Cezayirli Parlamenter: Kadınlar siyasi alanda daha aktif olmalı

Cezayir yeni bir parlamento seçimine hazırlanıyor. Ulusal Halk Meclisi Üyesi Farida Ghamra, “Bu bir başlangıç” derken, kadınlara siyaset alanında aktif olmaları çağrısında bulunuyor.

RABİA HURAYS

Cezayir- Cezayir’de yaklaşan parlamento seçimleriyle birlikte siyasi sahne kritik bir dönemece girdi. Seçimle birlikte cinsiyet kotası ve yeni seçim sistemi üzerine tartışmalar yeniden alevlendi.

Ulusal Halk Meclisi Üyesi Farida Ghamra, kadın-erkek eşitliği ilkesini ve açık liste sistemini “değerli kazanımlar” olarak tanımlarken, kota sistemine dönüşü “tehlikeli bir geri adım” olarak değerlendiriyor. Farida Ghamra’ya göre kota, kadınları siyasi dekorasyona dönüştürürken, partiler içinde pazarlık ve hatta yolsuzlukların da önünü açıyor.

2021 seçimlerinde yüzde 8 başarı sağlandı

Cezayir’de 2020 Anayasası ile kabul edilen cinsiyet eşitliği ilkesine dayalı yeni seçim sistemi, ilk kez 12 Haziran 2021’de yapılan parlamento seçimlerinde uygulandı. Bu seçimlerde 5 bin 744 kadın aday arasından 34’ü meclise girmeyi başardı. Bu, 407 sandalyeli mecliste yalnızca yüzde 8’lik bir kadın temsili anlamına geliyor.

‘Açık liste liyakati gösterir’

Farida Ghamra, kadınların siyasette hak ettiği yeri alabilmesi için kota değil, açık liste sistemine dayalı bir yapı gerektiğine işaret etti. Farida Ghamra, “Kota sistemi kadınlara bir hak tanımaz; onları vitrin malzemesi haline getirir. Oysa açık liste sayesinde seçmenler doğrudan liyakatli kadın adayları destekleyebilir” dedi. 2017 seçimlerinde kadınların 120 sandalye (yüzde 26), 2012’de ise 146 sandalye (yüzde 31) kazandığını, ancak 2021 seçimlerinde bu oranın düştüğünü hatırlattı. Farida Ghamra, bu gerilemeye rağmen, açık liste sistemi sayesinde meclise giren kadınların çoğunun nitelikli, güçlü ve gerçek katkılar sunan bireyler olduğuna dikkat çekti.

‘Kadınlar haklarını savunmalı’

Kadınların siyasette güçlü bir rol oynaması için toplumsal algının da değişmesi gerektiğini dile getiren Farida Ghamra, birçok partinin hâlâ kadın aday bulmakta zorlandığını ifade etti ve “Kadınların siyasete ilgisizliği, farkındalık eksikliğinden ve toplumsal cinsiyet rollerinden kaynaklanıyor. Oysa hak mücadelesi siyasi alandan geçer” dedi. Farida Ghamra, bu noktada örnek olarak, çalışan kadınlar için doğum izninin 3.5 aydan 5 aya çıkarılmasını sağlayan yasal değişikliği gösterirken ve bu hakkın siyasi çaba ile elde edildiğini hatırlatarak “Kadın, kendi hakkını kendisi savunur ve alır” şeklinde konuştu.

‘Şimdi sıra daha fazlasında’

Farida Ghamra, kadının siyasetteki yerini engelleyen asıl unsurların, hâlâ birçok bölgede geçerli olan “erkek egemen düşünce” olduğunu belirtti. Kadının karar mekanizmalarında yer almasına karşı olan bu bakış açısının değişmesini isteyen Farida Ghamra, yasalar ve anayasal haklara rağmen toplumsal ilerlemenin önünde bu bakış açısının engel olduğunu anlattı. Farida Ghamra, kadınların siyasi alanda daha etkin olabilmesi için üç önceliğin altını çizdi ve şunları söyledi: “Kadınların yasama organlarına katılımı teşvik edilmeli. Kadının yasa yapımında ve karar alma süreçlerinde aktif rolü tanıtılmalı. Eğitim ve bilinçlendirme çalışmalarıyla siyasi ve sosyal yetkinlikler artırılmalı. Mecliste az sayıda kadın olabilir ama her biri toplumun beklentilerini karşılayacak nitelikte. Bu bir başlangıç. Şimdi sıra daha fazlasında.”