Cihatçı HTŞ’nin saldırılarına tepki: Mahallemizi terk etmeyeceğiz

Cihatçı HTŞ’nin Şexmaqsûd ve Eşrefiyê mahallelerine yönelik kuşatma ve saldırıları ağır insani koşulları derinleştirirken, kadınlar direniş ve savunmada ön saflarda yer alıyor. Kadınlar, saldırılara rağmen mahallelerini terk etmeyeceklerini söyledi.

SERİN MUHAMMED

Halep - Halep’in Şexmaqsûd ve Eşrefiyê mahalleleri, cihatçı Heyet Tahrir el-Şam (HTŞ) tarafından uygulanan kuşatma ve ağır insani koşullar altında yaşamaya devam ediyor. Bölgede, kadınların rolü toplumun direniş ve savunmasında temel bir unsur olarak öne çıkarken, bu duruş kararlılıklarını gösteriyor. Baas rejiminin düşüşünden bu yana Şexmaqsûd ve Eşrefiyê sakinleri, çeşitli silahlı grupların ardı ardına saldırı ve kuşatmalarına maruz kaldıkları için huzur bulamadı. Bugün ise HTŞ, kuşatma ve saldırı sahnelerini tekrarlayarak, sivilleri, kadınları ve çocukları hedef alan ağır silahlarla iki mahalleyi ele geçirmeye çalışıyor.

Ancak, özellikle kadınlar olmak üzere bölge sakinleri, topraklarını ve haklarını savunmaya devam ediyor, iradelerinin tüm baskı girişimlerinden daha güçlü olduğunu gösteriyor. 26 Aralık sabahı, Halep’in Şexmaqsûd ve Eşrefiyê mahallelerini şehrin geri kalanına bağlayan yedi geçiş noktasından beşi kapatıldı ve hareket sadece yayalarla sınırlı tutuldu. Lairamoun ve Jandoul kavşakları, aramalar ve kimlik kontrolleri dahil artırılmış güvenlik önlemleri ve iki mahalle çevresinde konuşlandırılan ağır silahlarla tamamen kapalı kaldı.

‘19 sivil yaralandı bir kadın katledildi’

HTŞ cihatçılarının Şexmaqsûd ve Eşrefiyê mahallelerinde gerçekleştirdiği saldırılar ve ihlallerle ilgili olarak, mahallelerin Genel Meclisi Kadın İşleri Ofisi’nden Şirin Şêxo, Baas rejiminin düşüşünden bu yana uygulanan kuşatma nedeniyle sakinlerin hiçbir rahatlama yaşamadığını belirtti. Şirin Şêxo, HTŞ cihatçılarının hızla tekrarlanan kuşatmalar düzenlediğini ve saldırılarında ağır silahlar ile tanklar kullandığını ifade ederek, “Bu durum son zamanlarda 19 sivilin yaralanmasına ve bir kadının katledilmesine yol açtı. Bombardıman sonucu iki mahallede elektrik tamamen kesildi ve 20 sokakta su kesintisi yaşandı, bu da 400’den fazla aileyi etkiledi” dedi.

‘Kadınlar mahalleyi korumada önemeli rol oynadı’

Şirin Şêxo, saldırıların sadece sivilleri hedef almakla kalmadığını, Şexmaqsûd mahallesindeki Büyük Cami’nin de bir top mermisi ile vurulduğunu ve maddi hasar meydana geldiğini belirtti. Şirin Şêxo, “Bu saldırılar, sakinlerin dükkanlarını kapatmalarına ve mahalle dışındaki işlerine gitmekten kaçınmalarına yol açtı. Zaten zor olan günlük yaşamlarını daha da zorlaştırdı. Tüm saldırılara rağmen İç Güvenlik Kuvvetleri ve kadınlar, iki mahalleyi korumada çok önemli bir rol oynadı. Kadınlar, güvenlik güçleriyle birlikte mücadele ve direnişlerine devam edecek. Mahalle sakinleri önceki rejim altında 14 yıl boyunca direndi ve bugün iradelerinin kırılmasına izin vermeyecekler. Şexmaqsûd ve Eşrefiyê mahallelerini terk etmeyeceğiz” sözlerine dikkat çekti.

‘Halkın birliği saldırganları püskürttü’

Cûdî Rüstem’in (Şehit Orhan) kız kardeşi Zeliha Şêx Kanbar da, “2011’den bu yana her iki mahalle, Türk devleti işgali tarafından desteklenen 27 paralı asker taburunun saldırılarına maruz kalıyor. Kadınlar savunmada hayati bir rol oynuyor. Sakinleri yerinden etmeyi amaçlayan 2016’daki acımasız saldırılara rağmen halkın birliği saldırganları püskürttü. Eskiden ‘Cebel el-Seyyida’ olarak bilinen Şêxmaqsûd mahallesi, stratejik konumu nedeniyle saldırgan güçler için sürekli bir hedef haline geliyor. Ancak halk mahalleyi savunmaya devam ediyor. Komünler, kadınlar için bir örgütlenme ve bilinçlenme alanı. Kadınlar, komünlerde aldıkları eğitimle cephelerden hastanelere kadar temel bir rol oynuyor. Kuşatma nedeniyle yiyecek ve ısınma sıkıntısı yaşansa da, sakinler kalmayı ve direnmeyi sürdürüyor. Bugün bizim sorumluluğumuz, şehitlerin mücadeleleriyle elde ettikleri kazanımları korumaktır” dedi.