Iraklı aktivistler: Kadınların siyasetteki temsili güçlendirilmeli

Irak’ta kadınların karar alma pozisyonlarına gelme süreçlerinde yaşadıkları sorunlara dikkat çeken aktivistler, kadınların siyasetteki temsillerinin güçlendirilmesi için yapılacakları sıraladı.

RAJA HAMİD RAŞİD

Irak - Irak’ta kadınların siyasi hayata katılımını garanti altına alan yasal düzenlemeler, örneğin parlamentodaki kadın kotası sistemi önemli bir adım olsa da kadınlar karar alma pozisyonlarına gelmekte büyük sorunlarla karşılaşıyor. Bu zorlukların başında siyasi partilerdeki erkek egemen yapılar ile kadınların kamusal alana katılımını kısıtlayan sosyal ve kültürel engeller yer alıyor.

Iraklı kadın aktivistler, güvensiz siyasi ortamın ve kadınların katılımını destekleyecek yeterli mekanizmaların olmamasının, siyasi eşitlik yönünde ilerlemeyi ciddi şekilde engellediğini vurguluyor.

Kadınların siyasi yaşama katılmada karşılaştıkları engeller

Bağdat Üniversitesi Medya Koleji Öğretim Üyesi Rana El-Şecerî, kadınların karar alma pozisyonlarına ulaşmada karşılaştıkları zorluklara dikkat çekerek, toplumsal miras ve ataerkil kültürün, kadınların siyasi yaşama aktif katılımının önündeki en büyük engeller olduğunu vurguladı.

Özellikle kırsal bölgelerde, küçük çaplı ancak etkili etkinliklerle toplumsal farkındalığın artırılmasının önemine değinen Rana El-Şecerî, bu tür çalışmaların tekrarlandıkça farkındalığı kalıcı hale getireceğini ifade etti.

Rana El-Şecerî, eğitim müfredatında kadınlara ilişkin kalıp yargıların değiştirilmesinin büyük önem taşıdığını belirterek, kadınların genellikle ev hanımı, öğretmen ya da bazı meslek gruplarıyla sınırlı olarak tanıtıldığını, bu nedenle siyasetin onların alanı olmadığı yönündeki algının güçlendiğini ifade etti. Kadınların siyasi hayattaki imajının yeniden inşa edilmesi gerektiğini söyleyen Rana El-Şecerî, bunun hem yerel hem de küresel düzeyde kadın siyasi aktivistlerin tarihine yeniden bakılarak sağlanabileceğini dile getirdi.

Negatif kota uygulamalarına da değinen Rana El-Şecerî, kadınların sadece parti ya da parlamento yapılarında boşluk doldurmak amacıyla temsil edilmesinin, çoğu zaman yeterli siyasi bilgiye sahip olmayan kişilerin seçilmesine neden olduğunu vurguladı. Gerçek siyasi bilgi ve birikime sahip kadınların seçilmesi ve bu kadınların uzmanlaşmış siyasi eğitim kurumlarında yetiştirilmesi gerektiğini söyleyen Rana El-Şecerî, “Iraklı kadınların partizan ya da mezhepsel aidiyetlerden uzak durarak, toplumsal faydayı önceleyen gerçek bir siyasi kimliğe sahip olmaları gerekiyor. Ancak bu şekilde siyasi mesajları özgün ve ulusal çıkarlara dayalı olabilir” dedi.

 ‘Halk köklü bir değişim beklentisi içinde’

Yazar ve gazeteci Nagham Al-Tamimi, ülkede halkın 20 yıldır köklü bir değişim beklentisi içinde olduğunu ifade etti. Bu değişimin, güçlü bir halk iradesi ve uluslararası destek gerektirdiğini söyleyen Nagham Al-Tamimi, “Gerçek bir değişim, doğru liderlerin seçilmesiyle mümkündür. Ancak para ve güç dengeleri seçimleri olumsuz etkilediği için seçim sonuçlarına fazla güvenmiyorum. Bazı yasalarda değişiklikler olabilir, ancak bunun kesin olmadığını söyleyebilirim” diye kaydetti.

 ‘Kadınlar kota sistemine ihtiyaç duymadan temsil etmeli’

 Kadınların siyasete katılımının geç başladığını dile getiren Nagham Al-Tamimi, buna rağmen iki dönem Göçmenlik Bakanlığı yapan Evan Faik Jabro gibi etkili kadın siyasetçilerin karar alma süreçlerinde fark yarattığını vurguladı. Bu durumun kadınların siyasetteki başarısını gösterdiğini anlatan Nagham Al-Tamimi, gelecekte kadınların kota sistemine ihtiyaç duymadan, özellikle parlamentoda daha güçlü bir şekilde temsil edileceğine inandığını söyledi.

