Cezayirli aktivist: Filistin için çok şey yapabiliriz
Cezayirli kadınlar, Gazze’deki kadınlarla dayanışmayı sadece bir destek değil, bir inanç ve mücadele biçimi olarak görüyor. 2010’dan bu yana ablukayı kırmak için filolara katılan Ayşe Dahş, “Filistin için çok şey yapabiliriz” dedi.

RABİA HURAYS
Cezayir- Cezayirli kadınlar, Filistin mücadelesine verdikleri desteği yalnızca sözde bırakmıyor, hayatlarını ortaya koyarak Gazze halkının yanında olduklarını gösteriyor. Sivil toplum aktivisti ve Filistin halkının mücadelesinin destekçilerinden biri olan Ayşe Dahş, aynı zamanda Gazze ablukasını kırmayı amaçlayan yardım filolarında yer almış bir isim. İlk katılımı 2010 yılında “Özgürlük Filosu” ile, ikinci katılımı ise aynı yıl içinde “Hayat Damarı 5” konvoyu ile oldu. Kendisi, Cezayirli kadınların Gazze’deki kadınlarla dayanışmasının önemine dikkat çekti.
Ayşe Dahş, Cezayirli kadınların sadece izlemek ya da ağlamak istemediğini belirterek, şöyle dedi: “Cezayirli kadınlar bir iz bırakmak istiyor. Gazze ablukasını kırmak için kadınların katılımı ne bu savaşta başladı ne de bugünün meselesi. Bu mücadele 2010’da başladı. Abluka deniz yoluyla, ‘Mavi Marmara’ gemisiyle kırılmaya çalışıldı. O zaman oradaydık. Bu yıl da 2025 tarihli Madeleine gemisiyle dünya çapında büyük bir etki yaratıldı.”
Cezayirli kadınların Gazze’deki kadınlarla olan dayanışmasının, 1954–1962 yılları arasındaki Cezayir Kurtuluş Savaşı’ndan ilham aldığını vurgulayan Ayşe Dahş, “Biz devrimin çocuklarıyız, Filistin davası için çok şey yapabiliriz. Denize ya da karaya açılmasak bile, çocuklarımızı adanmışlıkla yetiştirerek büyük bir etki bırakabiliriz” dedi.
Gazze halkına kadınlardan ve halktan yardımlar
Ayşe Dahş, maddi yardımlar konusunda da aktif olduklarını dile getirerek şöyle konuştu:
“Birçok Cezayirli sivil toplum kuruluşu, Gazze halkına maddi destek sağlamak için çalışıyor. Bu desteklerle yetim çocuklara sponsor olunuyor, su kuyuları açılıyor, ekmek ve gıda sepetleri dağıtılıyor, bayramlık kıyafetler temin ediliyor. Ayrıca eğitim ve eğlence projeleri de hayata geçiriliyor.”
Ayşe Dahş, dayanışmanın ne denli güçlü olduğunu somut bir örnekle şöyle aktardı: “Yoksul bir aileden gelen bir Cezayirli kadın, yardım edecek parası olmadığı için evlilik yüzüğünü Gazze’deki çocuklar ve kadınlara yardım için bağışladı. Elinde parası yoktu ama sahip olduğu en değerli şeyi verdi. Bu, Cezayirli kadının mücadelesinin ve tarihi bağlılığının bir örneği.”
‘İsrail hapishanesinden çıktıktan sonra bile geri adım atmadım’
Ayşe Dahş, Özgürlük Filosu’na katılımı ve yaşadığı zorluklar hakkında da çarpıcı detaylar verdi. İsrail güçlerinin saldırısına uğramadan önceki geceyi, “Korkunç bir gece” olarak nitelendiren Ayşe Dahş, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Gazze kıyılarına yaklaşırken, şafak sökerken İsrail güçleri saldırıya geçti. Biz sadece insani yardım taşıyan bir gemiydik. Karanlıkta üzerimize gerçek ve plastik mermilerle ateş açtılar. 9 kişi hayatını kaybetti, onlarcası yaralandı. Gemiden indirildikten sonra bizi dövdüler, ellerimizi kelepçelediler ve hapishaneye koydular.”
Ayşe Dahş, “İsrail hapishanesinden çıktıktan sonra bile geri adım atmadım. Aynı yıl, dört ay sonra, bu kez kara yoluyla ‘Hayat Damarı 5’ konvoyuna katıldım. Başarılı bir şekilde Gazze’ye girdik ve yardım ulaştırdık” diye kaydetti.
Uluslararası kadın dayanışması
Ayşe Dahş, Gazze’deki kadınlarla uluslararası kadın dayanışmasının son yıllarda daha organize hale geldiğini ifade ederek, “Son yıllarda kadınların Filistinli kadınlarla dayanışması daha kurumsal bir hâl aldı. Örneğin, ‘Mescid-i Aksa Kadınları’ adlı gruplar oluştu. Ayrıca 2014 yılında kurulan ‘Kudüs ve Filistin’i Destekleme Küresel Kadın Koalisyonu’ gibi yapılar da var” diye belirtti.