Gazzeli kadınlar temel ihtiyaçlarını karşılamak için uzun yollar kat ediyor
Gazze’de kadınlar, harap olmuş şehirde su, elektrik ve temel ihtiyaç eksikliğiyle yaşam mücadelesi verirken, hem ailelerinin günlük ihtiyaçlarını karşılamak hem de eğitimlerine devam edebilmek için kilometrelerce yol kat ediyor.
 
					RAFIF ESLEEM
Gazze - Gazze Şeridi'nin El-Nasr, Tel El-Hava ve El-Cela mahallelerinde yaşayan kadınlar, harap olmuş kentte zorlu bir yaşam mücadelesi veriyor. Mahalleye, su ve elektrik yok, internet ve telefon bağlantısı neredeyse hiç sağlanamıyor; bu zorluklara bir de moloz yığınlarıyla dolu geçilmesi güç yolları ekleyin. Fatina Al-Sak ve Menna Allah Al-Ayoubi, bu yıkımın ortasında kadınların direncini simgeliyor. Hizmet eksikliğine rağmen hayallerinden vazgeçmeyen kadınlar, su, yiyecek ve temel ihtiyaçlarını karşılamak için kilometrelerce yol kat ediyor, sessizce kanayan bir şehirde ayakta kalmaya çalışıyor.
Susuz kaldılar
Gazze Şeridi’nde hizmet ve gıda eksikliği, yaşamı her geçen gün daha da zorlaştırıyor. Gazzeli kadınlardan Fatina Al-Sak, on iki gün süren güneye göçün ardından döndüğünde evinin yıkıldığını, barındığı okulun ise kullanılamaz durumda olduğunu belirtiyor. Şehirde yaşanabilir çok az yerin kaldığına dikkat çeken Fatina Al-Sak, “Yedi kişilik ailem için günlük su ihtiyacını karşılamak büyük bir sorun teşkil ediyor. Sabahtan beri çocuklardan yıkanmam için bir bidon su getirmelerini istiyorum, ama onlar sadece ‘Büyükanne, bütün gün susuz kalacağız’ diyorlar. Yedi kişilik ailem için yemek pişirmek, tuvaleti kullanmak, çamaşır ve bulaşıkları yıkamak ve içmek üzere günde sadece iki bidon yani 32 litre su alıyoruz. Üstelik yaz sıcağı henüz dinmiş değil” diyor.
Bir kilogram un için birkaç kilometre yol

Fatina Al-Sak, kavurucu güneşin altında cep telefonunu şarj etmek ve Gazze’nin güneyinde kalan, ulaşımın yüksek maliyeti nedeniyle şehre dönemeyen yaralı oğlunu ve diğer çocuklarını kontrol etmek için kilometrelerce yürüdüğünü söylüyor. Fatina Al-Sak, “Şehirdeki fırınlar henüz açılmadığı için fahiş fiyata bir kilogram un almak için de birkaç kilometre daha yol kat etmem gerekiyor. Temel ihtiyaçlarımın çoğu zarar gördü; su kovam yok, yerinden edildiğim sırada tencerelerim çalındı ve kıyafetlerimi kurutacak bir yerim yok. Yumurta, et ve balık da dahil olmak üzere yiyeceğe ihtiyacım var. Doktorum son ziyarette dengeli beslenmeye çok ihtiyacım olduğunu söyledi; aksi takdirde bir süre hastanede kalmam gerekecek” sözlerine dikkat çekiyor.
Fatina Al-Sak, kalp rahatsızlığı nedeniyle tedavi için hastaneye gitmek üzere barınaktan çıkmak istiyor ancak tek başına gidemiyor ve bulunduğu yerden çıkamıyor. Sokakları, kendi yaşındaki hiçbir kadının, hatta bir çocuğun veya genç bir kadının bile geçemeyeceği derin çukurlar ve kayalarla dolu dağlar gibi tanımlıyor. Bu nedenle bölgelere ulaşım sağlanamıyor ve kadınlar ihtiyaçlarını karşılamak için pazarlara gitmek üzere saatlerce yürümek zorunda kalıyor.
‘Şehri harabeye çevirmişler’

Minna Allah El-Eyüpî ise, yaşadıklarını şu sözlerle ifade ediyor:
“Evimi pazara bağlayan yolu geçemedim, engelleri aşarak alternatif yollar kullanmak zorunda kaldım, bu da hem çok zaman alıyor hem de çok zahmetliydi. Şehri harabeye çevirmişler, burası eskiden çok daha iyiydi. Eskiden kadınlar bu bölgelerde yaşayabiliyor ve işleri idare edebiliyordu. Babam Gazze’ye dönmemi istediğinde, şehrin bu kadar yıkıldığını tahmin edememişti. Sanki Taş Devri’ne dönmüş gibiydik; su yok, elektrik yok, gazlı ocak yok, ulaşım ve iletişim yok. Lise öğrencisiyim ve babam bana acele etmememi ve önümüzdeki iki ay içindeki sınavlarıma kadar beklememi söyledi ama ben bunu kabul etmedim; temel hizmetlerin eksikliği nedeniyle kendimi kapana kısılmış hissettim.”
Sokak sokak gezerek internet sinyali arıyor
Kaçırdığı dersleri ve eğitim materyallerini indirebilmek için cep telefonuna internet sinyali yakalamaya çalıştığını anlatan Minna Allah El-Eyüpî, kilometrelerce yürüdüğünü ancak sinyal bulamayınca sessizce ağlayarak geri döndüğünü söylüyor. Minna Allah El-Eyüpî, sözlerinin devamında, “Ailem buraya gelebilmem için bin dolardan fazla para ödedi ve şimdi tekrar güneye dönmeyi göze alamıyorum. Orada kalacak kimsem yok. Cep telefonumu haftada yalnızca bir kez şarj edebiliyorum. Birçok çalışan kadın ve öğrenci, iletişim kesintisi ve hizmetlere ulaşmak için üç saat yürümek zorunda kaldıkları için harap olmuş bir şekilde şehre geri dönüyor” diye belirtiyor.
Minna Allah El-Eyüpî, kadınlar ve kız çocuklarının şu anda suya, yeterli yiyeceğe ve günde en az bir saat elektriğe ihtiyaç duyduğunu söylüyor. Her gün binlerce kamyonun şehre girdiğini, fakat kimsenin ailelerle iletişime geçip yiyecek paylarını vermediğine dikkat çeken Minna Allah El-Eyüpî, bu nedenle yemek pişirmek için gaz başta olmak üzere temel ihtiyaçların büyük eksiklik yaşandığını vurguluyor. Ailesinin de benzer zor koşullar altında yaşadığını anlatan Minna Allah El-Eyüpî, zor yaşam koşullarından kurtulup hemşirelik eğitimi almayı ve hastalara hizmet ederek şehri, hâlâ daha iyi bir yarın hayal eden kız çocukların elleriyle yeniden inşa etmeyi hedeflediğini açıklıyor.
