Demokratik Kongo’da çocuklar sistematik cinsel şiddete maruz kalıyor

UNICEF, Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nde çocuklara yönelik cinsel şiddetin kökleşmiş ve sistematik bir sorun haline geldiğini açıkladı. Rapora göre yılın ilk dokuz ayında 35 binden fazla vaka kaydedildi.

Haber Merkezi- Demokratik Kongo Cumhuriyeti, dünyadaki en tehlikeli insani krizlerden birini yaşıyor; çocuklar sistematik cinsel şiddete giderek daha fazla maruz kalıyor. Bu durum, ülkede zayıf destek sistemleri ve güvensizlik nedeniyle yaşanan insani felaketin boyutlarını gözler önüne seriyor.

Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF), yayımladığı yeni bir raporda, Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nde çocuklara yönelik cinsel şiddetin kökleşmiş ve sistematik bir sorun haline geldiğini duyurdu. Raporda, bu ihlallerin çatışma bölgelerinin uzağındaki şehir ve kasabalarda dahi belgelenmiş olduğu belirtildi.

UNICEF, bu yılın ilk dokuz ayında 35 binden fazla vakayı kayda geçirdiklerini bildirirken, gerçek rakamların çok daha yüksek olabileceğine dikkat çekti. Raporda, bunun sebebi olarak bildirim korkusu, sosyal damgalama, güvenlik eksikliği ve temel hizmetlere ulaşım zorlukları gösterildi.

Rapor ihlallerin gerçek boyutunu yansıtmıyor

Raporda ayrıca, Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nde belgelenen cinsel şiddet vakalarının, yaşanan ihlallerin gerçek boyutunu yansıtmadığı vurgulandı. Çocukların yaşadıkları korku, sosyal damgalama, güvenlik eksikliği ve hizmetlere ulaşımın zor olması nedeniyle yardım talep edemediği veya olayları bildiremediği belirtildi. Rapor, vakaların büyük çoğunluğunun Kuzey Kivu, Güney Kivu ve İturi bölgelerinde yoğunlaştığını, ayrıca başkent Kinşasa ve Kasai bölgesinde de çok sayıda vaka kaydedildiğini ortaya koydu.

‘Destek hizmetleri genişletilmeli’

UNICEF İcra Direktörü Catherine Russell, ergen kız çocuklarının en fazla etkilenen grup olduğunu; erkek çocuklar ve engelli çocukların da giderek artan risk altında olduğunu belirtti. Catherine Russell, finansman eksikliğinin birçok koruma programının küçültülmesine veya kapatılmasına yol açtığını ve acil bir yanıt çağrısında bulunarak, çocukların korunması, destek hizmetlerinin genişletilmesi, suçluların hesap vermesi ve tüm tarafların uluslararası hukuka uymasının sağlanması gerektiğini vurguladı.