Farklı din ve inançtan kadınlar nasıl bir Suriye istiyor?
Yeni Suriye’nin inşasında Özek Yönetim sisteminin esas alınmasını isteyen farklı din ve inançtan kadınlar, Özerk Yönetim'i farklı kültür, din ve kimliklerin korunmasında bir şemsiye olarak tanımlıyor.
RONÎDA HACÎ
Hesekê- Suriye'de Esad rejiminin çökmesiyle birlikte Baas rejiminin baskısına maruz kalan kadınlar, bu baskıdan kurtuluşlarını kutlarken, Heyet Tahrir El-Şam’ın (HTŞ) yönetime geçmesiyle kadınların sevinci yarım kaldı.
HTŞ’nin yeni uygulamaları kadınlar ve farklı mezhepler arasında endişelere neden oldu. HTŞ’nin Suriye’de ortaya çıkardığı tablo karşısında tepkilerini dile getiren kadınlar, yeni Suriye için taleplerinin dikkate alınması için farklı platformlarda seslerini yükseltiyorlar.
Bu kapsamda Kuzey ve Doğu Suriye Din ve İnanç Meclisi Kadın Koordinasyonu tarafından Cizîr Kantonu’nun Hesekê kentindeki Til Hecer Mahallesi’nde bir çalıştay gerçekleştirildi. Çalıştaya, farklı din ve inançlardan 100 kadın delege katıldı. Çalıştaya katılan kadınlar nasıl bir Suriye istediklerine dair görüş ve önerilerini ajansımızla paylaştı.
‘Özerk Yönetim, farklılıkları koruyor’
Çalıştaya Alevi toplumunu ve kadınları temsilen katılan Darav Ala, Suriye'nin birçok farklı din ve inanç açısından zengin olduğuna dikkat çekerek, "Suriye topraklarında var olan din ve inanç zenginliği, Suriye'yi daha da zenginleştirecek ve özgür bir geleceğe götürecektir. Eski Suriye yönetimi ‘tek dil, tek bayrak, tek millet’ politikasını uyguluyordu ve farklı inançlara mensup halkların haklarını ihlal ediyordu. Tekçilik zenginlikleri ortadan kaldırır ve haklarını gasp eder. Özerk Yönetim tekçiliğe karşıdır ve bu nedenle bu tür çalıştaylar genellikle Kuzey ve Doğu Suriye bölgelerinde yapılıyor. Özerk Yönetim, her din ve inancın haklarını ve zenginliklerini koruyor” ifadelerinde bulundu.
Alevilere yönelik saldırılar
Baas rejiminin devrilmesiyle birlikte Alevilere yönelik yaşanan saldırılara dikkat çeken Darav Ala, “Baas rejiminin devrilmesinden sonra saldırılara maruz kalanlar Alevi inancına mensup kişilerdi. Bunu sadece yeni hükümet değil, demografik değişiklik yapmak isteyen işgalci Türk devleti de yapıyor. Kadınların öncülüğünde kurulan Özerk Yönetim sistemi, tüm Suriye'ye örnek olacak. Bu sistem sınırlandırılamaz. Herkesin özgür yaşayabilmesi için Suriye'nin tamamında uygulanması gerekiyor” şeklinde konuştu.
‘Yeni Suriye, Özerk Yönetim tarafından oluşturulmalıdır’
Suriye Birliği Temsilcisi Leyla Îbrahim de, yeni Suriye'de kadınların varlığının tüm din ve inançları koruyacağını ve demokratik bir Suriye’nin inşa edileceğini belirtti. Leyla Îbrahim, “Êzidî toplumu başta olmak üzere tüm gruplar, dinler ve inançlar katledilmiştir. Bu saldırılardan kendimizi korumak için yeni Suriye’de Özerk Yönetim dikkate alınmalı ve eşbaşkanlık sistemi esas alınmalıdır. Yeni Suriye, Özerk Yönetim tarafından oluşturulmalıdır. Biz Êzidî toplumu olarak varlığımızı, kimliğimizi ve örgütümüzü bu çatı altında inşa ettik. Bu nedenle Özerk Yönetim'i değerlerin, kültürün, dinin ve kimliğin korunmasına yönelik bir şemsiye olarak tanımlıyoruz. Halklar bu sistemi benimsiyor. Mesela bugün haklar kimlikleri ve varlıkları için Tişrîn Barajı'na giderek direnişe ve savaşçılara destek veriyor.”
‘Kadınların reddedilmesi toplumun yıkımıdır’
Îsmaîlî inancına mensup Semah Şeranî de, Suriye'nin içinden geçtiği yeni sürecin tarihi bir süreç olduğunu ve bunda kadınların varlığının önemli olduğunu belirterek, "Yeni Suriye'nin geleceğinin inşasında kadınlara görev düşüyor. Suriye'nin içinden geçtiği bu aşamada kadınların reddedilmesi toplumun yıkımıdır. Bizler, Suriye'de yaşayan farklı din ve inançlara sahip insanlar olarak güçlü bir mirasa sahibiz. Bu mirasın temeli ahlaka dayanmaktadır ve bu süreçte dinlerin doğasını öne çıkarmak ve çarpıtmamak için dini mirasımızı yeniden canlandırmamız gerekiyor” dedi.
‘İnançlarımızı korumak için mücadeleyi yükselteceğiz’
Süryani Kadınlar Birliği Üyesi Marî Lehdo ise, Süryani halkının bu bölgenin özgün halklarından biri olduğunu belirterek, "Süryani kadınlar tarihte büyük bir direnişle mücadele etti. Bizler İştar'ın torunlarıyız. Dinimizi, inançlarımızı korumak için mücadeleyi yükselteceğiz. Suriye anayasasında kadının rolü ve hakları korunmalı ve uygulanmalı, kadınlar her alanda lider olmalıdır. Çağrımız; sevgiyle, birbirini tanımayla, birlikte özgür ve demokratik bir ülkenin inşa edilmesidir” diye belirtti.