KJK: Önderliğimizin bir 15 Şubat’ı daha İmralı’da geçirmesine tahammülümüz kalmadı
KJK Koordinasyonu, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a yönelik uluslararası komplonun yıl dönümünde yaptığı açıklamada, "Önderliğimizin bir 15 Şubat'ı daha İmralı soykırım sistemi içerisinde geçirmesine tahammülümüz kalmamıştır" dedi.
![](https://jinhaagency1.com/uploads/tr/articles/2025/02/20250213-20250212-ala-kjk-jpg6d7b37-image-jpg7b5ff8-image.jpg)
Haber Merkezi- Kürdistan Kadın Toplulukları (KJK) Koordinasyonu, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a yönelik uluslararası komplonun yıl dönümünde yazılı açıklama yaptı.
Açıklamada, halka “Önder Apo’ya özgürlük, Kürt sorununa demokratik çözüm” kampanyasına daha güçlü katılım çağrısı yapıldı.
Açıklamada şu ifadeler yer aldı: “Önder Apo’nun başta kadınlar olmak üzere, Kürt halkı ve tüm Ortadoğu halkları için birlikte, özgür ve demokratik yaşamın anahtarı olan projesini her yerde inşa ederek, rolünü oynayabileceği koşulların oluşturulması ve fiziki özgürlüğünün sağlanması için meydanlarda olmalıyız. Önder Apo şahsında başta Kürt halkı olmak üzere, özgür ve demokratik yaşamak isteyen kadınlara ve tüm halklara karşı olan İmralı soykırım sistemini ortadan kaldırarak, şehitlerimizin en büyük hayalini gerçekleştirme sözümüzü yeniliyoruz.
Kapitalist güçlerin asıl amacı Önder Apo şahsında Kürt halkını bitirmek
Uluslararası komploda yer alarak, yüzyıllardır özgür yaşam uğruna bedel veren halkımızın bu çığlıklarını duymamazlıktan gelen hegemon devletleri ve onların işbirlikçilerini kınıyor, halkların direniş tarihi karşısında mutlaka yargılanacaklarını ve bu kara gün ile anılacaklarını ifade ediyoruz.
Biliyoruz ki bu kirli komploda yer alan kapitalist modernite güçlerinin asıl amacı Önder Apo şahsında özgürlük hareketimizi ve Kürt halkını bitirmek, Kürt soykırımını tamama erdirmekti. Bu amaçlarını gerçekleştirdiklerinde Kürdistan ve Ortadoğu coğrafyasına istedikleri gibi müdahale edecek, sınırları kendi çıkarları doğrultusunda çizecek ve halklar beşiği olan bu coğrafyayı sürekli çatışmaların yaşandığı bir kaosa sürükleyeceklerdi. Bu kirli planları önünde durabilecek güçte olan tek ideoloji ise Önder Apo’nun özgür ve birlikte yaşam felsefesiydi. Oysa Önder Apo hiç kimsenin yaşayamayacağı İmralı soykırım sistemi içinde ve mutlak tecrit altında sadece yaşamakla kalmadı, sosyalist olarak yaşadı. Düşmanın elinde de olsa nasıl sosyalist, özgür ve demokratik yaşanacağının paradigmasını geliştirerek komplocu güçlere en anlamlı cevabı verdi.
Milyonlarca kişiyi daracık bir hücrede nasıl tutabilirsiniz
İmralı işkence ve soykırım sistemi Önder Apo’yu her gün ve an an bitirmek, umudun zerresini dahi bırakmayacak şekilde özel olarak inşa edilmişken; Önder Apo, bu soykırım ve işkence sistemi içerisinde kendisini gün gün, an an yaratarak, yenileyerek soykırım sisteminin mimarlarına en anlamlı cevabı verdi. ‘Milyonlarca kişiyi daracık bir hücrede nasıl tutabilirsiniz’ diyerek milyonların umudu oldu.
Kendi deyimiyle ‘3. Doğuşunu’ demokratik, ekolojik ve kadın özgürlüğü temeline oturttuğu paradigmayla gerçekleştirdi. Bu paradigmayla başta kadınlar ve Kürt halkı olmak üzere Ortadoğu ve dünya halklarına kapitalist modernitenin dayattığı hastalıklı yaşamın dışında özgür ve demokratik bir yaşamın mümkün olduğunu gösterdi.
Bugün tüm dünyanın dikkatini üzerine çeken, bunca saldırılara, katliam ve kıyımlara rağmen Kürt, Arap, Ermeni, Süryani, Türkmen, Çerkes halklarının ve farklı inançların özgür yaşamda ısrar ederek, kadın öncülüğünde yaşamlarını bu temelde inşa ettikleri Rojava’da, Kuzey doğu Suriye’de yaşanan gelişmeler bu paradigmanın umut veren mihenk taşı olmuştur. Tüm farklılıklarıyla bir arada olan ve her kimliğin kendi iradesiyle katıldığı özyönetim şekli, bu projenin tüm Ortadoğu ve dünyaya uygulanabilirliğinin de teminatı olmuştur.
Kadınların köle statüsünü de aşan bir muamele ile karşı karşıya kaldıkları Kürdistan ve Ortadoğu’da Önder Apo’nun kadın özgürlük paradigmasıyla aydınlanan kadınlar devrimlere öncülük ediyor, yaşamı kadın renginde örüyor. Bu nedenle kadınlar olarak bu kirli komplonun en temel nedenlerinden birinin de Önder Apo’nun geliştirdiği kadın özgürlük çizgimize karşı olduğunu görüyor ve mücadelemizi bu temel üzerinden güçlendiriyoruz.
Özgürlük mücadelesinin başarısı İmralı soykırım sisteminin yıkılmasından geçiyor
Kürt halkının ve kadınların varlık ve özgürlük mücadelesinin başarısı İmralı soykırım ve işkence sisteminin yıkılmasından geçmektedir. Bu temelde başta kadınlar ve gençler olmak üzere, tüm yurtsever halkımızı ve demokratik kamuoyunu ‘Önderliğimizin bir 15 Şubat’ı daha İmralı soykırım sistemi içerisinde geçirmesine tahammülümüz kalmamıştır’ diyerek, özgür yaşayıp, çalışabilir olduğu koşulların sağlanması için ‘Önder Apo’ya özgürlük, Kürt sorununa demokratik çözüm’ hamlesine daha güçlü katılmaya çağırıyoruz. 7'den 70'e herkes, bu kara günü özgürlüğün renkleriyle buluşturma iddiasıyla, özgür yaşam umudumuzu büyütmek için çalışmalıdır.
Önder Apo’nun, başta kadınlar olmak üzere, Kürt halkı ve tüm Ortadoğu halkları için birlikte, özgür ve demokratik yaşamın anahtarı olan projesini her yerde inşa ederek, rolünü oynayabileceği koşulların oluşturulması ve fiziki özgürlüğünün sağlanması için meydanlarda olmalıyız. Tüm kadınları, ‘Önder Apo’yu doğru yürümenin özgürlüğe doğru yürümek olduğu’ bilinciyle, Önder Apo’nun inisiyatif alarak başlatmak istediği, Türkiye ve Ortadoğu’nun demokratik temelde dönüşümü için canla başla çalışmaya çağırıyoruz.”