DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan: Biz kazanacağız
DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan düzenlediği basın toplantısında gündemi değerlendirerek, “Dem Gelir Devran Döner, Birlikte Kazanacağız diyoruz. Kimseye kaybettirmeye ya da kazandırmak gibi bir gündemimiz yok. Derdimiz kazanmak ve biz kazanacağız.” dedi.
Ankara- Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Sözcüsü Ayşegül Doğan, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısı ile gündemi değerlendirdi.
Seçim çalışmaları sırasında uğradıkları haksızlıklara değinerek konuşmasına başlayan Ayşegül Doğan, Şirnex’in Basa (Güçlükonak) ilçesindeki aday tanıtım programına giderken araçlarının keyfi olarak durdurulduğunu belirtti. Ayşegül Doğan, “Aramalar, GBT kontrolleri yapılıyor. Bize katılan tüm araçlara mesela Şirnex’te cezalar kesiliyor. Neden kesiliyor bu cezalar? Tüm mülki amirlere DEM parti adına seslenmek istiyorum; lütfen tarafsız davranın” diye belirtti.
‘Derdimiz, kayyımları göndermek’
Her yerde DEM Parti’nin konuşulduğunu dile getiren Ayşegül Doğan, “Tartışmaların odağında da ‘DEM Parti kime kazandırmak ya da kime kaybettirmek istiyor’ sorusu var. Bunu çokça burada ifade ettik, ilgili kurullarımız ve eşbaşkanlarımız açıklamalar yapıyor” dedi.
Ayşegül Doğan, konuşmasının devamında ise şunları belirtti:
“Bir kez daha ifade edelim; DEM Parti olarak kazanmak istiyoruz. Her yerde kazanmak istiyoruz. Kaybettirmek ya da kazandırmak gibi bir derdimiz ve gündemimiz yok. Çünkü bizim daha ağır gündemlerimiz var. Biraz önce de ifade ettiğim eşit yarıştan söz etmiyoruz. Bir yandan birinci parti olduğumuz yerlerde atanan kayyımlarla, kayyım rejimiyle mücadele ediyoruz. Öte yandan o sahalara taşınan, taşınmak istenen ve oraların kaderini yeniden değiştirmek isteyen bazı oyunları, planları boşa çıkarmaya çalışıyoruz. Derdimiz; kayyımları göndermek, bizden zorla alınanı geri almak, Türkiye’nin batısındaki kazanımlarımızı da arttırmak. Aynı zamanda halkların gasp edilen iradelerini DEM Parti gönüllüleriyle yeniden buluşturmak.
Robot seçmen olmayın
DEM Parti gönüllüleri, kendi adaylarımızı çıkarmamızı istedi ve 77 il 366 ilçe 53 beldede belediye eş başkan adayı gösterdik. Ayrıca 3 bin 197 belediye meclis üyesi, 337 il genel meclis üyesi adayı da gösterildi. Eğer gerçekten halkların iradesinin sandığa yansıması isteniyorsa bunu göstermenin yolu çok kolay. Az önce de ifade ettiğim gibi seçimlerde ve seçim öncesinde irade gaspını sağlayabilecek oyunlardan vazgeçilmeli. DEM Parti’nin açık ara oyla birinci parti olduğu ve kayyım atadığınız yerlerdeki usulsüzlüklerden bir an önce vazgeçmelisiniz. Çünkü bilinmeli ki kayyımla kazanılamayan gönüller robot seçmenle de kazanılamayacak. Taşıdığınız kolluk güçlerine de buradan seslenmek istiyoruz; robot seçmen olmayın. Yaşamadığınız yerlerde, yaşamadığınız yerlerin iradelerini gölgelemeyin, kendinizi araçsallaştırmayın ve bu oyunun bir parçası olmayın. Sevgili Diyarbakırlılar, Ağrılılar, Iğdırlılar, Şırnaklılar, Muşlular, Bitlisliler, Bingöllüler, Siirtliler, Batmanlılar olarak uzayabilir. Tüm bu sözünü ettiğimiz illere usulsüz seçmen taşınmaya çalışılıyor. Bu konuya ilişkin itirazlarımız reddediliyor. Fakat bu kirli, ucuz ve küçük oyunu bozmanın çok kolay bir yolu var. Bir oy, çok oyun bozar. Lütfen oylarınıza sahip çıkın ve bu oyunları boşa çıkartın.
