Iraklı kadınlar: Êzidîler için hala adalet sağlanmadı
Bağdat’ta düzenlenen panelde konuşan kadınlar, Êzidîlerin direncin sembolü olduğunu belirtti. Êzidîler için hala adaletin sağlanmadığını belirten kadınlar, yapılması gerekenleri sıraladı.

RAJA HAMİD RAŞİD
Bağdat - Temmuz Sosyal Kalkınma Örgütü ve Iraklı Kadınlar Ağı, 3 Ağustos’ta "Ötekileştirmeden etkiye: şiddeti azaltmak ve toplumsal adaleti teşvik etmek için bir araç olarak kadınların siyasi katılımı" başlıklı bir panel düzenlendi. Panele, akademisyenler, hukukçular, gazeteciler, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve yaklaşan seçimlerde aday olan kadınlar katıldı.
Temmuz Örgütü Başkanı ve Iraklı Kadınlar Ağı yönetim kurulu üyesi Viyan Şeyh Ali, panelin amacına değindi.
Viyan Şeyh Ali, kadınların karar alma pozisyonlarında etkin bir şekilde yer almalarını, hukuki koruma sağlamak ve kadınların haklarına erişimini garanti altına almak için bir panel düzenlediklerini belirterek, yaklaşan seçim sürecinde bu tartışmaların önemine dikkat çekti.
Viyan Şeyh Ali, “Geçmişte genel olarak parlamentonun, özelde ise kadın parlamenterlerin en kötü performansına tanık olduk. Kadına karşı şiddeti önleyecek özel yasalar çıkarılamadı. Hatta kadınların kazandığı bazı hakları sağlayan Kişisel Statü Yasası gibi düzenlemeler zayıflatılmaya çalışıldı. Bu nedenle, kadınların karar mekanizmalarındaki etkinliğini artırmaya acilen ihtiyaç var” dedi.
Siyasi katılımda hukuki koruma eksikliği
Rafidain Üniversitesi’nden Dr. Buşra Selman Hüseyin, kadınların siyasi katılımlarının cezai koruma altına alınması gerektiğini vurguladı. Kadınların yaşadığı ihlallerin, siyasi hayattan çekilmelerine neden olduğunu belirten Buşra Selman Hüseyin, “Gerçek anlamda özgür ve adil seçimler, yeterli cezai düzenlemeler olmadan mümkün değildir” diye belirtti.
Mevcut seçim yasalarında ciddi boşluklar olduğunu, kadınların seçim sürecindeki özgürlüğüne yönelik pek çok ağır ihlalin hâlen suç sayılmadığını ifade eden Buşra Selman Hüseyin, bazı maddelerin değiştirilmesi gerektiğini vurgulayarak, mevcut yasaların kadınların siyasi haklarını yeterince korumadığını belirtti.
Êzidî Soykırımı
Panelde, 3 Ağustos 2014’te yaşanan Şengal Êzidî Soykırımı’nda yaşamını yitirenler de anıldı. Dr. Buşra Selman Hüseyin, “Bu trajedi sadece Êzidîleri değil, tüm Irak halkını derinden yaraladı. 2014’ten bugüne kadar Êzidîler için adalet sağlanamadı, suçlular adil yargılanmadı, soykırım yasası çıkarılamadı” dedi.
Buşra Selman Hüseyin, “Bazı failler, hatta bu katliamın arkasındaki isimler hâlen korunuyor ve dokunulmazlıktan yararlanıyor. Biz bu konuda mücadelemizi sürdüreceğiz, çünkü bu yara hepimizin yarasıdır” ifadelerini kullandı.
‘Şengal hala ihmal ediliyor’
Bedil İttifakı Başkan Yardımcısı Şuruk el-Ubeyci ise, Êzidî kadınların yaşadıklarının modern çağda görülmemiş bir vahşet olduğunu, buna rağmen Şengal’in hâlen ihmal edildiğini söyledi.
Şuruk el-Ubeyci Iraklı yetkilileri Êzidî halkına karşı duyarlı olmaya çağırarak, "Kaybedilenleri geri getiremezsek bile, en azından Êzidî toplumunun ülkelerine ve şeffaflık ve adaletle yönetilen, herkesin haklarını güvence altına alan ulusal bir sistem içinde bir arada yaşama olasılığına olan güvenini yeniden tesis etmek için ciddi adımlar atmaya başlayabiliriz” dedi.
Irak hükümetine çağrı
Êzidî kadınların uğradığı şiddetin sadece bir ihlal değil, insanlığa karşı işlenmiş bir suç olduğunu vurgulayan Avukat Niran Zehavi, Irak hükümetine şu çağrıda bulundu: “Êzidîler için resmî belgelerin düzenlenmesi, güvenli geri dönüşlerinin sağlanması, evlerinin yeniden inşası, maddi ve manevi tazminat ödenmesi, psikolojik destek ve toplumsal rehabilitasyon hizmetlerinin verilmesi gerekiyor. Bu konuların acil üzerinde durulması gerekiyor.”
Niran Zehavi, “Êzidî kadınlar hem Irak’ta hem dünyada direncin sembolü oldular. Onlara karşı borcumuz var ve bu borcu adaletle ödemek zorundayız” diye belirtti.