Halep’te kadınlara yönelik nefret söylemine karşı farkındalık çağrısı
Halep’te dijital platformlarda kadınlara yönelik artan nefret söylemlerine dikkat çeken Amal İsmail, başarılı kadınların bu söylemlerin en sık hedefi olduğunu belirterek, farkındalık kampanyaları ile bu olguya karşı mücadele edilmesini istedi.
SERİN MUHAMMED
Halep- Suriye’nin Halep kentinde, dijital platformların yaygınlaşmasıyla birlikte kadınlara yönelik nefret söylemleri ve kışkırtmaların arttığı bildirildi. Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Sara Örgütü Halep sözcüsü Amal İsmail, etnik, mezhepsel veya dini temellere dayalı nefret söyleminin kadınların rollerini dışladığını, katkılarını görmezden geldiğini ve başarılarını engellediğini vurguladı. Amal İsmail, bu tür söylemlerin gençler de dahil olmak üzere birçok kişi tarafından olumsuz amaçlarla kullanılabildiğini ve kadınlar üzerinde ciddi psikolojik etkiler yarattığını ifade etti.
Topluluklar üzerinde açık ve aktif bir etkiye sahip, başarılı ve çalışan kadınların nefret söyleminin en sık hedefi olduğunu dile getiren Amal İsmail, “Bu söylemin amacı, kadınların moralini bozmak ve özgüvenlerini zedelemek. Özellikle Hayat Tahrir el-Şam’ın (HTŞ) yükselişiyle birlikte Suriye toplumunda dini aşırılık da yaygınlaşıyor. Bazı gruplar ve hizipler kadınlara katı giyim kuralları dayatmaya çalışıyor, hatta Hristiyan kadınların dini kıyafet giymesini zorunlu kılacak kadar ileri gidiyor” ifadelerinde bulundu.
‘Kadınları koruyan aldıkları eğitimdir’
Eşitliğin hakim olduğu toplumlarda kadınların giyimine odaklanılmadığını aktaran Amal İsmail, “Kadınların giyimine odaklanmak yerine, kadınların ticari reklamlarda meta olarak kullanılmasına karşı mücadele edilmelidir. Bir kadını koruyan şey, giydiği kıyafet değil, inançları ve çocukluğundan itibaren aldığı eğitimdir. Maalesef günümüzde toplumlar kadınları giyimine göre değerlendiriyor. Bu yaklaşım yanlıştır ve hiçbir şekilde referans ya da temel olarak kullanılamaz. Eğer doğru olsaydı, peçe veya tesettür giyen kadınların bulunduğu toplumlarda neden daha yüksek oranda taciz görüyoruz” diye sordu.
‘Mücadele yürütülmeli’
Amal İsmail, nefret söylemiyle mücadelede toplumsal kurumların yanı sıra devlet kurumlarının da daha aktif rol alması gerektiğini vurgulayarak, “Suriye, farklı din, mezhep ve inançlardan oluşan bir mozaiğe sahip. Bu gerçeği değiştirmek mümkün değil. Kadınlar üzerindeki olumsuz etkileri azaltmak için farkındalık kampanyalarıyla etkin bir mücadele yürütülmeli. Özellikle kadınları ve itibarlarını hedef alan söylentilere ve olumsuz konuşmalara açık bir toplumda yaşıyoruz. Kadınlara yönelik en sert şiddet biçimlerinden biri, sözlü taciz ve söylentilerin hızla yayılmasıdır. Bu nedenle öncelikli rol, toplum temelli farkındalık yaratmak ve toplumu eğitmede aktif bir kurumsal rol üstlenmektir” şeklinde konuştu.
Sözlerinin sonunda nefret söylemine karşı durabilen tüm kadınlara seslenen Amal İsmaili, “Bu olguya maruz kalan her kadın, olumsuz etkilerinin farkında olmalı ve bunun hayatına veya toplumdaki katılımına engel olmasına asla izin vermemelidir” çağrısında bulundu.