'Birlik ve barış dili Suriye'yi çözüme götürecek'

Halep Kongra Star Koordinasyon Üyesi Rihan Elo, Suriye geçici yönetiminin uygulamaları ve nefret diliyle iç savaş çıkarmak istediğini vurgulayarak, "Yeni Suriye'nin tutarlı ve ahlaki bir dile ihtiyacı var" dedi.

RONİDA HACÎ

Halep- Suriye'de cihadist geçici yönetimle birlikte ülkede durum daha da karmaşık hale geldi. Çatışmalar artarken geçici yönetim dijital medya aracılığıyla Suriye bileşenlerine karşı bölme ve iç savaş çıkarma politikası izliyor. Halep Kongra Star Koordinasyon Üyesi Rihan Elo, ülkedeki son durumu ajansımıza değerlendirdi.

Rihan Elo, Kuzey ve Doğu Suriye bileşenlerinin birlik olduğunu belirterek “Suriye çok karmaşık bir durumdan geçiyor ve bunun etkisi Kürdistan'ın ve Ortadoğu'nun tüm parçalarını etkiliyor. Rojava Devrimi'nin başlangıcından bu yana, bileşenler milliyetçi sisteme karşı çıkmış ve ortak mücadele ve direnişle, Kuzey ve Doğu Suriye halkı yıllardır bir arada yaşamaya devam etmiştir. Ortak yaşam ruhuyla, tüm bileşenler kendilerini birlikte örgütlemiş ve bölgeye yönelik saldırılara yanıt vermiştir. Suriye bileşenlerinin ve özellikle Kuzey ve Doğu Suriye'nin ortak mücadelesinin temel sonuçlarından biri Baas rejiminin devrilmesi olmuştur. Irkçı sistemiyle Suriye halkları arasında her zaman kafa karışıklığına neden olan rejim. Bu andan sonra ve Şam'da geçici yönetimin gelişiyle, ne yazık ki, Suriye bileşenlerinin umutları ve özlemleri paramparça olmuştur” şeklinde konuştu.

‘HTŞ'nin aşırılıkçı bir dili var'

Rihan Elo, Suriye'de barış ve dayanışma dilinin önemine dikkat çekerek, "HTŞ'nin dili aşırılıkçı bir dil, sürekli tehdit ve saldırılardan bahsediyor. Suriye kıyılarında ve Süveyda'da işlenen kirli suçların yanı sıra, Şam'daki geçici yönetim, dijital medya aracılığıyla bileşenler arasında kaos ve iç savaş çıkarıyor ve sürekli birbirine düşürmeye çalışıyor. Barışçıl ve istikrarlı bir Suriye'den bahsediyorsak, öncelikle dilimizin barış, siyaset ve istikrar dili olması gerekiyor. Çünkü aşırılıkçı dil ve nefret söylemi hiçbir çözüm getirmez, aksine Suriye'yi bir iç savaşa sürükler. Dünyada yaşanan tüm savaşlar ve unsurlar arasındaki farklılıklar ırkçı, milliyetçi, dinci ve cinsiyetçi sistemlerden kaynaklanmaktadır" dedi.

‘Suriye'nin konfederal bir sisteme ihtiyacı var’

Rihan Elo, konfederal sistemin Suriye'nin bileşenlerinin haklarını korumak için en uygun sistem olduğunu belirterek görüşünü şöyle dile getirdi: "Suriye'de çözüm isteyen tüm bireylere, siyasetçilere ve kurumlara çağrımız, nefret söyleminden uzak durmalarıdır. Demokrasi, eşitlik temelinde, tüm bileşenlerin kendi renkleri, sesleri, kültürleri, dinleri ve inançlarıyla yaşayabileceği ve hayatlarını örgütleyebileceği yeni bir Suriye inşa edilmesini istiyoruz. Sözlerimiz birlik, kucaklaşma ve bizi bölmek isteyen zihniyetlerden uzak olmalı. Bu şekilde, Suriye sorununu konfederal bir sistem inşa ederek birlikte çözelim."

‘Toplumu eğitmek ve uyandırmak kadınların temel görevidir’

Rihan Elo, Suriye'nin içinden geçtiği sürecin, kadınların bilinç ve bilgi liderliğini gerektirdiğine dikkat çekerek, "Bu süreçte en önemli rol kadınların omuzlarındadır. Toplumu yöneten, bir araya getiren ve eğitenler kadınlardır. Kuzey ve Doğu Suriye'de, özellikle Halep'teki kadın mücadelesinde kadınların güç ve örgütlenme deneyimini sahipleniyor ve koruyoruz. Tüm Suriyeli kadınların görevi, el ele vererek toplumlarını eğitmek, bölücü ve öldürücü zihniyete karşı sevgi, eşitlik ve adalet dolu bir ruh inşa etmektir. Bu süreçte kirli saldırılara maruz kalanlar kadınlardır. Demokratik ve ahlaklı bir toplumun inşası, Suriyeli kadınların liderliği ve dayanışmasıyla sağlanacaktır" dedi.

‘Önder Öcalan'ın barış çağrısının Suriye'de hayata geçirilmesi önemli’

Rihan Elo, konuşmasının sonunda Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın çağrısının hayata geçirilmesinin Suriye'de çözüm ve barış getireceğini vurgulayarak sözlerini şu şekilde tamamladı: "Önder Apo barış ve demokratik toplum çağrısında bulundu, ancak Suriye'de nefret söyleminin arttığını görüyoruz. Çünkü egemen ve muhalif güçler savaşın ve katliamların sona ermesini istemiyor. Önder Öcalan'ın projesinin başarılı olmasını istemiyorlar çünkü bu projenin kendi çıkarları için tehlikeli olduğunu biliyorlar ve bu yüzden kışkırtma ve çatışma politikası izliyorlar. Suriye'nin barış ve istikrar içinde yaşaması gerekiyor. Bunun için önemli ve tutarlı adımlar atılmalı. Dijital medya aracılığıyla yürütülen psikolojik savaşa karşı kadınlar öncülüğünde toplum uyandırılmalıdır. Çünkü toplum dijital medya aracılığıyla hedef alınıyor, yozlaştırılıyor, bölünüyor ve yabancılaştırılıyor."