Güney Ma‘sara’da kadınlara yönelik şiddet artıyor

Kahire’nin yoksul bölgelerinde kadınlar, ekonomik zorluklar, hukuki bilinç eksikliği ve sosyal destek yetersizliği nedeniyle artan şiddetle mücadele ediyor.

ASMAA FATHI 

Kahire - Mısır’ın yoksul ve yoğun nüfuslu bölgelerinde kadınlar, yoksulluk, hizmet eksikliği ve toplumsal baskıların iç içe geçtiği bir ortamda artan şiddetle karşı karşıya. Kahire’nin Güney Ma‘sara bölgesi de bu döngünün en çarpıcı örneklerinden biri. Ekonomik sıkıntılar, hukuki farkındalık eksikliği ve sosyal destek mekanizmalarının yetersizliği, kadınları görünmez bir şiddet sarmalına sürüklüyor; çıkış yollarını daraltıyor ve sessizliği bir zorunluluk haline getiriyor.

Bu baskıcı ortamlar, kadınların sesinin duyulmamasına ve yardım arama veya destek kaynaklarına ulaşma imkanlarının sınırlanmasına neden oluyor. Kadınların karşılaştığı en temel sorunlardan biri, hem ev içinde hem dışında ağır sorumlulukları üstlenmek zorunda kalmaları ve neredeyse hiç kurumsal koruma olmaması. Danışmanlık merkezleri, sığınma evleri ve ekonomik güçlendirme programları gibi sosyal hizmetlerin kısıtlı olması, kadınları şiddet döngüsü içinde sıkışmış halde bırakıyor.

Kadınları sosyal yaşama dahil ediyorlar

Helvan’daki Bahri Ma‘sara Derneği’nin hukuk destek birimi sorumlusu avukat Ne‘me İbrahim, çalışmalarıyla kadınları desteklemeye çalıştıklarını anlatarak “Hukuki destek birimi, danışma birimi, çocuk bakım birimi ve kadınların el işlerinde üretim yaptığı bir atölye ile kadınlara ulaşıyoruz. Etkinliklere katılmak veya el işi eğitimlerine gelmek isteyen kadınlar özellikle anneler, çocuklarını bırakacak bir yer bulamadığı için zorlanıyordu; biz de çözüm üretmeye çalıştık ve kreşler de açtık” şeklinde konuştu.

Ne‘me İbrahim’e göre kadınların ekonomik olarak güçlendirilmesi, maruz kaldıkları pek çok sorunun çözümünün anahtarı. Dernek faaliyetlerine ilginin büyük olduğunu belirten Ne‘me İbrahim “Bölgedeki ve çevre mahallelerdeki ortaklarımızla çalışıyoruz. Çok sayıda el işi üzerine eğitim veriyoruz. Ayrıca yiyecek üretimi, mum yapımı ve kimyasal müdahale gerektirmeyen cilt bakım ürünleri üretimi gibi çeşitli eğitim programları da yürüttük” dedi.

Kadınların bu eğitimlere katıldıklarını ve içlerinden azımsanmayacak bir kısmının evlerinde küçük projeler başlattıklarını anlatan Ne‘me İbrahim, böylece kadınların düzenli gelir elde ettiklerini söyledi.

Sürece erkekler de dahil edildi

Erkeklerin kadınların bu faaliyetlere katılmasına karşı çıktıklarını da dile getiren Ne‘me İbrahim, bununla ilgili şöyle konuştu:

“Bu durum sık yaşanıyor; pek çok erkek, kadınların ekonomik olarak güçlenmesinin, üzerlerine yüklenen sorumlulukları sorgulamalarına yol açacağını düşünüyor. Bunu erken fark ettik ve farkındalık kampanyalarıyla, erkeklerin de sürece dahil edilmesiyle çözmeye çalıştık. Kadınlara verilen ekonomik desteğin aslında ailenin ortak ihtiyaçlarını karşıladığını anlatıyoruz. Dernek, erkekleri dahil eden farkındalık kampanyaları düzenleyerek aile içi şiddetin yol açtığı kayıpları anlatıyor. Bulunduğumuz bölge çok karmaşık; yoksulluk, cehalet ve hastalık bir araya geliyor. Bu nedenle verdiğimiz desteğin tüm şekilleri vazgeçilmez.”

Ne‘me İbrahim’e göre kadınlara yönelik ihlaller her bölgede görülse de, yoksulluk, hastalık ve cehaletin oluşturduğu “tehlike üçgeni” bu mahalleyi daha da kırılgan hale getiriyor. Ne‘me İbrahim yaşananları “Ekonomik durum çok kötü. Kadın ve erkekler için iş yok. Bu yüzden şiddet yaygınlaştı, ilişkiler bozuldu ve okuldan ayrılma oranı arttı” dedi.

‘Şiddet ihlalleri ile sık sık karşılaşıyoruz’

Bölgedeki en yaygın şiddet türünün fiziksel şiddet olduğunu belirten Ne‘me İbrahim konuşmasına şöyle devam etti: 
“Dinleme biriminde, kadınların yaşadığı fiziksel şiddet, hakaret, çocuklarından mahrum bırakılma ve ekonomik şiddet gibi ihlallerle sık karşılaşıyoruz. Hukuki destek birimine gelen vakalarda genellikle ağır fiziksel şiddet görülüyor. Birçok kadın ailesinden ayrılmamak için yıllarca bu şiddeti kabul ediyor.”

‘Bütüncül politikalar zorunlu’

Tüm bu tablo, Mısır’ın farklı bölgelerinde kadınlara yönelik şiddetin yalnızca bireysel sapkın davranışların sonucu olmadığını; ekonomik, sosyal ve kültürel etkenlerin oluşturduğu karmaşık bir yapının ürünü olduğunu gösteriyor. Ne‘me İbrahim konuşmasını “Güney Ma‘sara gibi yerlerde yoksulluk, zayıf hizmetler ve hukuki farkındalık eksikliği birleşiyor. Kadınlar, kırılması zor bir şiddet döngüsüne sürükleniyor. Bu nedenle ekonomik güçlendirme, güvenli sığınaklar, toplumsal farkındalığın artırılması, etkili yasaların uygulanması gibi bütüncül politikalar zorunludur. Bu gerçekliği kabul etmek yetmez; onu değiştirmek için ciddi bir çalışma gerekir. Her kadın için onurlu, güvenli ve saygıya dayalı bir yaşam sağlanmalıdır” sözleriyle tamamladı.