MEDİNE MAMEDOĞLU

Semsûr- Mereş merkezli iki büyük depremin ardından 9 ay geçti. Bu süre zarfında birçok zorlukla baş başa bırakılan depremzedeler, kışı nasıl geçireceklerini düşünüyor. 3 binden fazla binanın yıkıldığı Semsûr’da ağır hasarlı binaların yıkım çalışması devam ederken, kent merkezinde yeni binaların inşasına başlandı. İmar affı ve kolon kesimi nedeniyle evi yıkılan ve enkaz altından yaralı çıkan depremzede Zeynep Doğa, asıl sorumluların yargı önüne çıkarılmadığını söyledi. Yıkılan evinde 14 yaşındaki kızını kaybeden Zeynep Doğa, 6 Şubat’tan bu yana karalar giyinerek yas tutuyor.

Kentte depremzede yurttaşlar AFAD’ın denetimindeki konteyner kentlerde kalıyor. Her yağışta su altında kalan konteynerde kalan 56 yaşındaki Zeynep Doğa, 6 Şubat günü yaşanan depremde Yeni Mahalle’de bulunan evlerinin yıkılması sonucu enkaz altında kaldı. Zeynep Doğa, iki yıl önce inşa edilen apartmanın saniyeler içerisinde yıkıldığını anlattı.

‘Sorumlular yargılanmadı’

Depremde 14 yaşındaki kızını kaybeden Zeynep Doğa, evlerinin bulunduğu binanın kolonlarının kesik olduğunu öğrendiklerini ve kızıyla birlikte 32 kişinin o binanın enkazında yaşamını yitirdiğini kaydetti. Depremin üzerinden geçen 9 aya rağmen konuya dair tek bir kişiden dahi hesap sorulmadığını söyleyen Zeynep Doğa, esas sorumlunun ise devlet ve imara izin veren belediyenin olduğunu vurguladı.

Zeynep Doğa konuşmasına şu sözlerle devam etti: “Benim bütün birikimim o eve gitti. Ev aldık her şey düzelecek dedik. Ama nerden bileyim ki ben ev yerine mezara girmişim. Ben enkazdan kendim çıktım, kızımın cenazesi 5 saat sonra çıkarıldı. Eşim ve çocuklarım hala tedavi görüyor. Benim binama usulsüz bir şekilde 3 kat daha eklediler. Buna kim izin verdi; buna devlet ve belediye izin verdi. Ama bakın bugün yargılanan bu işten sorumlu tutulan kimse yok. Kızım onlar yüzünden öldü. Biz bilseydik böyle olacak ev yerine mezar alırdık. O ev kızım dâhil 32 kişiye mezar oldu. 32 kişi için kimse hesap vermedi, kimse yargı önüne çıkarılmadı” sözleriyle yaşananlara tepki gösterdi.

‘Bizim canımızı düşünen yok’

Kansere hastası olan Zeynep Doğa, tedbir alınmayan enkaz çalışmaları nedeniyle kenti kaplayan tozun kendisini ve diğer hastaları zorladığını ifade ederek, “Burada tozdan, kirden başka hiçbir şey yok. Ben konteynerde geceleri soğuktan uyuyamıyorum. Battaniyem yok battaniye istemeye gittim bana ‘yok’ dediler. Bizim canımızı düşünmüyorlar. Burada depremden ölmeyen insanlar ya bu tozdan ya da soğuk havadan ölecek. 9 aydır hiçbir şey değişmedi. Bırakın ileriyi daha da geriye gidiyoruz. Günde 10 litre su veriyorlar sonra her şey düzeldi diyorlar. Düzelen hiçbir şey olmadı” diye konuştu.

‘9 aydır giydiği karalarla yas tutuyor’

Kızı ve onlarca yakınının da depremde yaşamını yitirdiğini belirten Zeynep Doğa, 9 aydır tuttuğu yas nedeniyle sadece siyah giyiyor. “Benim yasım benim ölmemle son bulur” diyen Zeynep Doğa, yaşadıkları acının da katlanarak arttığını söyledi. Kara yazmasına dokunarak yaşadığı acıyı dile döken Zeynep Doğa, “Ben 9 aydır hiçbir şey yaşamıyorum. Her gün mezar başına gidip kızıma sesleniyorum. Kızım bana yanıt vermiyor. Bazen ben neden kurtuldum diye kendime soruyorum. Bize bunları yaşatanlar aynısını kat kat yaşasın. Biz öldük bizi gören kimse olmadı. Şimdi de ölüyoruz ama duyan kimse yok” dedi.