Gazzeli Sumiye el Kanou: Burada her taş bir hikaye anlatıyor, bundan vazgeçmem

Evlerini kaybetmelerine, kuşatma ve bombardımana rağmen Filistinli kadınlar göçe karşı direniyor. Gazze’den Sumiye el Kanou, “Bu sadece ev değil, bir halkın hafızası. Her taş bir hikâye anlatıyor, bundan vazgeçemem” diye belirtiyor.

NAGHAM KARAJEH

Gazze- İsrail’in iki yıldır sürdürdüğü hava saldırıları, topçu atışları ve ağır kuşatma, sivillerin yaşadığı bölgeleri zorunlu göç yoluyla boşaltmayı hedefleyen sistematik bir politikaya dönüştü. Bu politika, yaşam alanlarının yok edilmesiyle “ya ölüm ya göç” denklemine dönüşmüş durumda.

Gazze’deki evini kaybetmesine rağmen Sumiye el-Kanou pes etmiyor. Gazze’de evini, sevdiklerini, anılarını kaybeden binlerce kadından biri olan Sumiye el-Kanou,“Asla göç etmeyeceğim, burada öldürseler bile. Nereye gideceğiz? Burası bizim toprağımız, Gazze’yi kime bırakacağız” diye soruyor.

Sumiye el-Kanou için dönüm noktası, İsrail güçlerinden gelen ve 13 katlı konut binasını on dakika içinde boşaltmalarını emreden telefonla başladı. Bina, farklı yerlerden gelen göçmen ailelere de ev sahipliği yapıyordu. Haber gelir gelmez binada panik hakim oldu.

Sumiye el-Kanou o anları şu şekilde anlatıyor: “Cuma günü saat 12.30’da telefon geldi. On dakikamız vardı. İnsanlar eşyalarını pencerelerden fırlatıyordu, yukarı çıkmaya ya da hatıraları, belgeleri, kıyafetleri toplamaya zaman yoktu. Tek düşündüğüm çocuklarımı alıp nefes alabilecekleri bir yere çıkarmaktı. Birkaç dakika içinde bina yerle bir oldu, umutlar parçalandı, yaşam bir anda hayatta kalma yarışına dönüştü”.

Bombalardan kurtulamadı

Sumiye’nin anlattıkları, sivil alanlara yönelik kasıtlı bir stratejiye işaret ediyor. Ona göre apartman ve konut binalarının hedef alınması zorunlu göçün en temel araçlarından biri oldu. Başladığından bu yana üç yüzden fazla bina yıkıldı, binlerce aile evsiz kaldı. Sumiye el-Kanou “Benim için barınak olan o bina, bu politikanın ilk kurbanıydı ne bombalardan ne de soğuk emirlerden kurtulabildi” diyor.

Gözlerinin önünde yıkılan binayı tarif ederken sözleri tükenen Sumiye el-Kanou şöyle devam ediyor: “Uzaktan izledim, inanmıyordum, tamamen çökene kadar. Bir anda her şey yok oldu. Hiçbir şey alamadım, tek derdim çocuklarımın yaşamasıydı.”

Evini kaybettikten sonraki gecelerde, ailesiyle birlikte sığınacak yer bulamadıkları için bir üniversite binasının kapısını kırarak orada kalmak zorunda kaldıklarını anlatan Sumiye el-Kanou, “Bu durum, hayatın en temel gereklerinden koparılmanın çarpıcı bir sembolü oldu. Sıfırın altına dönmüş gibiydim. Gidecek hiçbir yerimiz yoktu. Gece geliyordu ve biz bedenlerimizle yerde yatıyorduk. Soğuktan ve karanlıktan kalan gücümüzle korunmaya çalışıyorduk” sözleri, binlerce evsiz ailenin yaşadığı felaketi özetliyor.

Göç çözüm değil

Tüm bu şartlara rağmen, onun direnci yalnızca inattan değil, toprağa, tarihe ve köklere duyduğu bağlılıktan geliyor. Sumiye için göç, çözüm değil; toplumsal ve kültürel çözülmeye giden bir yol. Bu yüzden yıkıntılar altında kalmayı tercih ediyor. Sumiye el-Kanou “Bu sadece bir ev meselesi değil, bir halkın hafızası. Buradaki her taş bir hikâye anlatıyor. Bundan vazgeçemem. Atalarımın toprağını bir meta gibi bırakmayı kabul etmem.”

Sumiye’nin çevresindeki toplumsal manzara da yıkımın boyutlarını gösteriyor. Altyapı çökmüş, aileler parçalanmış, yardımlara bağımlılık artmış durumda. Artık sadece bombardımanın değil, su ve elektriğin kesilmesinin, ilaç eksikliğinin, sağlık ve eğitim hizmetlerinin durmasının yarattığı felaket konuşuluyor. Hayatta kalmak her gün verilen bir mücadeleye dönüşmüş durumda. Kadınlar burada en büyük yükü taşıyor; aileyi ayakta tutmak, çocuklar ve yaşlılarla ilgilenmek tamamen onların omzuna kalıyor.

Sumiye’nin hikâyesi tekil değil, daha büyük bir dokunun parçası. Ama onun kararlılığı, sesi ve inadı siyasi ve ahlaki bir mesaj içeriyor. Sumiye’nin “Toprak yalnızca mülkiyet değil; hafıza, kök ve varoluştur ne pazarlığa açılır ne satılır” sözleri, zorunlu göç ve tahliyelerin meşruiyetini sorgulatıyor. Yaşananlar uluslararası toplumun ve bağımsız soruşturma mekanizmalarının müdahalesini acilen gerektiriyor.