Gazze’de yaşamın yükünü omuzlayan kadınlar erkek zihniyetiyle de savaşıyor

Bombardıman ve abluka altındaki Gazze’de yaşamın tüm yükünü omuzlayan kadınlar, erkek egemen toplumsal baskıya karşıda mücadele veriyor. Kadınların kimi ekonomik nedenlerle kimi ‘ceza’ olsun diye hukuki ehliyeti olmayan kişilerle evlendiriliyor.

RAFIF ESLEEM

Gazze – Savaşın yıprattığı Gazze’de erkek egemen zihniyetten kaynaklı ekonomik ve sosyal krizlerin derinleşmesi, kadınların hukuki ehliyeti olmayan kişilerle zorla evlendirilmesi gibi ciddi sorunları da beraberinde getiriyor. Yardım ve hukuk sistemlerinin yokluğu, kadınların korunmasını zorlaştırırken, birçok kadın ağır bir hayat mücadelesi veriyor.

Bu kadınlardan biri de Gazze’de yaşayan Ö.M. isimli genç kadın, erkek arkadaşı olduğu için babası tarafından cezalandırılarak, hukuki ehliyeti olmayan biriyle evlendirilmiş. Babası, kızının kendi istediği biriyle evlenmek istemesini “ahlaksızlık” olarak değerlendirerek onu, ehliyeti olmayan biriyle evlendirmiş. Düğün günü gelince, Ö.M. gelinliğini giymeyi reddedince babası onu kesici aletle yaralamış ve zorla evliliği kabul ettirmiş. Savaşın etkisiyle, damadın annesi Ö.M.’yi evden kovmuş; genç kadın iki çocukla tek başına yaşam mücadelesi vermeye başlamış.

Bir başka genç kadın S.L. ise, kendisine iyi bir aileden ve maddi durumu iyi biri olduğu söylenen adamla evlendirilmiş. Ancak evlendikten sonra eşinin hukuki ehliyeti olmadığını öğrenmiş ve bu evliliği bitirmek istemiş, fakat ailesi buna izin vermemiş. Şimdi maddi zorluk çekmese de hayatını eksik hissediyor ve en kısa zamanda bu evliliği sonlandırmayı planlıyor.

Yasalar uygulanmıyor

Hukukçu Aliya Nasar, Gazze’de abluka ve savaşın yarattığı sosyal ve ekonomik zorlukların, bazı aileleri kızlarını hukuki ehliyeti olmayan kişilerle evlendirmeye ittiğini belirtiyor. Yoksulluk ve güvenli barınma ihtiyacı, bu uygulamaların temel nedenleri arasında yer alıyor. Ancak bu durum, zayıf hukuki denetimle birleşince kadınların hakları ciddi şekilde ihlal ediliyor.

Filistin Temel Yasası, insan onurunu ve temel hakları koruma altına alırken, 1954 Medeni Kanun’u ehliyeti olmayan kişilerle evlilikte velinin onayını yeterli görüyor, kişinin açık rızasını şart koşmuyor. Bu durum, özellikle zorla evliliklerde kadınların zor durumda kalmasına yol açıyor.

Dini hukuka göre ise zorla yapılan evlilikler geçersiz sayılıyor ve dini mahkemeler, özellikle ehliyetsiz kişilerin evliliklerinde, tarafların yararını gözeterek karar veriyor.

Kadınların hukuki hakları yok sayılıyor

Aliya Nasar’a göre, eşinin ehliyeti olmaması durumunda bile kadınlar mehir, nafaka ve velayet haklarını talep edebiliyor. Nafaka alınmazsa mahkemeye başvurabilirler. Ayrıca, evlilikten doğan çocukların velayeti, babanın bakım yetersizliği durumunda anneye veriliyor. Kadınlar, evliliğin kendilerine zarar verdiğini kanıtlayarak boşanma veya evliliğin iptali için mahkemeye başvurabiliyor.

Kadınların haklarının korunması için öneriler

Aliya Nasar, Gazze’de zorla ve ehliyetsiz kişilerle evliliklerin yaygınlaşmasının kadın hakları açısından büyük tehlike oluşturduğunu belirtiyor. Hukuki düzenlemelerin güçlendirilmesi, kadınların hakları konusunda bilinçlendirme kampanyalarının artırılması gerektiğini vurguluyor. Ayrıca, evlilik süreçlerinde sıkı denetimlerin sağlanması, kadınların korunması için kritik öneme sahip.

Gazze’de yaşanan bu zor durum hem savaşın hem de hukuki boşlukların kadınların hayatlarını ne kadar zorlaştırdığını bir kez daha gözler önüne seriyor.