Asrın Hukuk Bürosu: Umut hakkı yasalaşmalı

Asrın Hukuk Bürosu’nun, AKBK’nin ara kararına ilişkin yaptığı açıklamada, TBMM’de bekleyen “umut hakkı” yasa tekliflerinin acilen gündeme alınması gerektiği, bu düzenlemenin barış ve demokratik toplum sürecine ivme kazandıracağı belirtildi.

Haber Merkezi- Asrın Hukuk Bürosu, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi'nin Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'nın "Umut hakkı"na dair verdiği ara karara ilişkin yazılı açıklama yaptı. Açıklamada,  

Açıklamada şu ifadelere yer verildi: 

"Basına ve Kamuoyuna

Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi 15-17 Eylül tarihleri arasındaki toplantısında aldığı ara kararında Türkiye’de yürütülen barış ve demokratik toplum sürecine de atıfta bulunarak Haziran 2026 tarihine işaret etmiştir. Öncelikle belirtmek isteriz ki; Bakanlar Komitesi’nin aldığı kararda, bir çözüm önerisi olarak siyasi partiler tarafından daha önce hazırlanıp TBMM’ye sunulmuş yasa tekliflerinin değerlendirilmesinin önerilmesini önemli bulmaktayız.

Çünkü müvekkilimiz Sayın Öcalan özelinde ağır tecrit koşullarında geçen 27 yıllık mahpusluk ile bu mahpusluğu 'işkence' olarak tanımlayan AİHM kararının gereği 12 yıldır yerine getirilmemiştir. Bu husus göz önüne alındığında TBMM’deki mevcut yasa tekliflerinin ele alınması, en pratik ve makul çözüm olarak görünmektedir. Komitenin ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının infazının denetlemesi için azami süre olarak 25 yılı vurgulaması da ayrıca önemlidir. 

Bununla birlikte Komite, Türkiye’ye bir kez daha Haziran 2026’ya kadar süre vererek Türkiye’nin 2014’ten beri uyguladığı meseleyi sürüncemede bırakma politikasına zemin sunmaya devam etmiştir. Sayın Öcalan’ın 15 Eylül tarihli avukat görüşmesinde Komiteyi işaret ederek 'ciddi ve samimilerse çözüm için rol oynayabilirler, değillerse oyalama yöntemini tercih edecekler' şeklinde belirtmesi olduğunu da bu kapsamda belirtmek isteriz.

Umut hakkı binlerce mahpusu kapsıyor

Komite aldığı ara kararda bir yöntem olarak Türkiye’de devam eden ve hepimizi umutlandıran mevcut sürece atıfta bulunarak aslında Türkiye’nin konuya hukuki değil, siyasi yaklaştığını da kabul etmiş olmaktadır. Fakat bu tespitine denk düşen bir yaklaşımı maalesef sergilememiştir. Umut hakkının, Türkiye hukukunun yapısal bir sorunu olup binlerce mahpusu kapsadığını defaatle belirtmek isteriz.

Komisyonun önemi 

Komite, 'barış ve demokratik toplum süreci' çerçevesinde TBMM bünyesinde kurulan komisyona anlam atfetmiştir. Komisyonun önemine uygun davranması, çalışmalarını bu zeminde yürütmesi ve ivedi hareket etmesinin zorunluluğu Komite kararıyla da teyit edilmiştir. 

Hukuksal çözüm aşaması

Belirtmek gerekir ki Sn. Öcalan ile gerçekleştirdiğimiz görüşmede kendisi, sürecin hukuksal çözüm aşamasına geldiğini, ara dönem yasalarına ihtiyaç olduğunu ifade etmiştir. Buna paralel şekilde meclis komisyonu toplantılarında da özellikle akademisyenlerin yapmış oldukları; negatif barışın pozitif barışa dönüşebilmesi için hukuki ve yasal güvencelerin gereklilik olduğu, barışın ancak bu şekilde kalıcı hale gelebileceği tespitleri önemlidir.

Bu tespitler ışığında ilk adımın umut hakkı konusundaki düzenleme olması gerektiği ortadadır. Sonuç olarak TBMM’nin hali hazırda umut hakkına ilişkin yasa tekliflerini acilen gündemine alarak yasalaştırması Bakanlar Komitesi ara kararının gereği olarak Türkiye ulusal mevzuatının yapısal sorunlarına çözüm olacaktır. Bu yönlü bir çözümün barış ve demokratik toplum sürecinin ivme kazanmasına da katkı sunacağı şüphesizdir."