MEDİNE MAMEDOĞLU

Dersim- Colemêrg ile başlayan ardından Êlih, Mêrdîn ve Xelfetî ile devam eden kayyım süreci iki gün önce Dersim’de de yaşandı. Dersim’le beraber kayyım atanan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) yönetimindeki belediye sayısı 5’e yükselirken, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) yönetimindeki İstanbul Esenyurt Belediyesi ile Dersimin Pulur (Ovacık) ilçe belediyelerine de kayyım atandı.  Vali ve kaymakamların kayyım olarak atandığı belediyelerin önleri, beton bloklarla kapatıldı.

Kayyımı kabul etmediklerini belirten Dersimli kadınlar, karara karşı direneceklerini ifade etti.

‘Bu kenti onlara bırakmayacağız’

“Bu zulümden başka bir şey değil” diyerek, kayyımı kabul etmeyeceklerini belirten Nazlı Salman, “Onlar ne yaparsa yapsın bu kenti onlara bırakmayacağız. Bu insanlara yapmadıkları şey kalmadı. Bu kent bizim, bu belediye bizim. Onlar ne yaparsa yapsın biz iki katını yaparız. Her daim buradayız. Söyleyeceklerim bu kadar. Kayyımı istemiyoruz” diye konuştu. İktidar ne yaparsa yapsın kentlerini vermeyeceklerini ifade eden Nazlı Salman, “Biz bir gideriz bin geliriz. O kadar doluyuz ki her tarafa kayyım atıyorlar. Belediyenin önü betonlarla kapalı ben kendi şehrimde rahat gezemiyorum her taraf bariyerlerle kapalı. Ben neden kendi şehrimde ve köyümde rahat gezemiyorum. Bu insanların çektiği şeyler yeter artık” dedi. 

‘Ne olursa olsun buradan gitmeyeceğiz’

Didar Konak da “Her daim Dersim halkını hedef alıyorlar. Biz ne olursa olsun direneceğiz ve belediyelerimizi onlara vermeyeceğiz” dedi. Kesinlikle kayyım atamasını kabul etmediklerini söyleyen Didar Konak, konuşmasına şu sözlerle devam etti:

“Belediyelerimizi onlara bırakmayacağız. Ne olursa olsun buradayız. Buradan gitmek yok. Kayyım yanlış bir şey, kayyımlar bu kentin halkı için büyük bir haksızlık. Biz ne olursa olsun kayyımları değil, kendi irademizi istiyoruz. İrademiz bizi yönetsin başkaları değil.”

‘Dersim’i 38’e götürmek istiyorlar’

Zeynep Arslan da “Başkanlarımızdan çok memnunuz ve onları yeniden görevlerinde istiyoruz” diyerek başladığı konuşmasına, “Bu konuda elimizden geleni de yapacağız ve bu kenti kayyıma vermeyeceğiz. 38’den beri Dersim’i yok edip sindirmek istiyorlar bugün de bunu kayyımla yapmak istiyorlar. Burayı yeniden 38 yılına döndürmek istiyorlar ama biz buna izin vermeyeceğiz. Ne pahasına olursa olsun direneceğiz. Direnmekten başka yol yok, elimizden geleni yapacağız. Belediyelerimizi onlara vermeyeceğiz” şeklinde devam etti.

‘Oyumu verdiğim insanların beni yönetmesini istiyorum’

Seçimlerde kim seçildiyse onun kenti yönetmesi gerektiğini belirten Serince Çimel ise şunları söyledi: “Ben oy veriyorum ve kendi irademin farkındayım. Oyumu verdiğim insanların beni yönetmesini istiyorum. Benim başkanlarım, benim iradem onlar belediyede kalsın. Bu kadar şeyden sonra atanan kayyıma karşıyız. Yıllardır süren bu baskı ve korkutma politikalarının hepsine karşıyız. Burada insanlar bütün görevini yapıyor buna rağmen devlet bu halkı rahat bırakmıyor. Devlet ortalık karışsın, insanlar huzursuz olsun istiyor. Küçük bir şey dahi olsa kimse sesini çıkarmasın diyor. Kayyıma karşı insanlar sussun diyorlar. Ama bugün irade gaspına ses çıkarmak benim en doğal hakkım. Bugün ben bir anneyim benim çocuklarım ve torunlarım var. Onların özgür bir ortamda yaşamasını istiyorum bu baskı ve gasp ortamında değil. Önce Dersim’i hedef alıp burada halkı baskı altına almak istiyorlar. Halk burada kendi iradesinin ve başkanlarının arkasında, ben de bu noktada mücadelemi sürdürüyorum. Halka da başkanlara da sonsuz destek veriyorum. Kayyımla gelip bizim elimizden hakkımızı, ekmeğimizi ve irademizi alıyorlar. İradeni alıp hiçbir hakkın yok diyorlar. Kayyım demek bu demek!”

‘Bin sene de kayyım atasalar bir şey değişmez’

Halkın belediyesinin gasp edildiğini ifade eden Halime Coşkun da “Bu belediye kayyımın değil, halkın belediyesidir. Kayyım atayarak çok yanlış bir şey yapıyorlar. Çocuklarımız ve gençlerimiz bugün sokağa çıkamıyor. Bu kayyıma karşı söz kuramıyorlar, kurdukları an cezaevine atılıyorlar. Bu belediyeyi ve başkanları halk seçti onlar seçmedi. Bin sene de kayyım atasalar bu belediye yine halkın belediyesi olacak. Halk kayyımı değil, kendi eşbaşkanlarını seçer. Ne Erdoğan ne de AKP hiçbir şey yapamaz. Eşbaşkanları halk seçti, AKP değil. Ben kendi hakkımın arkasındayım ve mücadele edeceğim. Bu bariyer ve betonlarla hiçbir yere varamazlar. 2016 yılından beri kayyım atıyorlar ama hani kim belediyesini bıraktı, kim mücadeleden vazgeçti. Kimse vazgeçmedi, Mardin, Batman ve Dersim bırakıyor mu hayır bırakmıyor. Burası hiç bırakmaz. Bu belediye halkın belediyesi, burada kayyımla halkın ekmeği ile oynuyor. Halkın parasını ceplerine atıyorlar. Milletin hayatını zehrettiler” diye konuştu.