Kürtçeyi yasaklı dil olmaktan çıkarın
Şu ana kadar DEM Parti dışında az siyasi partinin Kürtçe konuştuğu, Kürtçe anadilinde eğitim ve öğretim görülmesi için yasal düzenlemeler talep ettiği herkes tarafından biliniyor. Fakat parlamentoda ‘bilinmeyen’,’ X’ dil olarak kayıtlara geçen, milletvekilli arkadaşlarımızın mikrofonlarının kapatıldığı bir ülkede; Diyarbakır’da, Batman’da, Urfa’da bu bilinmeyen dil bir anda bilinen dile dönüşmüş durumda. Eğer bu konuda samimi iseniz hakikaten Kürtçe anadili önündeki engelleri kaldırmak istiyorsanız hiç durmadan Kürtçe önündeki engelleri kaldırın, yasal düzenlemeler yapın, eğitim ve öğretim dili olması için yıllardır yaptığımız çağrılara yasalarla karşılık verin. Hakiki ve samimi iseniz Kürtçeyi yasaklı dil olmaktan çıkarın.
Bakanlardan biri Türkiye Cumhuriyet Devleti’nin ve siyasetin attığı en önemli adımlardan birinin HÜDA PAR ile yapılan ittifak olduğunu söylüyor. Ve aynı açıklamada sonuçlarının önümüzdeki on yıllar içerisinde görüneceği söyleniyor. Yine aynı açıklamada bu sonuçların sosyolojik bir değişiklik nedeniyle de bu hedeflendiği için de yapıldığı söyleniyor. Nasıl bir sosyolojik değişiklik? Kendilerinden alıntıyla söylemek gerekirse; kullandıkları şekilde Doğu ve Güneydoğu politikasında muhafazakarlık aksının nasıl tekrar devreye gireceğini önümüzdeki yıllarda göreceklesiniz diyorlar. Şimdi şayet söz konusu parti burada iddia edildiği ve anlatıldığı gibi bir devlet aklının aparatı değilse nedir? Burada söylenen bir devlet aklının aparatı olarak stratejik bir ittifak kuruldu.
Geleceğin tahayyülü ve inşası için geçmişi bilmek gerekir
Biz hiçbir zeminde böyle bir yaklaşımı kabul edemeyiz. Böyle bir stratejik aklı hem reddeder hem de buna karşı mücadele ederiz. Söz konusu partiyle yani geçmişiyle yüzleşmeyen hesaplaşmayan hiçbir siyasi partiyle siyasi muhataplık kurmamız söz konusu olamaz. Ortada bunca acı, bunca yaşanmışlık, bunca tarihsel ağır bir arka plan bedel ve mücadele varken, bunlarla yüzleşmeden, hesaplaşmadan bugünü ve geçmişi görmeyen ve yaşananları oldu bittiye getiren bir yaklaşımı elbette reddederiz. Bu, sorgulanamaz. Geleceğin tahayyülü ve inşası için geçmişi bilmek gerekir. O yüzden dünden bugüne bilen, yaşayan ve bedel ödeyen bir gelenek olarak biz bir fotoğraf karesinde fırtınalar koparmıyoruz. Bir fotoğraf karesinde fırtınalar koparan bu şeyin bir fotoğraf karesinden ibaret olmadığını tekrar hatırlatmak isteriz.
Şehirlerimize on binlerce asker ve polis seçmen olarak kaydediliyor. Ama bilsinler ki gasp edilen belediyelerimiz geri alacağız ve bu belediyeleri birlikte, asıl irade sahipleriyle birlikte yöneteceğiz. Seçimle aldıkları belediyeleri hilelerle almalarına müsaade etmeyeceğiz DEM Parti olarak tekrar söylüyorum; bir oy çok oyun bozar. Lütfen oylarınıza sahip çıkın. Bir oyun çok oyun bozduğunu hep birlikte gördük.
Sandık güvenliği konusunda çalışmayı da titizlikle yürütüyoruz
Seçim günü yalnızca oy kullanmakla yetinmeyelim. Sandık başında kalalım, Oylarımızı kullanalım ve seçim güvenliği konusunda nerede olursanız olun tespit ettiğiniz usulsüzlüklerde irtibata geçin il ve ilçe örgütlerimizle ve sizi seçmen kaydınızın olduğu sandığa ulaştıracak il ve ilçe örgütlerimizle irtibatı da gecikmeyin. Sandık güvenliği konusunda çalışmayı da titizlikle yürütüyoruz. Fakat demokrasiden yana olan tüm partilere de bir kez daha buradan seslenmek istiyoruz; STK’lara, platformlara sandık güvenliği konusunda DEM Parti olarak birlikte çalışmaya hazırız. Oylarımızı koruyarak, kullanarak ve sahip çıkarak devran nasıl döner hep birlikte göstereceğiz. Dem Gelir Devran Döner, Birlikte Kazanacağız diyoruz. Kimseye kaybettirmeye ya da kazandırmak gibi bir gündemimiz yok. Derdimiz kazanmak ve biz kazanacağız.”