Helebce - Teknoloji ve iletişim araçlarının gelişmesiyle birlikte, kadınlar her türlü şiddetin en savunmasız bireyleri haline geliyor. Dijital şiddet de günümüzde öne çıkan tehditlerden biri olarak dikkat çekiyor. Toplumsal damgalanma korkusu nedeniyle pek çok kadın yaşadıklarını dile getiremiyor ve bu durum psikolojik sorunlara yol açıyor. Ancak dijital şiddete karşı yürütülen farkındalık kampanyaları sayesinde kadınlar artık şiddeti reddedebiliyor ve failler hakkında şikayette bulunabiliyor.

Kadınlardan yeni bir kampanya

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü ve Cinsiyete Dayalı Şiddete Karşı 16 Günlük Aktivizm kapsamında Federal Kurdistan Bölgesi'nde "Dijital şiddete ve kadına yönelik her türlü şiddete son vermek için birleşeceğiz" sloganıyla bir kampanya başlatıldı.

Üniversite profesörü ve avukat Asos Namiq Brakhas, dijital şiddetin her iki cinsiyeti de hedef aldığını ancak kadınların bu şiddete maruz kalma olasılığının daha yüksek olduğunu vurguladı. Namiq Brakhas, “Şiddete uğrayan bireyler kanunlar aracılığıyla kendilerini koruyabilir ve haklarını geri kazanabilir. Dijital şiddete maruz kalan kadınlar da yasal olarak haklarını talep edebilir ve kendilerini koruyabilir. Ancak sorun sadece yasal boyutla sınırlı değil, toplumumuzda kadınlar damgalanma korkusu nedeniyle sessiz kalabiliyor. Bu korkunun aşılması gerekiyor. Hukuki süreçte ise mahkeme, şiddetin gerçekleştiğine karar verdikten sonra mağdurun haklarını geri verir” ifadelerini kullandı.