HANAN HARET

Fas- Fas kadın hakları konusunda son yıllarda ilerleme yaşanan bir ülke olarak anılıyor. Kadınlar yasaların varlığına rağmen, “Korunuyor muyuz?” diye soruyor. Yasaların yeterli olmadığını, uygulamada da sorunlar yaşandığını dile getiren kadınlar, ayrıca eşitlik ilkesinin hiçe sayıldığını belirtiyor. Kadınlar özellikle boşanma davalarında ayrımcılıkla yüz yüze kaldıklarını ifade ediyor.

‘Velayet eşin onayına bırakıldı’

İki çocuk annesi Fatima H., boşandıktan sonra çocuklarının velayetini alabildi ama bu karar eski eşinin onayına bırakıldı. Fatima H., bu kararın eşine bırakılmış olmasına tepki göstererek, “Oğlumun okulunu, annemin evine daha yakın olması için değiştirmek istedim, ancak okul babanın onayının gerekli olduğunu söyledi” diyor. Ülkede velayet konusunun sorunlu olduğunu anlatan Fatima H., sorunlu meselenin Aile Kanunu olduğunu dile getiriyor.

Beklediği desteği bulamadı

Salwa R. de, ülkede boşanan kadınlardan biri. Ekonomik ve psikolojik şiddet gördüğünü anlatan Salwa R., eşiyle bu konuda yüzleşme kararı aldığında yeterli desteği bulmadığını ifade ediyor.

‘Yetkililer adım atmalı’

Kadın Dayanışma Derneği Üyesi İnsan Hakları Aktivisti Majdouli Laila ise, yasaların uygulanmasın eksik olduğunu bu durumun aynı zamanda yasaların gelişmesini de engellediğini anlattı. Majdouli Laila, “Yasalar var, ancak bazı hükümlerin ciddi şekilde gözden geçirilmesi gerekiyor. Özellikle vesayet, psikolojik şiddetin kanıtı ve kadınların ekonomik güçlendirilmesi konusunda eksiklikler var” dedi. Yasaların uygulanmamasının sürekli olarak bir gerilim noktası oluşturduğunu vurgulayan Majdouli Laila, yetkililerin bu konuda adım atmasını istedi.

‘Modern bir aile hukukuna ihtiyacımız var’

Majdouli Laila, Fas yasalarının kadınları korumaktan uzak olduğuna işaret ederek, “Ceza Kanunu, Aile Kanunu ve Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Kanunu, istenen adaleti sağlamada başarısız oluyor ve çoğu zaman Fas Anayasası ve Fas'ın bağlı olduğu uluslararası anlaşmalarla çelişiyor” eleştirisinde bulundu.

Majdouli Laila, konuşmasını şu şekilde tamamladı: “Tüm yasal metinleri aynı anda tartışmak mümkün değil, ancak özellikle uluslararası sözleşmelerde belirtildiği gibi çocukları koruma ve onların çıkarlarını güvence altına alma konusunda mevcut eksiklikleri açıkça gösteren belirgin yönler var. Toplumsal yapı içindeki çeşitliliği tanıyan ve ayrımcılık yapmadan ailenin tüm bileşenleri için yasal ve sosyal korumayı garanti eden modern bir aile hukukuna ihtiyacımız var.”