ZEYNEB İSA

Qamişlo- Kuzey ve Doğu Suriye’de kadınların öncülüğünde gelişen Kadın Devrimi olarak da adlandırılan Rojava Devrimi 13’üncü yılına giriyor. Şam hükümetinin baskıları nedeniyle devrim öncesi örgütlenme çalışmalarını gizli bir şekilde yürüten Kuzey ve Doğu Suriyeli kadınlar, devrim sonrasında önemli başarılar elde ettiler. Bu kadınlardan biri de bir oğlunu özgürlük mücadelesinde yitiren Barış Annesi Fehîma Ömer. Kuzey ve Doğu Suriye'nin Qamişlo şehrinden olan Fehîma Ömer, 1986 yılından bu yana sürdürdüğü özgürlük mücadelesini ajansımıza anlattı.

‘Her zaman halkımızın hizmetindeydik’

İlk olarak özgürlük hareketiyle nasıl tanıştığını anlatan Fehîma Ömer, "Özgürlük hareketiyle 1986 yılında Qamişlo şehrinde tanıştık. O zamanlar Qamişlo üç mahallesi olan küçük bir yerdi. Ben o üç mahallede çalışıyordum. Her şeyi zorlukla yaptığımız doğru ama güzel sonuçlar aldık. Önder Apo'nun düşüncelerinden ve felsefesinden vazgeçmedik. Şehitlerimizin izinden yürüdük. Babamın ailesi yurtsever olduğu için eşimi ve çocuklarımın ailesini de yurtsever yaptım. Ben ve çocuklarım her zaman halkımızın ve ülkemizin hizmetindeydik" ifadelerinde bulundu.

‘Kadınların öncülüğünde devrim gerçekleşti’

Fehîma Ömer, karşılaştıkları zorluklara dikkat çekerek konuşmasına şöyle devam etti: "O dönemde Şam hükümeti Kürt halkına çok baskı yapıyordu. Kürtlerin kendi dillerini konuşmaları yasaktı. Kimliğimizi tanımamıza izin vermiyorlardı. Ancak Önder Apo'nun Kürt halkı arasında yaydığı fikirlerden sonra özgürlük hareketini tanıdık ve harekete katılım sağladık.  Bugün ki seviyeye ulaşıncaya kadar o dönemde yaptığımız her şey gizliydi. Rojava Kürdistan’da kadınların öncülüğünde bir devrim gerçekleşti.”

‘Tüm Kürtlere çağrım; uyanın’

Kürtler olarak özgürlüğe kavuşuncaya kadar her zaman mücadele içinde olmaları gerektiğini kaydeden Fehîma Ömer, "Özgürlük hareketinin çalışma ve faaliyetleriyle amacımız Önder Apo ile birlikte özgür bir ülkede yaşamaktır. Kürtlerin haklarını garanti altına almak için mücadelemizin çıtasını yükseltmek istedik. Önder Apo'nun felsefesiyle Kürt tarihimizi tanıdık. Bizler bu yüzden Önder Apo’nun fiziki özgürlüğünü sağlayana kadar her zaman mücadele edeceğiz. Tüm Kürtlere çağrım; uyanın ve birbirinize ihanet etmeyin. İşgalci devletler bilsin ki; biz Kürtler asla teslim olmayacağız ve özgürlüğümüzü garanti altına alana kadar özgürlük çizgisinde yürümeye devam edeceğiz" dedi.