Emine Şenyaşar’ı CHP heyeti ziyaret etti
Adalet Bakanlığının önünde 123 gündür Adalet Nöbeti’nde olan Emine Şenyaşar’ı Özgür Özel’inde içinde olduğu CHP heyeti ziyaret etti. Özgür Özel, “Tanıklığımı kim bilmesi gerekiyorsa onlara bildirmeye ve haklı davasını savunmaya devam edeceğim” dedi.
Ankara- Riha’nın Pîrsûs (Suruç) ilçesinde 14 Haziran 2018 tarihinde AKP eski milletvekili İbrahim Halil Yıldız’ın koruma ve yakınları tarafından eşi ve iki oğlu katledilen Emine Şenyaşar’ın Riha’dan Ankara’ya taşıdığı Adalet Nöbeti 123’üncü gününde “846 gün Urfa’da, 123 gündür Ankara’da adalet için nöbetteyiz. Şenyaşar ailesi için adalet herkes için adalet” ve “Adalet” yazılı dövizlerle devam etti.
Adalet Nöbeti’ni, CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve beraberindeki heyet ziyaret etti. Emine Şenyaşar nöbetini tutarken yanına gelen Özgür Özel’e, “Allah’tan da mı korkunuz yok. Bu zulmünüz yeter artık, oğlumu bırakın, ben de evime gideyim. Adaletiniz batsın. Burada bize zulüm uyguluyorlar. Biz ne yaptık ki Erdoğan bize bu zulmü uyguluyor. Oğlum öğretmendi” dedi.
DEM Parti milletvekili Ferit Şenyaşar: “Bu anneyi anlamak için Kürtçe bilmeye gerek yok. 6 yıldır elinde bu beyaz mendil ve adalet yazılı pankartla hükümetten adalet istiyor. 2 evladı devlet hastanesinde katlediliyor. Eşini hastanede annenin gözü önünde katlediyorlar. Bu katliamı yapanların çoğu dışarıda geziyor dava 4 buçuk yıl gizli kalınıyor deliller karartılıyor. Anne 846 gün Urfa Adliyesi’nde nöbet tuttu ve 123 gündür de burada adalet istiyor. Katliamı yapanlar, azmettirenler dışarıda geziyor bir oğlum ise üstlerin talebiyle cezaevinde tutuluyor, oğlum bırakılsın bende evime gideyim diyor. Adalet Bakanlığının kapısı 123 gündür herkese kapatmış durumda” şeklinde konuştu.
‘Haklı davasını savunmaya devam edeceğim’
Ardından söz alan CHP Genel Başkanı Özgür Özel ise anne ile selamlaştıktan sonra şunları söyledi:“Şu kadarını söylemek isterim kendisine, gerçekten konuştuğu dili Kürtçeyi bilmiyorum ama hiç tercüme etmeseniz de ne demek istediğini çok iyi anlıyorum. İki şeyin rengi yoktur, biri emekçilerinin alın terinin rengi diğeri annelerin gözyaşlarının. Kendi annemin gözünden akmış gibi hissediyorum bu yaşlar. O zaman bende milletvekili adayıydım ve çalışma yapıyordum, farklı düşüncelerden dükkanlara girip çıkıyorduk ama o gün orada yaşananlar, kardeşlerinizin hayatını kaybettiği o süreç, hastanede yaşananlar, bir yangın söndürme tüpünün balyoz gibi kullanılması ve ortaya çıkan görüntülerin ortaya çıkmaması için birileri tarafından kaybedilmesi annenin bu isyanın en haklı sebebidir.
Herkesin gözünün önünde olan bu katliama devlet gözünü yumamazdı ama maalesef devletin gözünü yumdular. Devletin gözünü kapattılar, adaletin gözünü kör ettiler. O yüzden biz haklı mücadelesinin CHP olarak, ben bir evladı olarak da onun yanındayım. Onun bu mücadelesi yorgun, üzgün, perişan bir annenin ne kadar güçlü ve etkili olabileceğini gösteriyor. Karşısındakiler istedikleri kadar hukuksuzluğa sığınsınlar ama bir yandan annenin yaşadıkları mutlaka ve mutlaka toplum vicdanına kazınıyor. Hem oğlu ile ilgili talebini hem de burada kendisinin durumuna tanıklığımı kim bilmesi gerekiyorsa onlarla bildirmeye ve haklı davasını savunmaya devam edeceğim.”