Gazetecilerden idam kararına tepki: Şerife ve Pexşan için sesimizi yükselteceğiz

İran devletinin Şerife Muhammedi ve Pexşan Ezîzî’ye verdiği idam cezası kararını asla kabul etmeyeceklerini belirten Efrinli ve Şehbalı kadın gazeteciler, idam kararına karşı seslerini yükselteceklerini kaydetti.

HESNA MIHEMED

Şehba– İran ve Doğu Kurdistan’da “Jin Jiyan Azadî” ayaklanmasıyla birlikte kadınlara yönelik baskılarını daha da artıran İran devleti, 4 Temmuz tarihinde işçi hakları aktivisti Şerife Muhammedi’ye ve 23 Temmuz’da da Gazeteci Pexşan Ezîzî’ye idam cezası verdi. Kuzey ve Doğu Suriye’de kadın gazeteciler ve kadın hakları savunucuları verilen idam kararlarına tepkilerini dile getirirken, Kadın Basın Birliği (YRJ) de idam cezasına karşı 12 Ağustos’ta "İdama hayır" kampanyası başlattı. Şerife Muhammedi’ye ve gazeteci Pexşan Ezîzî’ye verilen idam kararına tepki gösteren Efrinli ve Şehbalı kadın gazeteciler, konuyla ilgili ajansımıza tepkilerini dile getirdi.

‘Hakikatlerin ortaya çıkmasını istemiyorlar’

Jin Tv muhabiri Sîdra Memo, idam cezası kararına tepki göstererek, "İran'da iki kadın gazeteci hakkında verilen idam kararını reddediyoruz ve asla kabul etmeyeceğiz. Dünyanın birçok ülkesinde kadın gazetecilerin çalışması engelleniyor ve yasaklanıyor. Bunun nedeni ise hakikatlerin ortaya çıkmasını istemiyorlar. İran devleti de kadın düşmanı politikalarıyla kadınları hedef alıyor. ‘Jin, jiyan, azadî’ devriminin başlangıcından bu yana İran ve Doğu Kürdistan'daki kadınlar erkek egemen zihniyete karşı eylemlerini sürdürüyorlar. İran devleti özgürlük mücadelesi veren yüzlerce kadını gözaltına alıyor ve idama mahkum ediyor. İdam kararı tüm dünyada ve gazeteci hakları hukukunda kabul edilemez. İran devleti uluslararası sözleşmeleri, hak ve hukuku hiçe sayıyor. Yetkililer ise yaşanan bu hukuksuzluklar karşısında sessiz kalıyor” ifadelerinde bulundu.

‘Mücadele yürüten tüm kadınların sesi olacağız’

Sîdra Memo, YRJ'nin idam kararına karşı başlattığı kampanyaya değinerek, sözlerini şöyle tamamladı: “YRJ, başlattığı imza kampanyasıyla sesini tüm dünyaya duyuracak. Bizlerde Efrinli ve Şehbalı kadın gazeteciler olarak kampanyayı destekliyor ve idam kararına karşı sesimizi yükselteceğiz. Kadınların sesini kimse bastıramayacak, haklarını ihlal edemeyecek ve ‘Jin, jiyan, azadî’ sloganıyla erkek-devlet bilincine karşı mücadelemizi sürdüreceğiz. Pexşan Ezîzî ve Şerîfe Muhemedî’ye verilen idam kararı tüm kadınlara yönelik verilmiş bir karardır ve bizler bu kararı reddediyoruz. Gazeteci kadınlar olarak şunu söylüyoruz; nerede olursa olsun kalemimizle ve kameramızla erkek egemen zihniyete karşı mücadele yürüten tüm kadınların sesi olacağız.”

‘İdam kararı tüm kadınlar için alınmıştır’

Ronahî gazetesi muhabiri Zana Roj ise kadınlara yönelik yürütülen erk politikalara dikkat çekerek, "İran'da yürütülen politikalar kadınlara yönelik şiddet ve baskı politikasıdır ve bu politikalar yüzyıllardır süren erkek egemen zihniyetin devamıdır. İran devleti, ‘Jin, jiyan, azadî’ isyanının kıvılcımının çıktığı andan bugüne kadar kadın direnişçilere ve isyancılara karşı sert politikalar uyguluyor. İran devleti yakın zamanda iki kadın hakları savunucusuna ve gazeteciye idam cezası verdi. Kadın gazeteciler olarak bunu asla kabul etmiyoruz. 21’inci yüzyıldayız ve İran devleti idam kararlarını uyguluyor ve bu da tüm dünyanın ayıbıdır. Bu kararın sadece İran'da değil, tüm dünyada kaldırılması gerekmektedir. Her iki kadına verilen idam kararının tüm kadınlara karşı alınmış bir karar olarak görüyoruz” ifadelerinde bulundu.