CHP PM Üyesi Emine Uçak Erdoğan: Demokratikleşme ve Kürt meselesinin çözümünde önemli bir aşamadayız

Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nu ve çalışmaları hakkında konuşan CHP PM Üyesi Emine Uçak Erdoğan, tüm toplum kesimlerinin bu sürece dahil edilmesi ve sürecin şeffaf olması gerektiğini söyledi.

ELİF AKGÜL

İstanbul- Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan tarafından, “Barış ve Demokratik Toplum Süreci Çağrısı” Türkiye, Kürdistan ve esasen tüm Ortadoğu coğrafyasında yeni bir dönemin kapılarını araladı. Çağrının ardından başlayan gelişmeler çerçevesinde Meclis’te kurulan “Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu” farklı kesimlerden gelen çözüm önerileriyle şekilleniyor.

Komisyonun bu süreçte büyük sorumluluğunun olduğu ifade edilirken neredeyse her toplantıda sürecin nasıl ilerlemesi gerektiğine dair bir yol ortaya çıkıyor. Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nu ve çalışmalarını Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Parti Meclisi (PM) Üyesi Emine Uçak Erdoğan değerlendirdi.

Meclis’te İYİ Parti haricinde temsil edilen tüm siyasi partilerin komisyonda olmasının önemli olduğunu ifade eden Emine Uçak Erdoğan, öte yandan kayyım uygulamalarının, Kent Uzlaşısı tutuklamalarının, Cumhuriyet Halk Partili belediyelere ve Halkların Demokratik Kongresi’ne yönelik operasyonların bu sürecin işleyişi açısından kamuoyunda soru işaretlerine neden olduğuna dikkat çekti. Komisyonun şeffaflığı ve kapsayıcılığı konusunda da toplumda güvensizlikler olduğunu ifade eden Emine Uçak Erdoğan “Toplumsal desteğin daha da sağlanabilmesi için şeffaflık ve demokratikleşme motivasyonlarının da hissedilmesi gerektiğini” söyledi.

‘Cumhur İttifakı içinde komisyona dair tam bir mutabakat yok’

“Türkiye’nin demokratikleşmesi ve Kürt meselesinin çözümü anlamında önemli bir aşamada olduğumuzu düşünüyorum” diyen Emine Uçak Erdoğan, Kürt meselesinin çözümüne ilişkin Meclis’te 107 yıl sonra kurulan komisyonun “Çözüm artık konuşulmazken oluşan ve İYİ Parti hariç Meclis’te temsil edilen tüm partilerin mutabık kaldığı bir komisyon olması açısından önemli olduğunu” kaydetti.

Öte yandan Cumhur İttifakı’nın kendi içinde komisyonun kapsamı ve yapılması gerekenlerle ilgili “tam bir mutabakat içinde olmadığını” söyleyen Emine Uçak Erdoğan, ayrıca iktidarın “komisyonun hem ismini hem çalışma biçimini hem de tüm etkinliğini kendilerinin domine etmek istediğini” dile getirdi.

‘Sürecin yürütülüşü ile ilgili güvensizlikler var’

“Cumhuriyet Halk Partisi ve Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi’nin girişimleriyle bu komisyonun hem ismi hem yapısı hem karar alma süreçleri değişti, değiştirildi; müzakereye açık oldu” diyen Emine Uçak Erdoğan, bununla birlikte toplumun tüm kesimlerinde hem süreç hem de komisyonla ilgili güvensizlikler olduğunu belirterek şunları söyledi:

“Bu sürecin yürütme biçimiyle de ilgili. Yani iki konu var. Bir komisyonun çıkaracağı yasalarla ilgili kamuoyunun bazı sorunları var. Bir de bu süreç yürütülürken sürece uymayan kayyumlar, Kent Uzlaşısı tutuklamaları, Cumhuriyet Halk Partisi’ne yönelik operasyonlar gibi durumlar var. Sadece Cumhuriyet Halk Partisi'ne değil, mesela HDK operasyonları olduğunda da ya da belediye meclis üyelerine operasyon yapıldığında da aynı şekilde karşılandı. Çünkü kamuoyu haklı olarak hani bu sürecin ismine hani barış denilmese bile, barışın sağlanabilmesinin, toplumsal barışın sağlanabilmesinin yolunun demokratikleşmeden geçtiğini, yani siyaset alanının genişlemesinden, herkesin çok daha eşit şartlarda siyaset yapabilmesinin sağlanmasından, adalet mekanizmasının herkese eşit işlemesinden geçtiğini düşünüyor ve o yüzden de siyasi tutuklular meselesini önemli bir konu olarak görüyor.”

Halkların Demokratik Partisi’nin eski eş genel başkanlarının siyaset yaptıkları için tutuklu olduğu, Cumhuriyet Halk Partisi’nin Cumhurbaşkanı adayına ve Kent Uzlaşısı etrafında belediye başkanlarına operasyonların devam ettiği süreçte kamuoyunun “haklı olarak sürecin neden ikircikli yürüdüğü” eleştirisinde bulunduğunu ifade eden Emine Uçak Erdoğan, toplumun tüm kesimlerinin bu bağlamda demokratikleşme ihtiyacını dile getirdiğini ifade etti.

‘Toplum partilerin komisyondaki temsiliyetlerini kendi hayatlarında hissedebilmeli’

Şeffaflık ve kapsayıcılığın komisyon için önemli olduğunun da altını çizen Emine Uçak Erdoğan “Kamuoyu komisyonla ilgili tam bir bilgi verilmediği için kendisini sürecin dışında hissediyor” eleştirisinde bulundu. “Yurttaşlar bu süreci daha şeffaf bir şekilde öğrenebilirse ve komisyonun bu etrafındaki bu çoğulculuğu, bu bütün partilerin oradaki temsilini kendileri de gündelik hayatlarında hissedebilirler” şeklinde konuşan Emine Uçak Erdoğan, komisyonda aynı masa etrafında oturan siyasi partilerin komisyon dışındaki ötekileştirici tutumlarının da kamuoyu tarafından anlamlandırılamadığı uyarısında bulundu.

Bu bağlamda komisyon çalışmaları konusunda kamuoyunun düzenli bilgi akışı ile bilgilendirilmesi, toplumun da komisyonun çalışmalarını kendi gündelik hayatlarının etrafında “iyileştirme sağlayabileceğini” hissetmesi gerektiğini ifade eden Emine Uçak Erdoğan, “Tabi ki vatandaşların büyük kısmı, toplumun büyük kesimi bu sürecin nihayete ermesini, silahların susmasını, terörün bitmesini, gündelik hayatta normalleşmeyi önemsiyor. Ama bunu yaparken kendi hayatında da ne değişeceğinin, daha somutlaşmasını istiyorlar” dedi.

Cumhuriyet Halk Partisi’nin de tüm operasyonlara rağmen komisyonda olmasının kıymetli olduğunu vurgulayan Emine Uçak Erdoğan, “Toplumsal desteğin daha da sağlanabilmesi için şeffaflık ve demokratikleşme motivasyonlarının da hissedilmesi gerektiğini” ifade etti.