RONÎDA HACÎ

Hesekê- Türk devleti ve ona bağlı çetelerin Kuzey ve Doğu Suriye’ye saldırıları devam ediyor. Suriye’nin en büyük ikinci barajı olan Tişrîn Barajı’na yönelik saldırılar sürerken halk suyunu, enerjisini öz olarak toprağını korumak için direnişinden vazgeçmiyor. Bölgenin temel enerji kaynağı olan barajı ve topraklarını saldırılara karşı savunmak için 8 Ocak’ta yurttaşlar birçok kentten oluşturulan konvoylarla baraja giderek Nöbet Eylemi başlattı. Türk devleti halkın eylemlerini bombaladı.

Bölge halkının mücadelesi farklı şekillerde devam ederken 16 yaşındaki Emîna Şêx Bekir resimlerinde yaşananları bir bir yansıtıyor. Emîna Şêx Bekir, bu yaşına IŞİD ve Türk devletinin saldırıları nedeniyle iki göç sığdırdı. Henüz 6 yaşındayken IŞİD’in Kobanê'ye yönelik saldırıları nedeniyle göç etmek zorunda kaldı. Ailesi ile birlikte Serêkaniye’ye gitti. İşgalci Türk devleti ve ona bağlı çetelerin 2019 yılında Serêkaniye ve Girê Spî'ye saldırıları sonucu da binlerce insan gibi bir kez daha yollara düştüler. Emina, ailesiyle birlikte bu kez Haseke’de yaşama başladı.

‘Rolümü göstermek istedim’

Emîna Şêx Bekir, var olan gerçekliği aktarmanın peşinde. Gazeteciliği çok seviyor. Kadın gazetecilerin mücadelesinden etkilendiği için genellikle çizimleri de onlarla ilgili. Devrim içinde yer alan öncü kadınlar, savaşçılar ve son olarak Türk devleti tarafından katledilen gazeteci Cihan Bilgin ve Nazım Daştan’ın resimlerini yaptı.

“Çocukluğumdan beri gazeteciliği çok sevdim” sözleri ile konuşmasına başlayan Emîna Şêx Bekir, “2014 yılında DAİŞ çetelerinin Kobanê'ye saldırması üzerine göç etmek zorunda kaldık. O zamanlar 6 yaşındaydım. Göç acısı dışında pek çok zorluk yaşadık. Kobanê'den göç ettikten sonra Serêkaniye köylerinde hayatımıza devam ettik. Ancak işgalci Türk devleti ve çeteleri 2019 yılında tekrar saldırarak bizi göçe zorladı. Haseke'ye yerleştik. Şimdi de direnişin kalesi Kobanê'ye saldırıp halkı katletmek istiyorlar. Nitekim bu saldırı ve göçün acısı beni de etkiledi ve genç bir kadın olarak ben de Türk devleti ve çetelerinin vahşeti gerçeğinin ortaya çıkmasında rolümü göstermek istedim” şeklinde konuşuyor. 

‘Direniş zamanındayız’

Gerçekliği yansıtmayı bir görev sayan Emîna Şêx Bekir, “Bu yüzden özgür basın gazeteciliğinde şehit olanların resimlerini yapmaya başladım. İlk çizdiğim resim Şehit Ahmed Nasır'ın resmiydi. Direniş zamanındayız. Direnişin bu varoluş veya yokluk aşamasında yaşı yok. Hangi cephede nasıl olursa olsun sorumluluklarımızı yerine getirmeliyiz” diyor.

‘Resimlerimle savaşın ve tarihi direnişin gerçeklerini anlatıyorum"

Resimleriyle gazeteciliğe daha da bağlandığını anlatan Emîna Şêx Bekir, konuşamaya şu sözlerle devam ediyor:

"Kirli bir savaşın içinde yaşıyoruz. Bugün, kalemle, kamerayla, şarkıyla, silahla, vicdanıyla çalışıp elinden geleni yapmak herkesin görevi. Yaşımın genç olması ve çalışmalarıma devam etmem nedeniyle QSD savaşçılarına sanatımla destek olmak, yeryüzünde yaşanan savaşın ve direnişin gerçeklerini resimlerimle anlatmak istedim.”

‘Biz bu yolun takipçisi olacağız’

Emîna Şêx Bekir, gazeteci Cihan Bilgin'in katledilmesi ile ilgili "Cihan güçlü ve kararlı bir kadındı. Sevgisini her Kürt kadınının yüreğine inşa etti. Savaşın gerçeklerini kamuoyuna aktaran gerekli her yerde görev aldı. En son işgalci Türk devletinin saldırılarını takip ederken şehitlik mertebesine ulaştı. Onun ve şehit Nazım'ın resmini arkalarında Tişrîn Barajı ile çizdim. Cihan ve Nazım'ın her gencin kalbinde sevgiyi ve hakikat arayışını yarattığını ve bunu seslendirdiğini göstermek istedim. Biz bu yolun takipçisi olacağız ve gerçekleri ortaya çıkarmak için kalemimizi güçlendireceğiz" diye konuşuyor.

Emîna Şêx Bekir, son olarak “Tişrîn Barajı'nda tarihi bir direniş yürütülüyor. Bu, olma ve olmama savaşıdır. Bu nedenle herkesi görevini yapmaya ve Tişrîn Barajı direnişine mümkün olan her şekilde destek vermeye çağırıyorum. Genç bir kız olarak sanatım aracılığıyla dünyadaki gerçekleri paylaşıyorum. Hedefim gelecekte gazeteci olmak ve böylece Şehid Cihan ve Nazım'ın takipçisi olabilmek" diyor.