DBP Kadın Meclisi: Öz savunma bilinci ve örgütlülük tek çıkış yolu

DBP Kadın Meclisi Sözcüsü Berivan Bahçeci, yeni bir ataerkil kurguyla kadınlara yön verilmeye çalışıldığına dikkat çekerek, şiddet sarmalına ve erkek egemen zihniyete karşı öz savunma bilinci ve örgütlülüğünün kadınların tek çıkış yolu olduğunu söyledi.

Haber Merkezi- Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Kadın Meclisi Sözcüsü Berivan Bahçeci, partisinin Genel Merkez Amed Danışma Bürosu'nda gündeme dair açıklama yaptı. Kapitalist modernite ve onun öncü gücü olan erkek egemen zihniyetinin milliyetçiliği, cinsiyetçiliği, dinciliği ve özel savaş politikalarını arkalarına alarak, şiddeti körüklediğine dikkati çeken Berivan Bahçeci, 21’inci yüzyılda artarak devam eden şiddetin ve militarizmin de kadın-erkek ikileminden azade olmadığını vurguladı.

Sistemin yeni bir ataerkil kurgu üzerinden topluma, özellikle kadınlara yön vermeye, kendi devamlılığını sistemli saldırılar üzerinden devam ettirmeye çalıştığını belirten Berivan Bahçeci, “Bu sistemli saldırılar Elîh'te İpek Er’e tecavüz eden üniformalı, Dêrsim’de başka bir üniformanın arkasına saklanarak kaybettirilen Gülistan Doku, Şirnex'te ve Wan’da yine bir üniformalı tarafından uygulanan taciz, tecavüz ve saldırı oluyor" dedi.

‘Eşbaşkanlık sistemini değersiz kılan anlayışlar açığa çıktı’

Kurdistan’da devreye konulan özel savaş politikalarının öncelikle kadınların ve gençlerin örgütlü mücadelesini hedef aldığını ifade eden Berivan Bahçeci, "Yerel seçimlerde ise özelikle bilinçli bir şekilde kimi yerlerde eşbaşkanlık ve eşit temsiliyet sistemini anlamsız ve değersiz kılmayı hedefleyen anlayışlar açığa çıktı. Kadınlara karşı kimden ve nerden bir saldırı gelirse gelsin sonuna kadar karşısında ‘jin jiyan azadî’ felsefesiyle örgütlü bir şekilde durmak temel ilkemizdir. Türkiye’de ve Kurdistan’da Kürt kadınlarına karşı cinsel saldırı suçu işlendiğinde kimi muhalif kesimlerin ve yandaş medyanın sessiz kalması da Kurdistan'daki özel savaş politikalarının bilinçli, sistematik ve etkin olduğunu göstermektedir” diye belirtti. 

‘Kadın öncülüğünde bir devrim ilmek ilmek örülüyor’

Kürt kadınları ve Kürtlerin, 31 Mart yerel seçimlerinde "eşbaşkanlık mor çizgimizdir" ilkesinden hareketle bir seçim sürecini atlattığını kaydeden Berivan Bahçeci, “Kaynağını 'Jin Jiyan azadî' felsefesinden alan, başta eşbaşkanlık sistemi olmak üzere hiçbir kazanımızdan vazgeçmeyeceğimizi bir kez daha belirtiyoruz” diye konuştu. Yerel seçimlerde 76 belediyede eşbaşkanlık ve fermuar sistemini hayata geçirdiklerini söyleyen Berivan Bahçeci, şunları ifade etti:

“Dört parça Kurdistan'da kadın öncülüğünde bir devrim ilmek ilmek örülüyor. Ulus devlete karşı demokratik modernitenin inşasında bir umut olan Rojavalı kadınlar, ahlaki politik toplumun temelini oluştururken, kendi hukuk sistemlerini inşa etmektedir. 'Anayasa' modeline karşı 'Toplumsal Sözleşme' ile kadın özgürlüğünü, çocuk hakları, ekolojik yaşam ve eşit haklar temelinde bir hukuk inşa ediliyor. Kadın kanunu çalışmaları ile haklarını güvence altına alıyorlar. Bu gelişmelere karşılık Türkiye’de siyasal iktidar yeni anayasa çalışmaları başlatarak ömrünü uzatmak istiyor. Oysa egemenin hukukunun ne olduğunu anlamak için şiddet faili erkeklerin nasıl aklandığına ve muhaliflerin uğradığı yargı tacizine bakmak yeterli olacaktır. Bunlardan biri de Kobanê Kumpas Davası’dır.”

‘Tutsakların ve ailelerin talepleri talebimizdir’

AKP-MHP iktidarının İmralı'da uyguladığı mutlak tecridi, bir sistem halinde tüm alanlarda sürdürmek istediğini dile getiren Berivan Bahçeci, bu durumun başta zindanlar olmak üzere toplumun tüm kesimlerine yayılmaya çalışıldığını söyledi. Berivan Bahçeci, “Sayın Abdullah Öcalan'a özgürlük, Kürt soruna demokratik çözüm' kampanyası kapsamında Özgürlük Yürüyüşüyle başlayıp, 8 Mart, Newroz, 31 Mart seçimleri ve 1 Mayıs’ta açığa çıkan toplumsal sinerjinin verdiği güçle Sayın Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü sağlanana kadar tüm eylem ve etkinliklerimize kararlılıkla devam edeceğimizi vurguluyoruz” diye konuştu.  4 Nisan’da tutukluların cezaevlerinde başlattığı eylemlere dikkati çeken Berivan Bahçeci, “Sayın Abdullah Öcalan ile aynı koşullarda yaşama” şiarıyla, telefon ve duruşmalara çıkmadığını belirtti. Berivan Bahçeci, tutuklu yakınlarının Abdullah Öcalan’a özgürlük talebiyle birçok kentte “Özgürlüğe ses ver” ve “Tecride son ver” şiarlarıyla farklı eylemler başlattığını hatırlatarak, “DBP Kadın Meclisi olarak tutsakların ve ailelerinin talepleri ‘talebimizdir’ diyor, tüm eylem ve etkinliklerde ailelerin yanında olacağımızı belirtiyoruz” dedi.

‘Öz savunma bilince ve örgütlülüğü kadınların tek çıkış yolu’

Kadınlara dönük fiziki şiddetin yanı sıra ruhsal, düşünsel ve duygusal şiddetin de uygulandığını aktaran Berivan Bahçeci, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu şiddet sarmalı ve erkek egemen zihniyet karşısında kullanılacak öz savunma bilinci ve örgütlülüğü kadınların tek çıkış yoludur. Bu yönüyle toplumların demokratik zihniyete ve sisteme kavuşmasının en temel araçlarındandır. Öz savunma bir bilinç, örgütlülük ve eylem işidir. Bu temelde DBP Kadın Meclisi olarak, önümüzdeki süreçte bulunduğumuz her sokakta her mahallede ve her kentte kadın komisyonları ve meclislerini örgütlemesi temel hedeflerimizdendir. Özellikle kadınlara ve gençlere dayatılan özel savaş saldırıları ve kadına yönelik şiddette uygulanan cezasızlık politikalarına karşı demokratik, ekolojik ve kadın özgürlükçü paradigma çerçevesinde örgütleme çalışmalarıyla kadın mücadelemizi büyüteceğiz.”