‘Hepimiz El Faşer’iz’ diyen Sudanlı kadınlardan dayanışma çağrısı

Sudan’ın El Faşer kentinde yaşananlar, halkın birlik ve dayanışma ruhunu ön plana çıkarırken, yerinden edilenlere yardım çabaları, şehrin direncinin ve Sudan halkının köklü dayanışmasının simgesi haline geldi.

MERVAT ABDÜLKADİR

Sudan- Birleşmiş Milletler ve çeşitli insan hakları örgütleri, Hızlı Destek Güçleri’nin (RSF) toplu katliamlar, hastaların tahliyesi ve sistematik cinsel şiddet de dahil olmak üzere ağır ihlaller gerçekleştirdiğini bildiriyor. Kötüleşen sağlık ve çevre koşulları nedeniyle on binlerce kişi yaşadıkları kentleri terk etmek zorunda kalıyor. Bölgedeki trajik gelişmeler siviller arasında büyük bir öfke ve endişeye yol açarken, Sudanlı kadınlar da El Faşer halkına ve yerinden edilen sivillere yönelik katliam ve ihlalleri duyduklarında hissettiklerini, ayrıca bu insanlara destek sağlamak için yürütülen çalışmalara ilişkin görüşlerini ajansımıza anlattı.

‘Bir anda her şeyimizi kaybettik’

Daha önce çatışmalar nedeniyle yerinden edildiğini belirten Halima Mohamed, yaşadıklarını şöyle anlattı:

“Hızlı Destek Güçleri'nin şehrin kontrolünü ele geçirdiğini duyduğumda yıkıldım. Her şeyin bittiğini sandım. Ama pes etmedim. Bunun yerine harekete geçmeye karar verdim. Yerinden edilen insanlara nasıl yardım edebileceğimi düşündüm ve ihtiyaçlarını duyurmak için dijital medyada bilgi paylaşmaya, bağış toplamaya başladım. Topladığım yardımları da El Faşer’deki yerinden edilmiş insanlara ulaştıran girişimlere gönderdim. Her şeyini kaybetmenin, vatanını ve ailesini geride bırakmanın ne demek olduğunu çok iyi biliyorum. Bu yüzden bu zorlu süreçte onlara destek olmak istiyorum. Kendimi her yerinden edilmiş kişide görüyorum, onların acısını hissediyorum çünkü ben de onlar gibi yerinden edildim. Hartum’daki çatışmadan önce bir savaş bölgesinde olmanın ne anlama geldiğini bilmiyorduk. Ama 15 Nisan’daki çatışmalarla birlikte evlerimizi terk ettik, dağıldık, ailelerimizden koptuk. Güvende olduğumuzu sanırken bir anda her şeyimizi kaybettik. İşte bu yüzden onların acısı bana çok tanıdık geliyor.”

‘Yerinden edilen insanların yanında durmalıyız’

El Faşer’in kontrolünün ele geçirildiği haberini duyduğu anı anlatan Rogina Adam, “O an hissettiğim şey gerçekten çok korkunçtu. Duyduklarıma inanamadım. İçimde aynı anda hem büyük bir korku hem de derin bir üzüntü vardı. Oradaki insanlar için güvensizlik duygusu beni çok sarstı. Yardım girişimleri çok değerli ve mutlaka devam etmeli. Tüm Sudan halkı bu kampanyalara katılmalı, birlik olmalı, konvoylar düzenlemeli ve yerinden edilen insanların yanında durmalıyız. Onlara destek olmalıyız ki kendilerini yabancı hissetmesinler, evlerini ve topraklarını kaybettikleri duygusuna kapılmasınlar. Hep birlikte hareket etmeli, ihtiyaç duydukları her şeyi sağlamalı ve onlara tek bir aile, tek bir el, tek bir Sudan olduğumuzu hissettirmeliyiz” ifadelerinde bulundu.

‘Kalplerimiz ve acımız bir’

El Faşer’de yaşananların Sudan halkını yeniden bir araya getirdiğini söyleyen Rogina Adam, “El Faşer halkına şunu söylemek istiyorum: Hepimiz El Faşeriz. Siz ne hissettiyseniz, biz de daha önce aynı duyguları yaşadık, artık kalplerimiz ve acımız bir. Dijital medyadaki paylaşımları takip ettim, herkes tek bir ses ve dayanışma içinde. Birliğimizi ve El Faşer halkına desteğimizi vurguluyorum. ‘Hepimiz El Faşer’iz’ sloganı artık hepimizin sloganı. Bilin ki hepimiz sizinleyiz, siz bizim ailemizsiniz ve biz tek bir halkız” sözlerine dikkat çekti.

‘Birlik örneğini en güçlü şekilde hissettiğim yerdi’

Özel sektör çalışanı Tamani İbrahim ise, kendisi için birliği simgelediğini söylediği El Faşer’e dair anılarını şöyle anlattı:

“El Faşer, eğitim geleneğiyle tanınan ve Sudan’ın kalbi olarak görülen bir şehir. Uçakla yaklaştığınızda, yemyeşil tepeleri ve sonbaharda oluşan su birikintileriyle büyüleyici bir manzara karşılar sizi. Şehre girdiğinizde ise Sudan’ın dört bir yanından gelen farklı kabilelerin bir arada yaşadığı bir toplulukla karşılaşırsınız. El Faşer’i ziyaret ettiğimde, çeşitli kabilelerden insanlar tarafından sıcak bir şekilde karşılandım. Benim için El Faşer, kaynaşmanın ve birliğin simgesidir, Sudan halkının birlik örneğini en güçlü şekilde hissettiğim yerdi.”

‘Umarım bu çile onlar için en kısa sürede sona erer’

Tamani İbrahim, El Faşer halkına yönelik ihlallerden duyduğu üzüntüyü dile getirerek, "El Faşer’de yaşananlar beni derinden üzdü. Çünkü bu insanlar kolayca aşağılanmayı veya hakareti kabul eden kişiler değil, cömert ve misafirperverler. Ulusal birlik ve beraberliğin örneğini sergiliyor, geleneklerini, cömertliği ve misafirperverliği koruyorlar. Umarım bu çile onlar için en kısa sürede sona erer. El Faşer benim için güzel anılar barındırıyor ve tüm bu acıların, güzelliğin, bilgi ve zekanın şehri olan El Faşer’de yaşanmasını istemiyorum" şeklinde konuştu.

‘Acıların bir an önce sona ermesini diliyorum’

Tamani İbrahim, Sudan'daki halk dayanışmasını önemine dikkat çekerek, “Tüm Sudanlıların tek bir milletin çocukları olduğunu ve zor zamanlarda birbirlerine destek olduklarını doğrulayan tarihi bir anı yaşıyoruz. Yaşanan acıların bir an önce sona ermesini diliyorum. El Faşer'de yaşananlardan hepimiz çok etkilendik ve bir an önce topraklarına özgür ve güvenli bir şekilde dönmelerini umuyoruz. El Faşer artık sadece bir şehir değil, aynı zamanda tüm Sudan halkının direncinin bir sembolü ve zorluklar ne kadar şiddetli olursa olsun, bu ulusun köklü dayanışma ve cömertlik ruhunu kıramayacaklarının bir kanıtı” diyerek sözlerini noktaladı.