"Doğu ve İran halklarının protestosu kadınların zulmüne karşı"

PYD Kadın Meclisi Yürütme Üyesi Şadiya Omar, Doğu Kürdistan ve İran halkının artık zulmü kabul etmediğini, buradaki kadın isyanının tarihe damgasını vuracağını söyledi.

EBÎR MUHEMED

Qamişlo- Demokratik Birlik Partisi (PYD) Kadın Meclisi Yürütme Üyesi Şadiya Omer, İran'da Kürt kadın Jina Mahsa Amini’nin “ahlak polisleri” tarafından vahşice katledilmesi ve sonrasında yaşananları ajansımıza değerlendirdi. İran halkının artık hiçbir zulmü kabul etmediğini dile getiren Şadiya Omer, kadınların isyanının belirleyici olacağına dikkat çekti.

Kadınlara her şey yasak!

Kadınlara her şeyin yasak ve kısıtlı olduğunu söyleyen Şadiya Omer, "Maalesef 21. yüzyılda bugüne kadar kadınlar devletler tarafından yönetiliyor ve toplum değerlerinin içi boşaltılıyor" sözleriyle konuşmasına başladı. Devletin her zaman din ve cemaat gelenekleri adı altında kendi çıkarlarına göre kanunlar çıkardığını belirten Şadiya Omer, bunun en bariz örneğinin ise İran’da yaşandığını vurguladı. Şadiya Omer, “Jîna Amini isimli bir Kürt kadının saçının bir kısmı göründüğü bahane edilerek nasıl vahşice öldürüldüğünü gördük. Bu konu sadece İran için geçerli değil, dünyanın tüm ülkelerinde kadınlar çeşitli cinayet ve şiddet türleriyle karşılaşıyor. Tarih boyunca ve her alanda kadınlara her şey haram kılınmıştır” dedi.

"Rojava Devrimi ile birlikte birçok değişiklik oldu"

Şadiya Omer, Rojava'da Kadın Devrimi ile birlikte birçok değişimin yaşandığına ve tüm dünyayı etkilediğine dikkat çekerek, "Rojava Devrimi ile birlikte birçok büyük değişim yaşandı ve kadınlar büyük başarılara imza attı. Elbette bu, İran'ın performansında, kadınların nasıl ayağa kalktığını ve artık baskıyı kabul etmediğini gösterdi. Bu kutsal an elbette Rojava'daki Kadın Devrimi sayesinde oldu ve bu devrim tüm dünyayı etkisi altına aldı. Özellikle bu devrimin öncüleri kadınlardı ve her alanda kendilerini öne çıkardılar” diye konuştu.

“Doğu Kürdistan ve İran halkının protestosu zulme karşı”

Şadiya Omer, Doğu Kürdistan ve İran halkının ayaklanmasının ve isyanının zulme karşı olduğunu belirterek kadın cinayetleri ve katliamlarının eril devletlerin eliyle gerçekleştiğinin altını çizerek şunları söyledi:

 "Bir Kürt kadınının saçı göründüğü bahane edilerek öldürülmesi İran devletinin zulmünü ve zorbalığını göstermektedir. Üstelik İran ve Rojhelat halkı artık bu gibi geri uygulama ve eylemleri kabul etmeyecek düzeye geldi, bunun değişmesi için devrimler yaratıldı.  Devlet, halkın sağır ve dilsiz kalmasını istiyor ama Kürdistan halkı artık devlet sistemini kabul etmiyor."

"Devletler kadınları örgütlemekten korkuyor"

Dünya kadınlarına kadına yönelik her türlü şiddete karşı örgütlenmelerini güçlenmeleri çağrısında bulunan Şadiya Omer, sözlerini şöyle tamamladı: "Devletler her zaman kadınların örgütlenmesinden ve gücünden korkarlar. Korkularını da kadınları bastırarak gösterirler.  Kadın düşmanları ile savaşmaya devam edeceğiz ve hürriyetimizi, özgürlüğümüzü kazanana kadar da bu direnişimiz sürecek. Zulmün kabuğunu kırmak gerekir. Tüm dünya kadınlarına çağrımız, birliğimizi güçlendirebilmemiz, şiddete, şiddete ve kadın cinayetlerine karşı güçlü tutum ve tepkilere sahip olmamızdır.”