HANAN HARET

Rabat- Fransa’da yaşayan Faslı sivil toplum aktivisti Rajaa Achbabi, başta Filistin olmak üzere Suriye, Libya ve Sudan gibi çatışma bölgelerinde zor koşullar altında yaşayan kadınların seslerinin duyulabilmesi için uluslararası sessizliğin bozulması ve somut mekanizmaların geliştirilmesi gerektiğini vurguladı.

Ülkesinden çok küçük yaşta ayrılıp Fransa’ya yerleşen Rajaa Achbabi, aradan geçen 30 yıla rağmen Fas ile bağlarını koruduğunu anlattı. Yılda iki kez ülkesine gittiğini ve gelişmeleri yakından takip ettiğini belirten Rajaa Achbabi, “Göç kolay olmadı ama ailem sayesinde kimliğimden uzaklaşmadım” dedi.

Rajaa Achbabi’nin sivil toplum serüveni Fransa’da başladı. La Croix Rouge gibi insani yardım kuruluşlarında gönüllü olarak çalışan Rajaa Achbabi, sürecin ona dayanışmanın sadece bir yardım değil, aynı zamanda bir eğitim ve sorumluluk biçimi olduğunu öğrettiğini söyledi. Zamanla Fas’a dönerek burada da çalışmalara katılan Rajaa Achbabi, özellikle yaşlı bakım evlerinde ve El-Haouz gibi kırsal bölgelerde çalıştı. Ardından Arap ülkelerinden kadınları bir araya getirdi ve “Ra’fa ve Selam” adlı örgüte katıldı. Bugün kadın odaklı çalışmalara ağırlık verdiğini anlatan Rajaa Achbabi, “Bir göçmen kadın olarak sessizliğin, korkunun ve anlayacak birine duyulan ihtiyacın ne demek olduğunu çok iyi biliyorum” şeklinde konuştu.

‘Kadınlar tanınma mücadelesi veriyor’

Fransa’da yaşayan göçmen kadınlara destek verdiğini dile getiren Rajaa Achbabi, özellikle dil bilmeyen ve oturum izni olmayan kadınlara tercümanlık yaptığını, kamu hizmetlerinde eşlik ettiğini ve haklarını aramaları konusunda onları bilgilendirdiğini anlattı. Kadınların güçlenmesinin yalnızca yasal düzenlemelerle değil, toplumun onlara inanmasıyla mümkün olacağına dikkat çeken Rajaa Achbabi, “Kadın artık sadece evde değil, çalışıyor, üretiyor, büyük emek harcıyor ama hâlâ tanınma mücadelesi veriyor” diye ifade etti.

‘Filistinli kadınlar direnişin simgesi’

Konuşma sırası Filistin’e geldiğinde sesi duygulanan Rajaa Achbabi, oradaki kadınların sadece bombardıman ve abluka ile değil, çocuklarını kaybetme, sistematik baskı ve yavaş ölümlerle mücadele ettiğini söyledi ve “Biz burada, diaspora olarak ellerimiz bağlı olsa da kalbimizle onların yanındayız. Sessizlik suçtur. Bu yüzden yazıyor, konuşuyor, protestolara katılıyoruz” dedi. Filistinli kadınları “enkaz altındaki yaşamı koruyan” ve “her biri bir sabır okulu” olarak tanımlayan Rajaa Achbabi, onları görmezden gelmenin mümkün olmadığını dile getirdi.

Sessizliğin ortasındaki kadınlar

Rajaa Achbabi, Libya, Suriye ve Sudan’daki kadınların da benzer çok katmanlı krizlerle karşı karşıya olduğunu hatırlattı. Bu sessizliğin sadece uluslararası camiaya ait olmadığını, çoğu zaman kadınların kendi toplumları tarafından da görmezden gelindiğini vurgulayan Rajaa Achbabi, sorumluluğun yalnızca gazeteciler ya da aktivistlerde değil, herkeste olduğunu söyledi ve “Bir hesabınız, bir kaleminiz ya da sadece bir sözünüz bile varsa bu kadınlar için kullanın. Çünkü unutulmak savaşın kendisinden bile daha ağır” diye konuştu.

‘Hayal kurmaktan vazgeçmeyin’

Rajaa Achbabi, gençlere de umut dolu bir mesaj verdi: “Siz farkındalık kuşaklarısınız, hayallerinizden vazgeçmeyin. Değişim küçük adımlarla başlar. Her iyi niyetli söz değerlidir.”

Göçün bir amaç değil bir araç olduğunu söyleyen Rajaa Achbabi, gençlere “Bulunduğunuz yerden ya da dönerek kendi ülkelerinize hizmet edin. Fikirlerinize inanın ve onları geliştirin. Dünyanın kapıları size açık ama asıl önemli olan, bu kapılardan neyle geçtiğinizdir” sözleri ile seslendi.