Irak Halk Yardım Örgütü Yönetim Kurulu Başkanı ve kadın hakları aktivisti Hana Hamoud, siyaset dünyasına girmek isteyen kadınların hedeflerini net bir şekilde belirlemeleri ve Irak'ta buna ulaşmak için bir plan geliştirmeleri gerektiğini vurguladı. Hana Hamoud, “Siyasi partiler, karar alma pozisyonlarına ulaşmanın en önemli kapısıdır, ancak bazı kadınlar, sağlam bir siyasi yapı olmadan seçimlere katılarak gelişigüzel bir şekilde siyaset arenasına girmişlerdir. Bir kadın, siyasi fikirleri ve hedefleriyle uyuşan bir partiye ait olmalı ve sadece parlamento üyesi olarak aday olmayı hedeflememelidir" şeklinde konuştu.

 Anayasa ile kadınlara en az yüzde 25 kota hakkı tanındığını aktaran Hana Hamoud, “Seçim ortamının zorluğuna rağmen, biz kadınlar yasama alanında karar alma pozisyonlarına ulaşmada önemli rol oynuyoruz. Bu noktaya etkili çalışmalarımız ve seçmenlerle kurduğumuz sürekli iletişim sayesinde geldik. Seçmenlerin ve parti liderlerinin desteğini kazanarak yürütme ve yasama organlarında yer alabildik. Özellikle seçim kampanyalarında karşılaştığımız maddi ve örgütsel zorlukları düşünürsek, kota uygulaması bizim için güçlü bir yasal dayanak oluşturuyor. Bu sayede parlamento ve il genel meclislerinde temsil şansımız artıyor" dedi.

 ‘Siyasi Partiler Kanunu'nda değişiklik yapılmalı’

Hana Hamoud, 2005 yılında Irak’ta kurulan ilk parlamento döneminde kadın temsilinin sınırlı olduğunu belirtti. Ancak zaman içinde, siyasi kariyer yapma konusunda büyük bir azim gösteren kadınların, deneyimli ve etkili siyasetçiler olarak öne çıktığını vurgulayan Hana Hamoud, kültürel birikimleri, eğitim düzeyleri ve net siyasi hedefleriyle karar verici pozisyonlara gelebilecek birçok hırslı genç kadının da olduğunu ifade etti. Kadınların parti yapılarında ve yönetim kademelerinde daha fazla yer alabilmesi için Siyasi Partiler Kanunu'nda değişiklik yapılmasının gerekli olduğunu dile getiren Hana Hamoud, kota uygulamalarının kadınların güçlenmesi ve siyasete katılmaları için gerekli güveni oluşturma noktasında hâlâ etkili bir araç olduğunu söyledi.

AISEN İnsan Hakları Örgütü Başkanı Ansam Salman da, Irak’ta kadınların siyasi alanda güçlenmesinin hâlâ ciddi engellerle karşı karşıya olduğunu ifade ederek, “Ne yazık ki, ilgili makamlarda bu süreci destekleyecek gerçek ve etkili mekanizmalar yok. Bu yüzden kadınların siyasi güçlendirilmesi, çoğu zaman sadece teoride kalan, uygulanamayan bir kavram olarak kalıyor. Kadınlar genellikle seçimlerde oy toplamak için kullanılıyor. Siyasi bloklar, kadınların yönetim becerilerine ya da yeterliliklerine bakmadan, sadece görünürlük sağlamak amacıyla onları görevlendiriyor. Çoğu parti kadınlara gerçekten değer vermiyor ve siyasi güçlendirme adına atılan somut bir adım yok denecek kadar az” ifadelerini kullandı.

‘Kadınların güçlendirilmesine yönelik çabalar yoğunlaşmalı’

Ansam Salman, seçimlerde kadınların “araç” olarak kullanılmasını eleştirerek, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Irak toplumunda kadınların temsili için ne siyasi alanda ne de Temsilciler Meclisi'nde net bir mekanizma mevcut değil. Birçok kadın, onları destekleyen partiler için sadece bir araç olarak kullanılıyor ve bu da zayıf temsiliyete ve zayıf seçim sonuçlarına yol açıyor. Ayrıca, seçimleri kazandıktan sonra kadın adaylar veya temsilciler ile halk arasında bir iletişim kanalı olmaması, esnek karar alma yeteneğine sahip, yetenekli ve güçlü kadınların seçilmesinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösteriyor. Özgüven eksiklikleri ve rollerini olumsuz etkileyen sorunlar nedeniyle kadınların siyasetteki gerçek temsili zayıflıyor. Siyasi sürece katılmak isteyen yetenekli kadınlara daha fazla destek verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Parlamentoda gerçek temsillerini sağlayabilmeleri için kadınların güçlendirilmesine yönelik çabaların daha da yoğunlaştırılması gerekiyor."