Haber Merkezi- İsrail güçleri, Filistinli kadın gazetecilere yönelik sistematik ihlallerini sürdürüyor. Filistinli Gazeteciler Sendikası Özgürlükler Komitesi’nin raporuna göre, bu ihlaller Filistin’in özgür sesini susturmayı ve gerçeği örtbas etmeyi amaçlayan bir politika çerçevesinde gerçekleştiriliyor.

Komite, 7 Ekim 2023’te Gazze Şeridi’nde savaşın başlangıcından bu yana, Eylül 2025 başına kadar 31 kadın gazetecinin katledildiğini belgeledi. Katledilenlerin çoğu, aileleriyle birlikte evlerinde hedef alınarak hayatını kaybetti. Raporda, bu cinayetlerin savaş suçu ve insanlığa karşı suç kapsamına girdiği belirtildi.

Sistematik hedef alma politikası

Raporda, İsrail güçlerinin kadın gazetecileri ve dijital medya platformlarında gönüllü olarak çalışan onlarca kadın aktivisti hedef aldığı vurgulandı. Bu hedef almaların, doğrudan sahada çalışırken ya da evlerinde gerçekleştiği belirtilerek, Filistinli kadınların sesini susturmayı ve yerel ile uluslararası medya sahnesinde boşluk yaratmayı hedefleyen bilinçli bir politika olduğu ifade edildi.

2023’te 10 kadın gazeteci katledilirken, 2024’te bu sayı 12’ye yükseldi. 2025’in başından Eylül ayına kadar ise 9 kadın gazeteci hedef alındı. Raporda, yaşamını yitiren kadın gazetecilerin yüzde 85’inden fazlasının aileleriyle birlikte hayatını kaybettiği, bu durumun “çifte aile hedeflemesi” olarak nitelendirildiği ve soykırım suçu kapsamına girdiği kaydedildi.

Yerel ve uluslararası medya hedefte

İsrail güçlerinin hedef aldığı gazeteciler arasında yalnızca yerel medya kuruluşlarında çalışanlar değil, aynı zamanda Russia Today, Al Jazeera Mubasher ve Associated Press gibi uluslararası ve bölgesel medya kuruluşlarına bağlı gazeteciler de yer alıyor. Bu durum, İsrail’in geniş kapsamlı bir medya karartması uyguladığını gösteriyor.

Medyanın geleceği tehdit altında

Rapora göre, katledilen kadın gazetecilerin çoğu 20-35 yaş aralığındaydı. Bu, İsrail’in Filistin medyasının geleceğini temsil eden genç kadın gazetecileri hedef aldığına işaret ediyor. Komite, bu politikanın Filistin medyasının mesleki yapısını kökünden sarsmayı amaçladığını belirtti.

Kadın gazeteciler, Filistin’de kadınlar, çocuklar, yaralılar ve yerinden edilmiş kişilerle ilgili insani meseleleri haberleştirme konusunda önemli bir rol oynuyordu. Onların hedef alınması, İsrail’in işlediği suçların insani boyutunu gizleme çabası olarak değerlendiriliyor. Ayrıca, uluslararası medya kuruluşlarında çalışan gazetecilerin hedef alınması, gerçeği aktarmaya devam eden medya mensuplarına açık bir gözdağı mesajı taşıyor.

Raporda, katledilen kadın gazetecilerin çoğunun medya, gazetecilik, Arap dili ve dijital medya alanlarında akademik niteliklere sahip olduğu belirtildi.

Güvenli çalışma ortamı çağrısı

Filistinli Gazeteciler Sendikası, kadın gazetecilerin sahada güvenli bir şekilde çalışabilmesi için toplumsal koruma kültürünün güçlendirilmesi çağrısında bulundu. Ayrıca, görev başında katledilen, yaralanan veya gözaltına alınan kadın gazetecilerin ailelerine destek ve dayanışma programları geliştirilmesi gerektiğini vurguladı. Sendika, İsrail güçlerinin işlediği suçlardan sorumlu tutulması ve gazetecilerin gerçeğin tanıkları olarak korunması için acil adımlar atılması gerektiğini belirtti.