Büyüyen tehdit: Kadınlara yönelik dijital şiddet
Veriler Cezayir’de kadına yönelik dijital şiddetin hızla ve tehlikeli bir şekilde arttığını gösteriyor. Hukukçular, kadınların sessizliklerini bozmalarını ve şiddet durumunda şikayette bulunmaları çağrısında bulunuyorlar.

RABİA HURAYS
Cezayir- Cezayir tüm dünyada olduğu gibi kadına yönelik şiddetin yükseldiği yerlerden biri olarak anılıyor. Özellikle son yıllarda şiddet türlerinde de farklı eğilimler gözleniyor. Verilerin alarm olarak gösterdiği şiddet türlerinden biri de ‘dijital şiddet’ olarak öne çıkıyor. Mesajlar yoluyla sözlü ve ırkçı taciz, zorbalık, şantaj, kişisel fotoğraf ve videoların yayılması tehdidi sıkça rastlanan olaylar arasında sayılıyor.
Ülkede yargı sistem içinde dijital şiddet davalarındaki artış dikkat çekiyor. Hukukçular, kadınlarla ilgili yüzlerce dava dosyasına işaret ederken basına yansıyan bir olay şiddetin tüm yönleriyle tartışılmasına neden oldu.
‘Sosyal platformlar bir sığınak haline geldi’
Cezayir Yüksek Mahkemesi'nde avukatlık yapan hak savunucusu Maryam Marmish, dijital şiddetin endişe verici bir şekilde arttığına dikkat çekti. Özellikle kadın ve kız çocuklarının sosyal platformları güvenli bulduklarını anlatan Maryam Marmish, ancak doğru kullanılmadığı taktirde birçok tehlikeyi de barındırdığını belirtti. Maryam Marmish, "Bu platformlar, özellikle kız çocukları olmak üzere kadınların karşı cinsle yeni sosyal ve sanal ilişkiler araması için bir alan haline geldi. Bunun nedeni, aile içinde diyaloğun olmaması ve bu durumun duygusal ve sosyal bir boşluk hissine yol açmasıdır. Sonuç olarak, kişisel mahremiyetin ihlali, uygunsuz veya kışkırtıcı görüntülerin yayınlanması veya hatta duygusal dil içeren konuşmaların ifşa edilmesi tehdidi dahil olmak üzere çeşitli şiddet biçimlerine karşı kendilerini savunmasız buluyorlar” şeklinde konuştu.
Maryam Marmish, yakın zamanda ele aldığı davalardan birine değinerek kadınların karşılaştığı dijital tacizi vurguladı ve "Olay boşanmadan sonra, kadının eski eşine dönmeyi reddetmesiyle başladı. Eşi, dijital medyada kişisel fotoğraflarını yayınlamakla tehdit etmeye başladı. Kadın, bir yıl ertelenmiş hapis cezası veren yasal işlem başlattı. Ancak bu onu caydırmadı, intikam ve nefret arzusuyla şantaj yapmaya devam etti” dedi.
‘Ceza tek başına yeterli değil’
Mevcut yasaların kadınları dijital şiddetten koruma ve faillerin hak ettikleri cezaları alması konusunda yeterli olmadığını söyleyen Maryam Marmish, aynı zamanda çözümün yalnızca yasaların yeniden yazılmasında da olmadığını ifade etti. Maryam Marmish, bu suçların altında yatan nedenlerin kapsamlı bir şekilde araştırılmasını, motivasyonlarının anlaşılmasını ve etkili bir şekilde azaltmak için çalışılmasını istedi.
Öte yandan kimi yasal değişimlerin yapıldığını da belirten Maryam Marmish, şöyle konuştu: “Bu değişiklikler uyarınca, herhangi bir kişinin fotoğraflarını, videolarını, e-postalarını veya özel bilgilerini elde eden veya çeken ve daha sonra bunları sahibinin izni veya rızası olmadan yayınlayan veya yayınlamakla tehdit eden herkese beş yıla kadar hapis cezası veriliyor. Başka bir kişinin elektronik görüntülerini, onlara zarar verme niyetiyle kullanan, değiştiren veya yayınlayan herkes de üç ila yedi yıl hapis cezasına çarptırılıyor. Bu eylemlere, doğrudan veya dolaylı olarak, mağdur üzerinde maddi bir çıkar, hizmet veya başka bir ödül elde etme baskısı eşlik ederse ceza iki katına çıkarılıyor. Cezayir Ceza Kanunu'ndaki yeni değişikliklere göre, diğer tarafın uygunsuz görüntülerini herhangi bir şekilde yayınlayan veya yayımlayanlar hakkında para cezasına ek olarak beş ila on yıl hapis cezası içeren katı cezalar belirlendi. Bu eylemlerin evlilik veya nişan ilişkisi sırasında ve sona ermesinden sonra işlendiği durumları da kapsıyor. Bu adım, bireylerin şantaj ve dijital iftiradan korunmasını güçlendirmeyi amaçlıyor.”
‘Sessizlik failleri cesaretlendiriyor’
Dijital şiddetin artışına dair veriler olduğunu ancak bu suçların çok azının bilindiğine dikkat çeken Maryam Marmish, kadınların kendilerini koruyan yasalara rağmen çoğu zaman sessizliği tercih ettiklerini anlattı. Maryam Marmish, kadınların hassasiyeti nedeniyle bu davaların gizlilikle ele alınması gerektiğine işaret etti. Sessizliğin failleri cesaretlendirdiğine de vurgu yapan Maryam Marmish, kadınların kendilerini korumak ve bu uygulamalara son vermek için yasal adımlar atmaya teşvik etmek amacıyla yasal ve toplumsal farkındalığın önemini dile getirdi.
‘Kadınlar şikayette bulunabilirler’
Kadınların toplum içinde damgalanmaktan korktuklarını kaydeden Maryam Marmish, kadınların deneyimleri nedeniyle eleştiri ve hatta suçlama ile karşı karşıya kaldıklarını anlattı. Maryam Marmish, son olarak, “Şiddete maruz kalan kadınlar yasal koruma ve adli yardım almak için şikayette bulunabilirler. Ayrıca elektronik şikayette bulunabilirler. Bu da doğrudan yüzleşmeye gerek kalmadan adalete doğru ilk adımı atmalarını kolaylaştırır. Bu nedenle, kadınların haklarının farkında olmalarını sağlamak ve onları korku veya tereddüt etmeden şiddeti bildirmeye teşvik etmek için yasal farkındalık çabalarını yoğunlaştırmak önemlidir” şeklinde konuştu.