RAFIF ESLEEM

Gazze- Sudanlı kadınlar, en temel haklarını ellerinden alan kanlı çatışmanın ortasında son derece zorlu insani koşullar altında yaşam mücadelesi veriyor. İki yılı aşkın süredir devam eden savaşın benzerini yaşayan Gazzeli kadınlar ise, kendi deneyimlerinden hareketle Sudanlı kadınlarla tam dayanışma içinde olduklarını belirtiyor.

Ataf el-Kassas, dijital medyada Sudanlı kadınlara ait birçok video izlediğini ve izlemeye devam ettiğini belirterek, “Bir zamanlar barışçıl bir yaşam süren güçlü ve bağımsız kadınlar, bugün kendilerine karşı her gün işlenen suçlar nedeniyle hem fiziksel hem de psikolojik acı çeken, baskı altında ve yoksun bırakılmış kadınlara dönüşmüş durumda. Bu suçlar, kadınları yemekten, içmekten hatta uyumaktan bile alıkoyuyor” dedi.

‘Dayanmak gerçekten zor’

Sudanlı kadınları kendi kız kardeşleri olarak gördüğünü ifade eden Ataf el-Kassas, “Gazze Şeridi’nin harap olduğu dönemde bizim yaşadığımız açlık, kuşatma ve barınma ile temel ihtiyaçlardan mahrum kalma halini şimdi Sudanlı kadınların yaşadığını görmek beni derinden üzüyor. Barışçıl ve rahat bir hayata alışmış bir kadının, savaşın dayattığı bu sert ve yıkıcı koşullara hem fiziksel hem de psikolojik olarak dayanması gerçekten çok zor” diye kaydetti.

Kadınların, ulusları, renkleri, dinleri ya da etnik kökenleri ne olursa olsun yiyecek, su ve barınma gibi temel ihtiyaçlara erişerek onurlu bir yaşam sürme hakkına sahip olduklarını vurgulayan Ataf el-Kassas, “Kadınlara yönelik bu adaletsizliği gördükçe içim sızlıyor. Kadın haklarını ve özgürlüklerini savunduğunu iddia eden uluslararası kuruluşlar nerede? Kadınları çatışma bölgelerinden neden tahliye edip koruma altına almıyorlar? Ya da neden bu kadınlar ülkelerini terk etmek zorunda kalmadan güvenli bir yaşama ulaşamıyor” diye sordu.

‘Hızlı ve kararlı adımlar atılmalı’

Sudanlı kadınlara seslenen Ataf el-Kassas, “Onları azimli olmaya çağırıyorum. Sudanlı kadınların tarih boyunca verdiği sayısız mücadeleyi hatırlatıyorum. İnsan hakları örgütlerinin bu kadınları kurtarmak, hayatlarını sürdürebilmeleri için gerekli hizmetleri sağlamak ve evlerini, çocuklarını, işlerini ve sevdiklerini kaybetmiş olmalarına rağmen onlara destek olmak için hızlı ve kararlı adımlar atmasını umuyorum” diyerek sözlerini tamamladı.

‘Adaletsizlik sona ermeli’

Kadınlardan Naifa Ahmed de, Hızlı Destek Güçleri’nin dijital medyada paylaştığı katliam görüntülerini izlediğini belirterek şunları söyledi:

“Kadınların katledildiği birçok videoyu izledim ve bu adaletsizliğin sona ermesini istiyorum. Kadınlar her zaman toplumun ilerlemesinde önemli bir güç olmuştur ve onurlu bir yaşam sürmelidir. Sudanlı ve Gazzeli kadınlar aynı acıları yaşıyor. Yerinden edilen kadınlar, barınmadan gıdaya birçok sorunla karşı karşıya kalıyorlar. Sudanlı ve dünya çapındaki kadınlar, Gazzeli kadınların başına gelenlerden dolayı büyük acı çekiyor ve onlara derin bir sempati duyuyor. Daha fazlasını yapabilselerdi, yaparlardı. Sudan’daki kız kardeşlerimizin bu zor zamanların üstesinden gelmek için ihtiyaç duydukları umut ve gücü bulacaklarını umuyorum.”

‘Kadınlar aynı acıyı hissediyorlar’

Sakina Salah ise, Sudanlı kadınlar için sürekli dua ettiğini belirterek, “Bugün Sudanlı kadınların yaşadığı ihlaller medyada yeterince yer almadığı için, onlar Gazzeli kız kardeşlerimizden daha fazla acı çekiyor. Kadınlar birbirine karşı anlayışlıdır, bu yüzden aynı acıyı hissediyorlar. Bir kadının ölüm ve yoksunlukla dolu topraklarda kalmasının ne kadar zor olduğunu biliyorlar. Bu acıya uyum sağlamak kolay değil, zamanla kendilerini kırılmış ve yaşananların yükünü taşıyamaz halde bulabilirler. Gazzeli bir kadın olarak, Sudanlı kız kardeşlerimize uygulanan adaletsizliğin sona ermesini ve bu çilenin Sudan’da bir ateşkesle en kısa sürede bitmesini umuyorum” ifadelerinde bulundu.