DAKB: Hep birlikte şiddeti durdurabiliriz

DAKB 25 Kasım vesilesiyle yaptığı açıklamada, “Unutmayalım, şiddete sessiz kalmak da bir suçtur. Hep birlikte mücadele ederek şiddeti durdurabiliriz” dedi.

Haber Merkezi- Demokratik Alevi Kadınlar Birliği (DAKB), Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü vesilesiyle yazılı açıklama yaptı.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Her yıl 25 Kasım, tüm dünyada kadına yönelik şiddetin son bulması için toplumsal farkındalık yaratmak ve kadınların haklarını savunmak amacıyla Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü olarak anılmaktadır.

Bu önemli gün, sadece şiddete karşı bir duruş sergilemekle kalmayıp kadının toplumdaki yerinin ve haklarının daha da eşitlikçi ve toplumun yarısını oluşturanın hak ettiği yerin katliam, kırım, tecavüz, taciz ve toplamında cinsiyetçi politikalar olmaması gereğini bizlere bir kez daha hatırlatmaktadır.

Kadına yönelik şiddet fiziksel, psikolojik, ekonomik ve cinsel şiddet gibi birçok farklı şekilde kendini göstermekte ve toplumun her kesimini derinden etkilemektedir.

Dünya Sağlık Örgütü'nün verilerine göre her üç kadından biri yaşamı boyunca en az bir kez şiddete maruz kalmaktadır.

Dünyadaki bütün şiddet tarifi ve şiddet vakaları da göstermektedir ki, kadınlara yaklaşım, toplumların gelişmişlik düzeyini açıkça ortaya koyuyor. Bu durum da net olarak ortaya koyuyor ki tüm devletlerin, politik grupların, tüm halkların, inançların kurumların ve bireylerin ortak sorumluluk alması aciliyetini ve gerektiğini net bir şekilde ortaya koymaktadır.

Bizler, birey ve kurumlar olarak, kadına yönelik şiddete, kırım ve soykırıma karşı "sıfır tolerans" ilkesini benimsemeli; Jin Jiyan Azadî perspektifi ile kadınların haklarını savunma, eşitliği, adaleti ve özgürlüğü sağlama yolunda kararlı adımlar atmalıyız.

Bu kapsamda, yasal düzenlemelerin güçlendirilmesi, eğitim faaliyetlerinin arttırılması, sivil toplum kuruluşlarının desteklenmesi ve toplumsal farkındalığın yükseltilmesi gereklidir.

Bugün toplumu her alanda kadınların öz savunmalarını sağlamak, haklar ile ilgili aydınlatmak ve kadınların kadınlarla dostluğunu, yoldaşlığını kısacası desteğimizi göstermek için daha güçlü bir şekilde sesimizi duyurmalı, örgütlenmeli ve kadına yönelik şiddetle mücadele sadece kadınların değil tüm toplumun meselesi olduğunu yılmadan usanmadan anlatmalıyız. Gelecek nesillerimize inancımızın hakikatindeki kadın ana esaslı yolu yürümeyi yürütmeyi öğretmek boynumuzun borcudur. Özgür, güvenli, eşitlikçi ve adalet dolu bir dünya bırakabilmek adına herkesin bu mücadelede aktif bir rol alması gerektiğini her platformda yüksek sesle söylemekten çekinmeyelim.

Biz kadınların temel insan haklarına saygı duyan, ayrımcılığa ve şiddete karşı duran bir toplumda yaşamak hepimizin hakkıdır.

Bu vesileyle, kadına yönelik şiddete karşı tüm bireyleri, kurumları ve toplumun her kesimini dayanışma içinde olmaya davet ediyoruz.

Unutmayalım, şiddete sessiz kalmak da bir suçtur. Hep birlikte mücadele ederek şiddeti durdurabiliriz.”