abdullah, “Yeni yasaların kadınların onurunu koruması ve onları güvence altına alması gerekir. Savaş sonrası oluşan yeni sosyopolitik dengeler göz önünde bulundurulmalı” diye belirtti.

Kadınlara yönelik sistematik engeller

Yemenli avukat ve kadın hakları savunucusu Raghda Al-Maqtari ise, ülkedeki sivil toplum örgütlerinin mevcut kriz ortamında kadınların bilinçlenmesi ve güçlendirilmesi konusunda kritik bir rol oynadığını belirtti.

Raghda Al-Maqtari, Yemen'deki kadınlara yönelik farkındalık kampanyalarına dikkat çekerek, “Kampanyalar kadınları sadece siyasete değil, aynı zamanda ekonomik alanda da güçlendirmeye çalışıyor” dedi.

Raghda Al-Maqtari, Yemen'deki kadınların sadece ekonomik ve siyasal olarak değil, aynı zamanda fiziksel ve psikolojik olarak da büyük baskı altında olduğunu belirterek, “Kadın aktivistler hem toplum içinden gelen ataerkil baskılarla hem de radikal kesimlerin hedef gösterdiği nefret kampanyalarıyla mücadele etmek zorunda” diye belirtti.

Kadınlara uygulanan özgürlük kısıtlamaları, keyfi tutuklamalar, ekonomik kaynaklara erişimin engellenmesi ve temel haklardan mahrum bırakılmanın yaygınlaştığını belirten Raghda Al-Maqtari, bu nedenle sivil toplum kuruluşlarının kadınların direnç göstermesinde hayati bir rol oynadığını ifade etti.