Bir çocuk katledildi: Çocuklar yasal olarak korunmalı

Tunus’ta dört yaşındaki çocuğun katledilmesi, ülkede çocukların yaşadığı şiddet olaylarını bir kez daha gündeme getirdi. Kadınlar, yasaların uygulanmasını ve çocukların korunmasını istedi.

İHLAS HAMRUNI

Tunus- Tunus'ta dört yaşındaki bir çocuğun kaçırılarak işkence edilerek katledilmesi ülkede şok etkisi yarattı. Küçük çocuğun cenazesi bulunurken, failin aile içinden olması ise şiddetin geldiği boyutu gözler önüne serdi.

Tunuslu kadınlar artan şiddet vakalarını ve yaşananlar karşısında nasıl bir güvenlik sorunu yaşadıklarını ajansımıza anlattı.  

‘Çocuklarımız güvende değil’

Çocuğun katledilmesinin özellikle anneler üzerinde şok edici bir etki yarattığını ifade eden Fathia Khader, "Bu suç, özellikle aile ortamında işlendiği için, tek başına okula giden çocuğu olan anneler arasında büyük bir korku yarattı. Yani, Harun Dhibi adlı çocuk bir akraba tarafından katledildi ve bu durum, çocuklarımız için sadece yabancılardan değil, aynı zamanda akrabalardan da daha fazla korkmamıza neden oldu. Bugün, çocuklarımızın ister aileleriyle ister aile dışında ister okulda ister kamusal alanlarda olsun, güvende olmayacaklarını hissediyoruz, çünkü okulda bile şiddete maruz kalıyorlar" diye konuştu.  

‘Failler diğer suçlular gibi yargılanmamalı’

Fathia Khader, çocuklara karşı işlenen suçlarda devletin katı bir yaklaşım sergilemesi gerektiğine dikkat çekerek "Cezalar caydırıcı olmalı ve fail diğer suçlar gibi yargılanmamalı. Çünkü burada küçük bir çocuk işkenceyle öldürülüyor" dedi.

Fathia Khader, konuşmasına şu sözlerle devam etti: 

“Devletin çocuklara özel yasalar çıkarması ve saldırı, şiddet veya cinayet suçlarının cezalarının daha ağır olması gerekiyor. Ayrıca bu tür davalardaki yargılama süreci kısa olmalı. İnsan hayatına son vermenin hiçbir gerekçesi veya nedeni yoktur. Toplumumuzdaki yetişkinler bile artık güvende değil, peki ya çocuklar? Çocukları hedef alan cinayetler sürekli artıyor ve çocuklar artık ailelerinin yanında bile kendilerini güvende hissetmiyor.”  

‘Anneler çocuklarına yakın olmalı’

Annelere seslenen Fathia Khader, ebeveynlerin çocuklarını daha fazla gözlemleyip, dinlemeleri gerektiğini söyledi. Fathia Khader, “Anneler çocuklarına yakın olmalılar, çünkü çocuklar bazen şiddete veya cinsel taciz gibi durumlara maruz kalabilir ve tepkilerinden korktukları için annelerine söylemeye cesaret edemeyebilirler. Bu nedenle annelerin çocuklarıyla arkadaş olmaları, onları dinlemeleri, desteklemeleri ve gerektiğinde tavsiyelerde bulunmaları çok önemli. Güvenlerini kazanmak, sorunlarını anlamak ve aile ortamında veya kamusal alanlarda karşılaştıkları sorunların farkında olmak için aralarına bariyer veya mesafe koymamalıdırlar” dedi.

Çocuğun “güvenli bir yer” olarak bilinen Kasserine şehrinde katledildiğine dikkat çeken Samira Gharsli ise, “Biz Kasserine anneleri olarak, çocuğun annesiyle dayanışma içinde olduğumuzu belirttik. Çocuk haklarına saygı göstermenin ve onları her türlü şiddetten korumanın önemi konusunda farkındalık yaratmak için çalışıyoruz. Çünkü bir çocuğu korumak sadece evle sınırlı değildir. Bir anne onları en üst düzeyde özenle korusa bile, evlerinin dışındaki tehlikelere karşı savunmasız kalırlar” şeklinde konuştu.

Samira Gharsali, konuşmasına şöyle devam etti:

“Anneler olarak, çocukların sokağa çıkmasından korkuyoruz. Bu tür şiddet, çocuklarımızı tehdit eden bir olgu haline geldi ve bununla mücadele edilmeli. Bu uygulamalara karşı durmak ve daha da yaygınlaşmadan önce onları engellemek için herkesin kolektif farkındalığını ve dayanışmasını gerektiriyor.”

‘Aileye her türlü destek sağlandı’

Mutlu Çocuk Derneği Üyesi Leila Tlili de Kasserine’de bulunan sivil toplumun, bir çocuğun hayatına mal olan trajik olay konusunda net ve kararlı bir duruş sergilemeye çalıştığını açıkladı. Leila Tlili, derneğin en başından beri olay yerinde olduğunu ve aileye mümkün olan her türlü desteği sağladığını vurguladı.

Leila Tlili, “Derneğimiz, diğer derneklerle koordinasyon halinde, aileye psikolojik ve maddi destek sağlama konusunda harekete geçti. Saldırgan aile içinden ve bu olayı daha da karmaşık hale getiriyor. Bu durum aynı zamanda çocuklar arasında şiddetin yaygınlaşması konusunda endişeleri de arttırıyor” diye ifade etti.

 

Yasalar yeterli değil

Hukukçu Amal Haqi, çocuklara yönelik şiddetin hem dünyada da hem de Tunus'ta en yaygın sorunlardan biri olduğunu ifade etti.

Şiddetin yalnızca fiziksel veya psikolojik şiddet ile sınırlı kalmadığını cinsel şiddet olaylarının da arttığını belirten Amal Haqi, “Bir milyar çocuğun şiddete maruz kalması en şok edici istatistiklerden biri” şeklinde konuştu.

Amal Haqi, şöyle devam etti: “18 yaşına gelmeyen bireyler çocuk olarak kabul edilir. Son zamanlarda en yaygın şiddet biçimlerinden biri aile içi şiddettir. Tunus, çocuklara tam koruma sağlayan Tunus Anayasası gibi (38. maddede belirtildiği gibi) çocukları korumak için bir dizi yasaya sahip. Tunus ayrıca birçok anlaşmayı da onaylamıştır. Ancak, gerçeklik ile uygulama arasında çok sayıda boşluk olduğu için bu durum teorik olarak kalmaktadır.”

Amal Haqi, son olarak çocukların yasal ve pratik olarak korunmasının gerekliliğini vurgulayarak sözlerini tamamladı.