Iraklı kadınlar: Kişisel Statü Yasası'nda yapılan değişiklikleri kabul etmiyoruz

Iraklı kadın aktivistler, Kişisel Statü Yasası'nda yapılan değişikliklere tepki göstererek, değişikliklerin şiddeti meşrulaştıracağını belirtti.

RAJA HAMİD RAŞİD

Irak- Irak Parlamentosu, 21 Ocak’ta gerçekleştirdiği oturumda kadınlar ve çocukların özel haklarını tanımlayan Kişisel Statü Yasası’nın değiştirilmesi tasarısını kabul etti. Yasayla birlikte çocuk evlendirmelerin ve çok eşliliğin önü açılırken, kadın hakları savunucuları ve insan hakları örgütleri, yapılan değişikliğin kadın ve çocuk haklarında gerileme getireceğine ve yasal eşitliği tehdit ettiğine dikkat çekiyor.

Irak’ta kadınlar endişeli

Avukat Hind Karim, Kişisel Statü Yasası'nda yapılan değişikliklerin onaylanmasının Iraklı kadınlar arasında endişelere yol açtığını belirtti. Hind Karim, “İnsan hakları savunucuları olarak bu değişiklikleri reddediyor ve Federal Yüksek Mahkeme'nin onaylanan yasanın iptali yönünde karar vermesini istiyoruz” dedi.

‘Kadınlar çocuklarının velayetini alamayacak kaygısı taşıyor’

Gazeteci Benin Elias da, “Irak Parlamentosu’nun Kişisel Statü Yasası'nda yapılmak istenen değişiklikleri onaylaması kadınları hayal kırıklığına uğrattı. Yapılan değişiklikler sonucu birçok kadın çocuğunun velayetini alamayacak ve bunun sonucunda birçok sorun ortaya çıkacak. Kişisel Statü Yasası'ndaki değişikliklerle birlikte çocuk evlendirmelerin ve intiharın artacağını düşünüyoruz” şeklinde konuştu.

Kişisel Statü Yasası'nda yapılan değişikliklerin toplumla uyumlu olmadığını söyleyen aktivist Israa Al-Rawi, “Bu yasa kadınların velayet haklarını kısıtlayan bir yasa. Yasalar kadın ve çocuk haklarını esas almalı, boşanan kadınlara hukuki ve ekonomik destek sağlanmalı, aile içi anlaşmazlıklarda kadınlar lehine adil kararlar verilmeli” ifadelerinde bulundu.

Yasanın onaylanmasının özellikle boşanmış kadınlar açısından şok etkisi yarattığını kaydeden aktivist Nidal Touma, “Kadınların çocuklarıyla ilgili velayet hakları tehlikeye atıldı. Kadınlar, çocuklarını korumak adına şiddetin her türlüsüne katlanmak zorunda kalacak” dedi.

Aktivist Ahlam El-Pachachi, Kişisel Statü Yasası'nda yapılan değişikliklerin geçtiğimiz aylarda büyük tepki ve protestolarla karşılandığını ifade ederek, “Tepkilere rağmen yasa onaylandı. Yasanın adil olmasını ve hükümlerinin topluma hizmet etmesini umuyorduk. Yasada kadınların velayet hakkı, reşit olmayanların evlendirilmesi, kadınlara ve boşanan kadınlara yönelik her türlü adaletsizliğin önlenmesiyle ilgili değişikliklerin olması gerekiyordu” şeklinde konuştu.

‘Kadın ve çocuklara yönelik hak ihlali demek’

Kişisel Statü Yasası'nda yapılan değişikliklerin kadın ve çocuk haklarının ihlali olduğunu kaydeden aktivist Dina Al-Taie, "Yapılan değişiklikler anayasa ve adalet ilkelerine bir darbedir. Toplumda ayrımcılığa neden olacak ve adaletsizlik yaratacak bir yasa. En savunmasız gruplara yönelik baskıyı da meşrulaştıracak. Parlamento, dar mezhepsel gündemlerle iktidar koalisyonunun hakimiyetini sürdürmeye yönelik bir parlamento haline geldi. Yeterli çoğunluk sağlanmadan veya iç sisteme saygı gösterilmeden değişikliklere oy verilmesi ulusal sorumluluğun yokluğunu yansıtıyor. Yargıyı bu sorunlarla yüzleşmeye çağırıyorum. Bu politikaların devamı sosyal adaletsizliğin artmasına yol açacak” uyarısında bulundu.

‘Toplumsal eşitlik etkilenecek’

Aktivist Rasha Al-Jubouri, Irak Kişisel Statü Yasası'nda yapılan değişikliklerle birlikte kadınların velayet ve annelik haklarının ciddi şekilde sınırlandırılacağı, çocuk evlendirmelerin önünün açılacağını kaydetti. Boşanma, çok eşlilik, reşit olmayanların evlendirilmesi, nafaka, miras, çocuk velayeti konusunda kadınların ciddi sorunlarla karşı karşıya kalacağına dikkat çeken Rasha Al-Jubouri, değişikliklerin toplumsal eşitliği etkileyeceğini aktardı.

‘Yasa değiştirilmeli, kadınların haklarını savunmalı’

Doktor Nidal Cihad de, yasanın insan haklarının dikkate alınarak yapılması gerektiğini belirtti. Yasalarla Irak toplumunun birliğinin sağlanması gerektiğini vurgulayan Nidal Cihad, “Öncelik sosyal adaleti teşvik etmek ve savunmasız grupları korumaktır. Toplumsal bölünmeleri artıracak değişiklikler yapmak vatandaşların haklarına zarar verir. Gelişmiş ülkeler örneğini takip etmek istiyorsak, Kişisel Statü Yasası’nı genel olarak değiştirmeli ve hükümlerinin adil olmasını sağlamalıyız. Kadınlar yaşadıkları ülkelerde güvende olduklarını hissetmeli, yasal hakları olmalı, rolleri sınırlandırılmamalıdır" ifadelerinde bulundu.

‘Yasayı kabul etmiyoruz’

Kişisel Statü Yasası'nda yapılan değişikliği kabul etmediklerini dile getiren aktivist İntisar Jabbar da, “Yapılan değişiklikleri ‘geçersiz’ sayıyoruz. Yasadaki değişiklikler özellikle reşit olmayan evlilikler ve çokeşlilik konularında kadınlara ve çocuklara zarar verir. Çocuklara yönelik tecavüz suçları ve gayri resmi evliliklerin yaygınlaşmasına yol açacak. Ayrıca kadınların miras hakları tehdit edilecek ve boşanma durumunda çocuklar mağdur duruma düşecek” dedi.