MEDİNE MAMEDOĞLU

Amed- IŞİD’in Kobanê’ye dönük saldırılarına karşı 6-8 Ekim 2014 tarihlerinde gelişen protesto eylemleri gerekçe gösterilerek, Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş’ın da aralarında olduğu 18’i tutuklu 108 siyasetçi hakkında açılan davanın karar duruşması 16 Mayıs’ta Sincan Cezaevi Kampüsü'nde görüldü.  Dava kapsamında 2018 yılından bu yana tutuklu bulunan eski siyasetçi ve Tevgera Jinên Azad (TJA) üyesi Ayla Akat Ata’da dün görülen duruşmada hakkında “Örgüt üyeliği” gerekçesiyle 6 yıl 6 ay hapis cezası verildi. Ardından artırım ve indirimle birlikte 9 yıl 9 ay hapis cezası verilerek, tahliye edildi.

Sincan Kapalı Kadın Cezaevi’nden dün akşam saatlerinde diğer serbest bırakılan 4 siyasetçi ile tahliye olan Ayla Akat Ata, ajansımıza yaptığı değerlendirmede; kadınlara ve halka verdikleri destek ve mücadeleden kaynaklı teşekkür ederek, Mücadelenin her alanda daha da büyüyerek devam edeceğini belirtti.

‘Geride bıraktığımız arkadaşlarımız için içimiz buruk’

Kobanê Davası’nın son yılların temel gündemi olduğunu vurgulayan Ayla Akat Ata, konuşmasına şu sözlerle devam etti:

“Türkiye’nin son 3 yıldır en çok konuşulan dosyasında bugün tahliye olan arkadaşlardan birisiyim. Cezaevinden çok buruk ayrıldık. Hem dosya arkadaşlarımızın almış olduğu onlarca yıllık cezalar hem de cezaevinde geride bıraktığımız arkadaşlarımız bizlerdeki burukluğun bir nedeni. Ama aynı zamanda yıllardır süren bu mücadelenin durak noktalarından birinin cezaevleri olması ve bunun bir normal olarak kabul edilmesi bizleri zorlayan bir şey. Bizde bu zorlanmayı yaşıyoruz. Halkımızın yıllardır ortaya koymuş olduğu mücadele, bedel ödeyerek yarattığı değerler var.

Halkın verdiği mücadelenin önünde saygıyla eğiliyoruz

Bunun bir parçası olmanın vermiş olduğu gururu da yaşıyoruz. İnanıyorum ki önümüzdeki süreç, bugün halkımızın ortaya koymuş olduğu iradenin kabul gördüğü bir süreci beraberinde getirecektir. Şu aşamada söylenecek çok söz yok. Çünkü çok yoğun bir duygu halindeyiz. Öncelikle yaz kış demeden bizi yalnız bırakmayan halkımıza ve partimize, yuvamıza çok teşekkür ederiz. Bu birlik ve bütünlük esasında bu ülkede birçok şeyin değişebileceğini ortaya koyuyor. Bu kadar büyük bir zora rağmen ortaya konan direniş, elde edilen kazanımın sadece bir parçasıyız. Bu mücadele sürüyor. Halkımızı tebrik ediyoruz, halkımızın vermiş olduğu emeğin ve yarattığı değerin önünde saygıyla eğiliyoruz.”