Göçmen kadınlar: Emek verdiğimiz topraklarımıza geri dönmek istiyoruz
1 Mayıs İşçi Bayramı’nı değerlendiren göçmen kadınlar, kapitalist moderniteye karşı mücadelenin daha da güçlendirilmesi gerektiğini vurgulayarak, yıllarca emek verdikleri topraklarına geri dönme kararlılıklarını dile getirdiler.

RONÎDA HACÎ
Hesekê- Türk devletinin Efrîn, Serêkaniyê ve Girê Spî’ye yönelik işgal saldırıları nedeniyle Kuzey ve Doğu Suriye bölgelerinden binlerce kişi, yıllarca emek vererek kurdukları yaşamlarından ve temel haklarından mahrum bırakıldı. Son yedi yıldır en zor koşullar altında yaşam mücadelesi veren göçmenler, her 1 Mayıs’ı şehirlerine ve evlerine dönme umuduyla karşılıyor. Efrîn ve Serêkaniyê’den zorla göç ettirilen kadınlar, yaşadıkları süreci ajansımıza anlattı.
‘Efrîn bizim için bir anne gibi’
Efrîn’den göç ettirilen kadınlardan Newroz Haşim, yedi yıl Şehba’da yaşadığını ancak Efrîn’e dönüş umudunu hiç kaybetmediğini söyledi. “Efrîn bizim için bir anne gibi ve ona sahip çıkacağız” diyen Newroz Haşim, Türk devletinin saldırılarına tepki gösterdi. Saldırıların artmasıyla Şehba’dan da ayrılmak zorunda kaldıklarını ifade eden Newroz Haşim, “Efrîn’e dönme ve emeğimize sahip çıkma konusunda kararlıyız. Umudumuzu asla yitirmeyeceğiz" dedi.
‘Kadınlar, yaşamın her alanında halkına hizmet etmek için büyük emek harcıyor’
Newroz Haşim, Kürtler için önemine değinerek şöyle konuştu: “1 Mayıs elbette anlamlı bir gün, ancak ne yazık ki Kürt halkı olarak biz, bugünü hiçbir zaman gerçek anlamıyla hissedemedik. 1 Mayıs, kolay kolay özel bir gün haline gelmedi. İşçilerin haklarını ellerinden alan ve bu hakları kendi çıkarları için kullanan iktidar ideolojilerine karşı büyük mücadeleler verildi, büyük fedakarlıklar yapıldı. 1 Mayıs, Önder Apo’nun düşünce ve felsefesiyle yeniden anlam kazandı. İnsanlar bu fikirlerle birlikte yaşananları, emekçilerin haklarının ne olduğunu ve bu hakların nasıl savunulması gerektiğini görmeye başladı. 1 Mayıs, biz kadınlar için de özel ve anlamlı bir gündür. Kadınlar, yaşamın her alanında halkına hizmet etmek için büyük emek harcıyor. Bu nedenle her kadının bugünden gurur duyması gerekir. Kadınların güçlenmesinin önünü açan da Önder Apo’nun düşünce ve fikirleridir.”
‘Emeğimizin karşılığını almalıyız’
"Kapitalist moderniteye karşı mücadeleyi birleştirelim" çağrısında bulunan Newroz Haşim, Rojava Devrimi’ne işaret etti. Newroz Haşim, “Rojava Devrimi, kadınların büyük emeği ve fedakârlığıyla gerçekleşti. Bu nedenle, bugün vesilesiyle mücadele seviyesini yükseltmek, devrimimizin kazanımlarını korumak hepimizin omuzlarında bir sorumluluktur. Tüm kadınlar, ‘Jin, jiyan, azadî’ felsefesiyle birleşmeli ve insan haklarını yok sayan kapitalist moderniteye karşı ayağa kalkmalıdır. Artık yeter! Nerede emek veriyorsak, orada emeğimizin karşılığını da almalıyız” sözleriyle konuşmasını sonlandırdı.
‘Türk devletinin saldırıların hesabını vermesini istiyoruz’
Serêkaniyê’den göç etmek zorunda bırakılan Nûra Seydo da 1 Mayıs’a dair duygu ve düşüncelerini şu sözlerle paylaştı:
"Türk devleti Serêkaniyê’yi işgal etmeden önce evimizde ve şehrimizde mutlu bir hayat sürüyorduk. Serêkaniyê’ye adaletli bir yaşam kurabilmek için yıllarca emek verdik. Ancak işgal nedeniyle topraklarımızdan koparıldık, bugün ise en zor koşullar altında, çadırlarda yaşam mücadelesi veriyoruz. Bu açık bir adaletsizliktir ve Türk devletinin bu haksızlığın hesabını vermesini istiyoruz. Bir gün bile yaşama şansımız olsa, Serêkaniyê’ye döneceğiz. Yıllar boyunca emek verdiğimiz topraklara mutlaka geri döneceğiz."