‘Filistinli kadınlar savaşta en ağır faturayı ödüyor’

Gazze’de yerinden edilen 50 kişiyi de barındırdığı evinin hedef alınması üzerine evi yıkılan Safaa Tafesh, savaşın en ağır faturasını kadınların ödediğini söyleyerek, “Her gün bu kabusun nasıl biteceğini düşünüyorum” dedi.

NAGHAM KARAJEH

Gazze- İsrail ile Hamas arasında başlayan çatışmaların ardından İsrail’in Gazze Şeridine dönük 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana süren saldırılarının yol açtığı insani felaket devam ediyor. Gazze’deki nüfusun yüzde 85’inden fazlasının yerinden edildiği saldırılar nedeniyle, kentin neredeyse tüm alt yapısı tahrip oldu. Sağlık alanlarının da hedef alındığı saldırılar nedeniyle, binlerce hasta ve yaralı da sağlık hizmetine erişemiyor.

‘Bu duruma nasıl geldik?’

En az 14 bin 944 çocuk, 9 bin 849 kadının katledildiği saldırılarda, hayatta kalan kadın ve çocuklar da zor koşullarda yaşama tutunmaya çalışıyor. Sığındıkları yerlerde zor koşullarda kalan kadınlar, bir taraftan da kaybettikleri yakınlarının yasını tutuyor. Ailesinden büyük kayıplar yaşayan, saldırılarda evinin hedef alınması nedeniyle barınma merkezinde kalan kadınlardan biri de Safa Tafesh. 60 yaşındaki Safa Tafesh, çocukları ve torunlarıyla birlikte barınma merkezinde kalıyor. 37 yıl boyunca hastanede ebe olarak çalışan Safa Tafesh, “Gazze Şeridi'nde, bugün ailemin yarısını kaybettim, diğer yarısı da yerlerinden edildi barınma merkezlerinde kalıyor. Asgari yaşam gereklerinden yoksun bir şekilde yaşıyor. Bu duruma nasıl geldik?” diye soruyor.

‘Ailemle birlikte evimde kalmaya ısrar ettim’

Gazze Şeridi’ndeki Şeyh Rıdvan mahallesinden kuzeydeki bir sığınağa gönderilen Safa Tafesh, “İsrail güçlerinin sürekli kuzey bölgeleri boşaltıp güneye gidilmesi yönündeki tehditlerine ve baskılarına rağmen, savaşın her an biteceğini düşünerek ailemle birlikte evimde kalmakta ısrar ettim. Ancak olan oldu. Hayal ettiğimden daha zordu” dedi.

50 kişiyi barındırdığı evi füzeyle vuruldu

Safa Tafesh, evinin hedef alındığı güne ilişkin şunları aktardı: “Evim küçük olmasına rağmen farklı yerlerden gelen 50 kadar yerinden edilen insan da kalıyordu. Evin güvenli ana caddeden gelecek saldırılara karşı güvenli olduğunu düşünüyorduk. Ama öyle olmadı. 16 Kasım’da en küçük torunuma ışıkları kapatmasını ve uyumasını söyledim. O sırada bir füze eve isabet etti. Torunumun vücudu parçalandı. Evde kalanların çoğu da yaralandı. Ben elimden geldiğince onları tedavi ettim. Kızım da bu saldırıda yaşamını yitirdi. En büyüğü 9 yaşında olan 3 çocuğu geride kaldı. Onları ne zaman görsem nefesim kesiliyor.”

‘Yaralandığımı fark etmemiştim’

Evinin hedef alındığı saldırıda kendisi de yaralanan Safa Tafesh, “Bombalamadan sonra evimin her yerinden midem bulanıyordu, ayaklarımın üzerinde duramıyordum ve giydiğim aba vücuduma ağır geliyordu. Evin kanla değil suyla dolduğunu sandım ama çok geçmeden bilincim kapandı. Ortanca kızım kanamam olduğunu ve şarapnel parçasının etkisiyle uyluğumda yuvarlak kan akan bir delik oluştuğunu fark etti” dedi.

Sağlık durumu kötüleşen Safa Tafesh, İsrail’in süren bombardımanları nedeniyle hastaneye gidemediğini anlatarak, “Sabaha kadar yerinden edilmiş diğer aile üyeleriyle birlikte bir komşunun evinde oturmak zorunda kaldık. Gece boyunca yaralandığım yeri pamukla bastırarak kanamayı durdurmaya çalıştık. Ancak kanamam devam etti. Daha sonra doktor müdahalesi oldu” diye konuştu.

‘Her gün bu kabusun ne zaman biteceğini merak ediyorum’

Sabah olduğunda ailesiyle birlikte, yıkılan evlerinin yakınındaki bir barınma merkezine sığınmaya karar verdiklerini dile getiren Safa Tafesh, "Kuzeydeki bir okulda 5 aydan fazla kaldım. Her gün bu kabusun ne zaman biteceğini düşünüyorum. Eskiden maddi olarak iyi durumdayken şimdi yemek ve diğer ihtiyaçlar için sıraya giriyorum. Torunlarımı geçindirmek için bir geçim kaynağı arıyorum.”

‘Evimin yıkıntıları üzerinde oturup ağlıyorum’

Barınma merkezlerindeki idari personelin uyguladığı ayrımcılık ve baskı politikası nedeniyle eksik yardım aldıklarını dile getiren Safa Tafesh, ayrıca yerinden edilenlere uygunsuz muamele nedeniyle aşağılanma duygusunu yaşadığını anlattı.  Safaa Tafesh ara sıra yıkılan evini ziyaret ederek yıkıntıların üzerinde oturup ağladığını söyleyerek, “Çok emek verdiğim evimi her görmeye gittiğimde her santimetrekaresinde bir şeyler hissediyorum. Gidenlerin yerine yenileri konamayacak” diye konuştu.

Barınma merkezinde psikolojik destek aldığını söyleyen Safa Tafesh, bu şekilde etrafıyla yeniden bütünleştiğini belirtti. Safa Tafesh, Filistinli kadınların, güçlerine, metanetlerine ve yaptıkları bir dizi fedakarlığa rağmen bu savaşta ağır bir fatura ödediğine dikkat çekerek, uluslararası toplumlara çatışmanın sona ermesi ve bölgede barışın yeniden tesis edilmesi için çalışmaları çağrısında bulundu.