Hasta tutsak yakını: Aileler olarak tek talebimiz tutuklulara ses verilmesi
Ağır kalp hastası tutuklu Güllü Daşçı ve diğer hasta tutukluların tahliye edilmesi için çağrı yapan anne Leyla Daşçı, “Bugün binlerce insan içeride yaşam mücadelesi veriyor. Aileler olarak tek talebimiz tutuklulara ses verilmesi” dedi.
MEDİNE MAMEDOĞLU
Sêrt-Kürdistan ve Türkiye cezaevlerinde tutukluların yaşadığı sorunlar günden güne artıyor. Özellikle S ve R tipi cezaevleriyle tecrit giderek derinleşirken, hasta tutukluların tedavi koşulları da zorlaştı. Çok sayıda hak ihlalinin yaşandığı cezaevlerinde tutuklular hem yaşam hakkı hem de sağlık haklarından mahrum bırakılıyor ve binlerce hasta tutuklu ise ağır hastalıklarına rağmen tahliye edilmiyor.
Kalp nakli yapılması gereken ve yıllardır tedavi gören hasta tutuklu Güllü Daşçı’da bu tutuklulardan biri. Kalbinde büyüme tespit edilen Güllü’nün kronik hastalıkları da bunulurken, anne Leyla Daşçı, hasta tutukluların serbest bırakılması çağrısında bulundu.
2016 yılında tutuklandıktan sonra, önce Mardin ardından ise Diyarbakır cezaevlerinde kalan Güllü Daşçı, bu süre zarfında yaklaşık 90 gün açlık grevinde kaldı. Grevde kaldığı sürede kan kusan ve sağlık sorunları baş gösteren Güllü Daşçı’nın kısa bir süre sonra kalbinde büyüme yaşandığı tespit edildi. Sık sık bilinç ve denge kaybı yaşayan Güllü Daşçı’nın kalp nakli olması gerektiği öğrenilirken, hastalığı nedeniyle ayda bir iğne olduğu, sık sık Ankara’ya hastaneye gitmek zorunda kaldığı belirtildi. Hastalıkları nedeniyle cezaevi yemeği de yiyemeyen Güllü’nün diyet yemeklerini de her daim bulamadığı bu nedenle sistematik kilo kaybı yaşadığı kaydedildi.
‘İki görüşe yetişebilmek için aileyi bölüyoruz’
Kızının son durumuna dair konuşan anne Leyla Daşçı da iki tutuklu annesi. Güllü’nün yanı sıra oğlu Kasım Daşçı’nın da Beşiri Cezaevi’nde tutuklu bulunduğunu söyleyen Leyla Daşçı, “Oğlum 5 yıl ceza aldı, 2 yıl 9 aydır cezaevinde. Kızım da yıllardır cezaevinde onun da yaklaşık 3 senesi kaldı. İkisinin de görüş günleri aynı. Aileyi bölüp iki cezaevine gönderiyoruz o şekilde iki görüşü de yapıyoruz. İki çocuğuma hasret bir şekilde yaşıyorum. Ama başım dik, çocuklarımın da başı dik. Biz kimsenin zarar görmesini de evlat acısı yaşamasını da istemiyoruz. Çocuklarım haksız, hukuksuz yere cezaevinde tutuluyor” dedi.
‘Güllü’nün kalp nakline ihtiyacı var’
Kızının hasta tutuklu olduğunu ve hastalığının günden güne ağırlaştığına dikkat çeken Leyla Daşçı şunları kaydetti: “Bu cezaevi sürecinde hem biz hem de çocuklarımıza işkence yapılıyor. Güllü’nün eskiden hiç hastalığı yoktu. Son yıllarda kalbi büyümeye, kalbinden sorun yaşamaya başladı. Diyetinde olmayan yemeği yediği zaman nefes alamıyor ve dili boğazına kaçıyor. Sık sık denge kaybı yaşıyor. Kendi yaşamını idame ettirecek düzeyde değil. Her ay hastalığı nedeniyle iğne yapılıyor. Tedavi ediliyor ama cezaevinde olması hastalığının ağırlaşmasına neden oluyor. İğnenin dışında sık sık Ankara’ya tedavi olmaya gidiyor. İyileşmesi için de kalp nakli olması şart. İçeride kaldığı süre boyunca bu hastalığı daha da ilerleyecek tek talebimiz onun bırakılmasıdır.”
İşkenceye son verin çağrısı!
Cezaevinde yaşanan baskı politikalarına vurgu yapan Leyla Daşçı, sadece kızı değil bütün hasta tutukluların tahliye edilmesi gerektiğini belirterek, hasta tutuklular için çağrı yaptı. Hasta tutukluların son nefeslerinde tahliye edildiğini bunun da tutuklulara dönük büyük bir hakaret olduğunu söyleyen Leyla Daşçı, “Biz bu hakareti kabul etmiyoruz. Allah bu zalimlere hakkımızı bırakmasın. Bugün binlerce insan içeride yaşam mücadelesi veriyor. Bu ne insanlığa ne de vicdana sığmıyor. Aileler olarak tek talebimiz tutuklulara ses verilmesi” açıklamasında bulundu.