Ankara-DEM Parti Kadın Meclisi Sözcüsü Halide Türkoğlu, kadına yönelik şiddet ve katliamlara ilişkin genel kurula sundukları genel görüşme üzerine konuştu. 

‘İktidar kadınların isyanının duyuyor mu’

Halide Türkoğlu, kadın yoksulluğuna dikkat çekerek, “Bu iktidarın kadın yoksulluğunu gidermeye dönük zerre samimiyeti varsa; şu kadar elektrik desteği verildi, şu kadar doğalgaz yardımı yapıldı demekten vazgeçsin.  Bakın deprem bölgesinde yoksulluk ve şiddet sarmalında yaşayan kadınların isyanını duyuyor mu bu iktidar? Konteyner kentlerde kadınlar borçlarla, şiddet ve istismarla yaşıyorlar. Bu yoksulluğu savaş politikaları ile derinleştiren, kadınları evlere hapseden, kadını aile içerisinde tanımlayan, toplumun öznesi olarak görmeyen bizzat bu iktidarın politikalarıdır” dedi. 

‘Bu ülkede kadınlar bir şiddet sarmalının içerisindedir’

Halide Türkoğlu devamında şunları söyledi: “Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü olan 25 Kasım haftasına girdik. Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de kadına yönelik şiddete dair isyanımız büyütüyoruz. DEM Parti Kadın Meclisi olarak “Özgür ve Eşit Yaşamda Israrcıyız, Erkek Devlet Şiddetine Karşı İsyandayız, Yan Yanayız” şiarı ile kadınlarla birlikte alanlardayız. Defalarca söyledik ve bıkmadan usanmadan söylemeye devam edeceğiz. Bu ülkede kadınlar bir şiddet sarmalının içerisindedir. Bu şiddet sarmalını besleyen iktidarın kendisidir. İşte bu yüzden sadece erkek şiddeti değil, bu aynı zamanda devlet şiddetidir diyoruz. Bu ülkenin yargısı da adaleti de erkek egemenliğini, cinsiyetçiliği teminat altına almaktadır.

‘İçişleri Bakanı derhal istifa etmeli’

Dün çok vahim bir durum yaşandı. Bu ülkenin İçişleri Bakanı bir itirafta bulundu. Koruma kararı olan 32 kadın katlediliyor ve diyor ki, “Ben uyardım, kadınlar kapıyı açmamış olsaydı katledilmezdi”. Devlet korumadı demiyor. Tam tersine suçunu itiraf ederken, katliamda kadınlara sorumluluk yüklemeye çalışıyor. Bu bakanın derhal istifa etmesi gerekiyor. Katledilen kadınlardan fail kadar bu bakan da sorumludur. Katiller kadınların kapısına giderken siz neredesiniz? Ben söyleyim, katilin arkasındasınız. Yazıklar olsun size. Yazıklar olsun bu bakana da bu iktidarın politikalarına da. Bu ülkede iktidar kadınları değil failleri, katilleri koruyor, diyoruz. Kadınların yaşamlarını koruyan değil, kadınların kazanımlarına saldırmayı kendine görev edinmiş bir erkek iktidar gerçekliği var. İstanbul Sözleşmesi’nden çekilerek, kadınların yaşamlarını riske atan bu iktidardır. Kadınların emeklerine, iradesine, yaşamlarına göz diken bu iktidardır. Kadınlar üzerinden adeta bir kırım politikası uygulayan bu iktidardır.

‘Kayyımların ilk icraatları kadın kazanımlarına saldırmak oldu’

Kadın iradesini tanımayan, halk iradesini tanımayan iktidar; Hakkari, Mardin, Batman, Halfeti, Esenyurt Belediyesine kayyım atadı. Daha önce olduğu gibi bugün de kayyımların ilk icraatları kadın kazanımlarına saldırmak oldu. Bu iktidar kayyımlar eliyle kadın müdürlüklerine erkek müdür atadı. İşte sizin kadına yönelik şiddetle mücadeledeki samimiyetsizliğinin resmi budur. Jin Jiyan Azadî felsefesinin etrafında büyüyerek erkek egemen bu düzeni alaşağı edeceğiz. Yaşasın Kadın Mücadelemiz, jin jiyan, azadî.”

Dem Parti Kadın Meclisi: Şiddetin sorumlusu iktidarınız

DEM Parti Kadın Meclisi, dijital medya hesabından yaptığı açıklama ile Tür İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'ya tepki göstererek, "Her türlü şiddetin sorumlusu iktidarınızdır" dedi.

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Kadın Meclisi, " 'Koruma kararı olmasına rağmen geçen sene 32 hanımefendi şuradaki ikazımıza uymadan, kapıya adam gelince açmış, içeride vurmuş on' diyen İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın bu sözlerinin alt metni kadın cinayetlerini meşrulaştırmak, failleri korumaktır.  Yerlikaya biz hatırlatalım; 2024’ün ilk altı ayında 16 kadın koruma kararı olmasına rağmen öldürüldü. Sizin işiniz; Şiddet gören kadını ikaz etmek değil, faile gerekli yaptırımı uygulamaktır. Failleri cesaretlendirmek değil, kadın cinayetlerini önleyen yasaları uygulamaktır.  Gece yarısı şiddet gördüğü için karakola başvuran kadınları şiddet ortamına geri gönderen, işlem yapmayan sorumlular hakkında işlem başlatmaktır. Aksi durumda yaşanan kadına yönelik her türlü şiddetten bu iktidar sorumludur. Çünkü kadın cinayetleri politiktir" ifadelerini kullandı.