Halep- Efrîn halkı, şehirlerinden ve köylerinden iki kez zorla yerinden edildi. İlk sürgün 2018’de Türk işgali ve desteklediği çeteler tarafından gerçekleştirildi, ikinci sürgün ise 2024’te aynı aktörler tarafından tekrarlandı. Halep’teki Kongra Star, zorunlu göçün yıldönümünde yaptığı açıklamada, göçün halkta bıraktığı derin izleri ve devam eden adaletsizliği gündeme taşıdı.

Efrîn ve Şehba halkının zorla yerinden edilmesinin birinci yıldönümünde basın açıklaması Şeyh Maksud mahallesinde yapıldı. Açıklamayı okuyan Halep Kongra Star Üyesi Mays Shasho, “Bu yıldönümü yalnızca kaydedilen bir tarih değil, nesillerin hafızasında hala açık bir yaradır; iki kez köklerinden sökülmenin ve güvenliğin kaybının acısını özetlemektedir” ifadelerini kullandı. Mays Shasho, Şehba bölgesinden sürgünün üzerinden bir yıl geçtiğini, Efrîn halkının hala kayıp ve yerinden edilmenin acısını yaşadığı vurguladı. Halkın, ilk kez Efrîn şehirlerinden zorla çıkarılırken, ikinci kez Şehba’dan zorunlu göçle karşı karşıya kaldığını anlatan Mays Shasho, “Bu çift katlı acı, halkımıza uygulanan zulmün boyutunu özetlemekte ve zorunlu göçün sıradan bir olay değil, varlığımızı ve kimliğimizi hedef alan sistemli bir politika olduğunu ortaya koymaktadır. Çocukları ve yaşlılarıyla birlikte zor koşullar altında, halk yeniden yerinden edilmenin ve güvenliğin kaybının acısını yaşadı” şeklinde konuştu.

‘Tüm Suriye’nin meselesi’

Mays Shasho, 10 Mart Anlaşması’nın hayata geçirilmesinin gerekliliğine dikkat çekerek “Yerinden edilmişlerin sorunu yalnızca yerel bir mesele değil, tüm Suriyeliler için adalet ve hak meselesidir” dedi. Mays Shasho, ayrıca, Türk işgalinin Efrîn halkını topraklarından sökme çabalarının başarısız olacağı belirtilerek, halkın zulme ve sürgüne karşı sesini yükseltmeye devam ettiğini vurguladı. Açıklama, uluslararası toplum, Birleşmiş Milletler ve insan hakları örgütlerine, yasal ve ahlaki sorumluluklarını yerine getirerek ihlalleri durdurma ve sorumluları hesap verme çağrısı ile sona erdi. Mays Shasho, “Tüm Suriyeli milli güçleri, sürgün edilen tüm Suriyelilerin topraklarına geri dönmesi için dayanışma göstermeye ve bu meselenin özgürlük ve adalet mücadelesinin bir parçası olduğunu anlamaya davet ediyoruz” dedi.